Son Denizciler Mutluluk Endeksi (SHI), birçok mürettebatın hissettiklerini rakamlara döktü. Refah puanı 2025’in 3. çeyreğinde 7,54’ten 7,05’e düştü. En sert gerileme ise fiziksel sağlık ve egzersiz alanında yaşandı; endeks tarihindeki en önemli düşüşlerden biri.
Bu sadece bir istatistik değil. Fiziksel zindelik, zihinsel sağlık ve gemi içi güvenlik birbirine sıkı sıkıya bağlı. Egzersiz imkanlarının azalması, dayanıklılığı düşürüyor; zihinsel gücü zayıflatıyor ve sağlık risklerini artırıyor. Dinlenme ve sosyal aktiviteler geri plana atıldığında ise yorgunluk birikiyor, odak azalıyor ve operasyonel risk artıyor. Bayram döneminde duygusal gerilimler yükseldiğinde bu baskı daha da ağırlaşıyor.
Kronik Yorgunluk: Sektörün En Eski ve En Tehlikeli Sorunu
Denizcilik çalışma düzenleri doğal uyku döngülerini bozuyor. İş yükü artıyor, dinlenme saatlerine uyulmaması ise o kadar yaygın ki sahte kayıtlar çoğu yerde “rutin” haline gelmiş durumda.
Kronik yorgunluk, muhakeme kabiliyetini alkol zehirlenmesine benzer şekilde bozuyor. Buna rağmen pek çok sağlık sistemi, yorgunluğu tespit edecek veya yönetecek mekanizmalara sahip değil. SHI’de fiziksel sağlık puanlarının düşmesi, yorgunluğun etkisinin giderek arttığının açık bir göstergesi.
Araştırmalar, sürekli yorgunluğun hem güvenliği hem de refahı tehdit ettiğini; etkili önleme için proaktif izleme, sürekli değerlendirme ve gemi içi destek mekanizmaları gerektiğini ortaya koyuyor. Sorunlar büyüdükten sonra müdahale eden acil ekipler çözüme yetmiyor.
Yorgunluk aynı zamanda tükenmişlik, moral bozukluğu ve hayal kırıklığını tetikliyor. Bu yalnızca çalışma saatlerinin fazlalığı değil; mürettebatın değerli hissedip hissetmediği, saygı görüp görmediği ve bağlılık düzeyiyle doğrudan ilgili. Stres sürekli hale geldiğinde en dayanıklı ekip üyeleri bile kırılabiliyor.
Tacizsiz Gemi Kültürü: Politika Yetmez, Günlük Davranış Lazım
IMO’nun “Tacizden Arınmış Gemim” girişimi, sağlıklı bir gemi içi kültürünün yalnızca yazılı kurallarla oluşmayacağını vurguluyor. Gerçek değişim; liderliğin günlük davranışları, güvenilir bildirim sistemleri ve psikolojik güvenliğin fiziksel güvenlik kadar önemli olduğu bir ortamla mümkün.
En Acı Göstergelerden Biri: Artan İntihar Oranları
En ürkütücü sinyallerden biri ise denizciler arasında intihar vakalarının artması. VIKAND, intiharın artık kazaları geride bırakıp denizciler arasında bir numaralı ölüm nedeni haline gelmesi üzerine acil önlem çağrısı yapıyor.
Damgalanma, izolasyon ve yardım arama konusundaki çekinceler, denizcilerin sessizce acı çekmesine yol açıyor. Oysa erken teşhis, akran desteği ve profesyonel yardıma zamanında erişim, bu trajedilerin önlenmesinde kritik öneme sahip.
Refah Bir Gider Değil, Yatırımdır
Mürettebat sağlığına yapılacak yatırım; daha iyi güvenlik, daha yüksek personel tutma oranı ve daha güçlü operasyonel performans olarak geri dönüyor. Uyarı işaretleri erken fark edildiğinde, sorunlar büyümeden yönetilebiliyor. Fiziksel, zihinsel ve çevresel refaha odaklanan şirketler yalnızca riski azaltmakla kalmıyor; karada da sürdürülebilir çalışma koşulları yaratıyor.
RightShip’in son raporuna göre, armatör ve kiracıların %40’ı, mürettebat refahını kiralama kararlarında önemli bir kriter olarak görüyor. Gerçekte bu oranın daha yüksek olması gerektiği belirtiliyor. Sektörün geleceğe hazırlanması; sahiplerin, yöneticilerin, kiracıların ve düzenleyicilerin birlikte hareket etmesine bağlı.
Sonuç
Asıl sorun, uyarı işaretlerinin varlığından çok, bunları kabul etme ve gereğini yapma konusundaki isteksizliğimizdir. Uyarı sinyallerini görmezden gelmek direnç yaratmaz; aksine riski büyütür.
Denizcilerin kendilerini her zamankinden daha yalnız hissettiği bir dönemde sektör, onların refahının yalnızca kriz anlarında değil, her gün önemli olduğunu göstermelidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: