Geçtiğimiz yıl içinde yaptırım altındaki gemi sayısında dikkat çekici bir artış yaşandı.
Kpler analiz uzmanlarının son beş yıldır takip ettiği verilere göre, yaptırım altındaki gemi sayısı Temmuz 2020'de yaklaşık 370 iken, Temmuz 2025 itibarıyla bu sayı yaklaşık 1.650'ye yükseldi. Aynı dönemde yaptırıma uğrayan şirket sayısı ise yaklaşık 60’tan neredeyse 500’e çıktı. Bu artışın en hızlı bölümü ise 2024 ortasından sonra kaydedildi.
Benzer şekilde, BRS brokerlik şirketi de bu yıl gri tanker filosundaki sert büyümeye dikkat çeken istatistikler paylaştı. BRS’ye göre, 2025 yılı boyunca gri filo her ay yaklaşık 30 yeni tankerle büyüyor; üstelik bu durum, Batılı otoritelerin son yılların en sert yaptırımlarını devreye almasına rağmen sürüyor.
Öne çıkan detaylardan biri ise şu: BRS’nin verilerine göre, gri filonun %78’ine denk gelen 886 tanker şu anda yaptırım listesinde. Bu oran geçen yıl sadece 191 tankerde kalmıştı.
Kpler’de risk ve uyum analisti olarak görev yapan Dimitris Ampatzidis, yeni yayımladığı raporda şu uyarılarda bulundu:
“Tarama sistemleri; gemi kimliği, bayrak geçerliliği ve bölgesel güvenlik uyarılarını birleştirecek şekilde yeniden yapılandırılmalı. Çin-Hindistan güzergahında maruz kalınan riskler stres testinden geçirilmeli. Opaque (şeffaf olmayan) tedarik zincirleri ise ya izole edilmeli ya da yaptırım öncesinde terk edilmeli.”
Öte yandan TankerTrackers da yaptırım altındaki tankerleri içeren bir liste yayımladı. Halka açık olan bu liste şu anda 1.202 tankerin adını ve detaylarını içeriyor ve her gün otomatik olarak güncelleniyor.
İsrail merkezli denizcilik analiz platformu Windward ise, "karanlık filo" olarak bilinen gruba dahil yaklaşık 1.900 gemi tespit etti. Windward’ın verilerine göre, İran’la ticaret yapan tankerlerin %40’ı ve Rusya’yla ticaret yapanların %30’u artık sahte kayıtlı gemiler olarak faaliyet gösteriyor. Bu gemiler ya yanlış bayrak bilgisi yayınlıyor ya da bayrak statüleri tamamen belirsiz.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından bu sahte kayıtlara bağlanan ülkeler arasında Aruba, Benin, Curaçao, Gine, Guyana, Esvatini (eski adıyla Svaziland), Malavi, Doğu Timor ve St. Maarten gibi ülkeler yer alıyor. Ayrıca bazı gemiler, yasal bayraklara sahipmiş gibi yanlış bilgi yayıyor.

Windward, yakın tarihli raporunda şu uyarıda bulundu:
“Son 12 ay içinde sayısı ikiye katlanan bu sahte bayraklı gemilerin benzeri görülmemiş yaygınlığı, küresel deniz ticaretinin düzenleyici bütünlüğünü ciddi biçimde tehdit ediyor ve dünya denizcilik ekonomisinin temellerini sarsıyor.”
2025’in ikinci çeyreğinde, yeni ortaya çıkan sahte bayrak kayıtlarında belirgin bir artış yaşandı. Windward’a göre, Esvatini’de sahte bayraklı gemi kayıtları bu çeyrekte %260 oranında arttı. Hollanda Karayipleri’ne bağlı Curaçao, St. Maarten ve Saint Barthélemy bölgelerinde %98’lik bir artış görüldü. Guyana’da ise sahte bayraklı gemi kayıtlarında %105’lik bir yükseliş kaydedildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: