Gemi adamlarının limanlarda karaya çıkma imkânı pandemi sonrasında belirgin biçimde azaldı. ITF Seafarers’ Trusttarafından hazırlanan “Kara İzni ve Liman Bazlı Refahın Geleceği” başlıklı yeni rapor, 2020’den bu yana denizcilerin refah merkezlerini kullanma oranının %61 düştüğünü ortaya koydu. Ankete katılanların yaklaşık %70’i, mürettebatın karaya çıkabilse bile iki saatten az zaman geçirebildiğini belirtti.
Bu bulgular, Dünya Denizcilik Üniversitesi (WMU) tarafından yıl içinde yayımlanan araştırmayı da doğruluyor. WMU raporuna göre, denizcilerin %25’i ortalama 6,5 aylık sözleşmeleri boyunca hiç kara izni alamadı, neredeyse %50’si ise karada üç saatten az vakit geçirdi.
ITF’in son çalışması; 25 ülkedeki 83 refah örgütünde görev yapan 96 çalışan ve gönüllünün yanıtlarına dayanıyor. Rapora göre arsa engeller şu şekilde öne çıkıyor:
-
Gemilerde artan iş yükü
-
Limanlarda kısa süreli kalış
-
Armatör veya liman otoritelerinin kısıtlamaları
ITF Seafarers’ Trust Direktörü Katie Higginbottom, mevcut durumun sektör söylemi ile gerçeklik arasında ciddi bir uçurum olduğunu söyledi. Higginbottom, “MLC’ye göre karaya çıkma izni, denizcilerin sağlık ve iyiliği için zorunlu. Ancak operasyonel ve ticari baskılar bu hakkı fiilen geçersiz kılmamalı” dedi.
Rapor, gerekli önlemler alınmazsa “kısır döngü” oluşacağı uyarısında bulunuyor: Daha az kara izni → daha az refah hizmeti → refah merkezlerinin kapanması → daha da az kara izni.
Uluslararası Denizcilik Hristiyan Birliği (ICMA) Genel Sekreteri Jason Zuidema, sorunun ancak armatörler, düzenleyiciler ve refah örgütlerinin ortak çabasıyla çözülebileceğini vurguladı:
“Denizciler için kara izni yeniden istisna değil, standart olmalı.”
ITF, düzenleyicilere manning ve dinlenme saatleri kurallarının gözden geçirilmesi, armatörlere ise mürettebat refahını operasyonel güvenliğin temel unsuru olarak ele alma çağrısında bulundu.
Yorumlar
Kalan Karakter: