ABD’nin arabuluculuğunda İsrail ile İran arasında sağlanan ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte, Hürmüz Boğazı’ndaki deniz trafiği neredeyse normale döndü. Özellikle Basra Körfezi yönüne batıya doğru olan geçişlerde artış gözlemleniyor. Ancak bölgedeki yoğun GPS sinyal bozma (jamming) faaliyetleri devam ediyor ve seyir güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.
Geçtiğimiz hafta sonunda GPS sinyali kesintileri yüzde 60 oranında artarak yaklaşık 1600 gemiyi (küçük tekneler dahil) etkiledi. Danışmanlık firması Windward’a göre, en yoğun dönemde bölgede bulunan gemilerin yaklaşık dörtte biri 24 saat içinde en az bir kez GPS kesintisine maruz kaldı.
Bu sinyal kesintileri sadece İran kıyılarıyla sınırlı kalmadı; Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar açıklarında da AIS (Otomatik Tanımlama Sistemi) sinyalleri etkilendi. Ham petrol tankerleri, ürün tankerleri, büyük konteyner gemileri ve LNG taşıyıcıları bu durumdan etkilenen başlıca gemi türleri arasında yer alıyor.
Bu gelişmeler, denizcilik sektöründeki aktörleri çeşitli güvenlik önlemleri almaya itti. Katar’ın enerji şirketi QatarEnergy, GPS kesintilerinin seyir güvenliğini tehlikeye atması nedeniyle Mesaieed açıklarında tanker ve LNG gemilerinin gece hareketlerini durdurdu.
Salı günü CNBC’ye konuşan Navios Maritime Partners CEO’su Angeliki Frangou, Hürmüz Boğazı’nda “sürekli” GPS kesintilerinin seyir güvenliğini etkilediğini belirterek, bazı gemi işletmecilerinin güzergâhlarını buna göre değiştirdiklerini söyledi. Özellikle düzenli hat gemilerinin, Boğaz’dan sadece gündüz saatlerinde geçmeyi tercih ettiklerini vurguladı.
“Gece geçmek istemiyorlar çünkü bunun tehlikeli olduğunu düşünüyorlar. Durum oldukça değişken,” diyen Frangou, “Güvenlik koşulları bizim için öncelikli. Bu nedenle tüm gelişmeleri sürekli olarak izliyoruz,” ifadelerini kullandı.
Windward’ın Reuters’a verdiği bilgiye göre, bazı gemi işletmecileri olası İran saldırılarını önlemek amacıyla AIS sistemlerini kullanarak uzlaştırıcı mesajlar yayınlamaya başladı. 12-24 Haziran tarihleri arasında gerginliğin zirve yaptığı dönemde yaklaşık 55 gemi bu tür alışılmadık mesajlar gönderdi. Bu mesajlar, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki Husi krizinde kullanılanlara benziyor. O dönemde birçok gemi kaptanı, AIS sistemindeki varış noktası bölümüne “China owned” (Çin’e ait) veya “Russian crude” (Rus petrolü) gibi ifadeler yazarak gemilerini hedef olmaktan çıkarmaya çalışıyordu. Bu taktikle gemilerin saldırı için cazip bir hedef olmadığı imajı yaratılmak isteniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: