VIKAND’ın ruh sağlığı uygulamaları direktörü Martin Hedman, Splash için kaleme aldığı yazıda, denizcilik sektöründe “dayanıklılık” kavramının yanlış anlaşılmasının ciddi sonuçlara yol açtığını vurguladı.
Hedman’a göre, olağanüstü olanın normalleşmesiyle birlikte dayanıklılık bir erdem olmaktan çıkıp “zehirli” bir yük haline geliyor. Bu durum, hem çalışanların ruh sağlığını tehdit ediyor hem de sektörün geleceğini riske atıyor.
“Denizciler, fırtınalara, ayrılıklara, yoğun iş yüküne rağmen dünya ticaretini ayakta tutuyor. Ancak bu dayanıklılık, sürekli baskı ve tükenmişlik için bir gerekçe olmamalı” diyen Hedman, liderlere empati, destek ve gerçekçi beklentilerle yaklaşmaları çağrısında bulundu.
Harvard Business Review’ın 2017’de yayımladığı araştırmalara da değinen Hedman, yalnızca disipline dayalı liderliğin yetersiz olduğunu belirtti. Ona göre, “toksik dayanıklılık” kültürü denizcilik sektörünü ayakta tutmak yerine yavaş yavaş çökertiyor; nitelikli denizcilerin sektörden uzaklaşmasına yol açıyor.
Hedman yazısını şu çağrıyla noktaladı: “Gerçek dayanıklılık denizcilerde zaten var. Ama onların bu gücü, daha zor şartlar yaratmak için kullanılamaz. Eğer sektörün geleceğini korumak istiyorsak, kolektif bir detoksa ihtiyacımız var.”
Yorumlar
Kalan Karakter: