Köprüüstündeki ergonomiden alt güvertedeki sosyal alanlara kadar denizciler, armatörlere ve tersanelere sesleniyor: “Yaşadığımız deneyimleri dikkate alın ve iyi tasarlanmış bir geminin ne anlama geldiğini yeniden değerlendirin.” Bu çağrı, Seafarers dergisinin genişletilmiş son bölümünde daha da güçlü biçimde dile getiriliyor.
Dünyanın dört bir yanındaki denizcilerin en sık dile getirdiği şikâyetlerden biri hâlâ aynı: Aylarını geçirdikleri, yaşadıkları ve çalıştıkları bu gemilerin tasarımında neden daha fazla söz sahibi değiller?
Noatun Maritime’ın CEO’su Carl Martin Faannessen tereddütsüz yanıtlıyor:
“Yeni bir gemi tipi tasarlarken veya yeni inşa programlarında bunun standart bir uygulama olmaması hâlâ büyük bir gizem. Birçok armatör mürettebatı sürece dahil ediyor ama tüm sektör genelinde çok daha fazla gelişme alanı var.”
Denizci bilgisinin gemi tasarımına entegre edilmesi yönündeki çağrı, sektörde hiç olmadığı kadar güçlü şekilde yankılanıyor.
Köprüden makine dairesine kadar gemileri en iyi bilen insanlar, sürecin son aşaması olarak değil, tasarım masasının asli bir parçası olarak görülmeleri gerektiğini savunuyor.
“Kullanıcıların fikirlerini almadan gemi tasarlamak tamamen akıl dışı.”
Seafarers Happiness Index’in kurucusu Steven Jones’a göre durum çok açık:
“Performanstan yaşam koşullarına kadar kullanıcıların görüşü alınmadan gemilerin tasarlanması tamamen saçma,” diyor.
“Ergonomiden işlevselliğe, mürettebatın birlikte yaşama ve çalışma koşullarının test edilmesine kadar daha iyi yapabiliriz. Daha iyi yapmak zorundayız — ve bu da ancak seyredenlerin deneyimlerinden gelen içgörülerle olur.”
Hintli uyum uzmanı Stag Marine’in direktörü Kaptan Tanuj Balani de aynı fikirde:
“Ofiste oturan tasarımcılar, yalnızca denizcilerin yaşayarak fark ettiği ergonomi, iş akışı ve durumsal farkındalık unsurlarını gözden kaçırıyor,” diyor.
“Kâğıt üzerinde bir köprüüstü planına bakmak bir şeydir; fırtınalı bir gecede onunla yaşamak bambaşka bir şey.”
Bu artan hayal kırıklığının temelinde basit bir gerçek yatıyor:
Hâlâ çok fazla gemi yük, regülasyon veya maliyet için tasarlanıyor — onları çalıştıran insanlar için değil.
Dünyanın en büyük gemi işletmecilerinden V.Group’ta denizcilik İK operasyonlarından sorumlu COO Allan Falkenberg, denizcilerin sürece katılmasının somut faydaları olduğunu söylüyor:
“Mürettebat bir geminin her yönünü yaşayan ve soluyan insanlardır. Konfor ve performans için gemilerin nasıl daha iyi tasarlanabileceğine dair paha biçilmez içgörülere sahipler.”
Uyku düzenini etkileyen gürültü ve titreşim, kabin boyutları, yerleşim ve sosyalleşme alanları gibi unsurların yaşamı doğrudan etkilediğini belirtiyor.
“Bazı vizyon sahibi armatörler bunu fark etti ve güvenlik ile refahı iyileştiren alanlara yatırım yapıyor,” diyor.
“İnsan merkezli gemi tasarımına örnek olarak, geleceğin yakıtlarını kullanırken mürettebatın tehlikeli alanlara maruziyetini azaltan uzaktan izleme çözümleri ve otomasyon sistemleri verilebilir. Gemide spor salonları, kafeler, dinlenme alanları ise stresi azaltıp kaynaşmayı artırıyor.”
Falkenberg, tasarım tartışmalarının karbon azaltımı ve dijitalleşmeye odaklandığı günümüzde “bazen en basit şeylerin en büyük farkı yarattığını” vurguluyor.
EPS’in kadın stajyer programında olduğu gibi, kadın mürettebat için özel alanların tasarımında da doğrudan geri bildirim aldıklarını belirtiyor.
Doğu Pasifik’in Öncülüğü: Gemi yaşamı yeniden tanımlanıyor
Konuyu en ciddiye alan şirketlerden biri Eastern Pacific Shipping (EPS). Şirket, Life-at-Sea Programı ile gemideki yaşamı baştan kurguluyor. EPS CEO’su Cyril Ducau’ya göre amaç “deniz ile kara arasındaki uçurumu kapatmak.”
“Gemilerimizde yeni yaşam standartları belirliyoruz,” diyen Ducau; spor salonlarından padel sahalarına, langırt ve bilardo alanlarından saunalara ve hidroponik sistemlere kadar pek çok yeniliği sıralıyor.
EPS, bu alanların tasarımında eski denizcilerin doğrudan katkısını alıyor.
“Dizayn ekiplerimiz, mürettebat içgörüleri, pratiklik ve işlevsellik ile yönlendiriliyor,” diye ekliyor.
Yüksek hızlı uydu internetinin artık spor salonu kadar önemli hale geldiğini belirten Ducau, tüm EPS gemilerinde kesintisiz bağlantı sağlandığını söylüyor.
“Bu çabalar, denizde tatmin edici bir yaşamın yalnızca güvenlik ve ücret olmadığını; onur, konfor ve topluluk hissi olduğunu gösteriyor.”
‘Denizciler gemilerin süper kullanıcılarıdır’
MF Shipping Group CEO’su Karin Orsel:
“Gemiye en çok dokunan insanlar onların kullanım, ergonomi ve güvenlik gerçekliğini en iyi bilir,” diyor.
Denizcilik yardım kuruluşu Stella Maris’in CEO’su Tim Hill ise bunu sadece operasyonel değil, ahlaki bir gereklilik olarak görüyor:
“Mürettebatın her gün kullandığı bir sistemi tasarlarken onları dinlemek standart olmalı.”
İshima’nın deniz direktörü Manpreet Gandhi:
“Özellikle makine dairesi ve kritik operasyon alanlarının tasarımında denizci görüşü toplamak temel yaklaşımımız,” diyor.
NSB Crewing Solutions’tan Simon Frank denizcileri “süper kullanıcılar” olarak nitelendiriyor:
“Kullandıkları kapaklar, valfler, köprü düzeni… en iyi kullanıcı onlar.”
Filipinler’den Magsaysay Başkanı Marlon Roño:
“Gemi denizcilerin ikinci evidir. Tasarımda geri bildirimleri hayati önemdedir,” diyor.
RINA’dan Brian Yam, denizci geri bildirimlerinin köprü konsolu ergonomisinden akıllı izleme sistemlerinin entegrasyonuna kadar somut sonuçlar ürettiğini belirtiyor.
Wilhelmsen Ship Management’tan Wiebke Schuett:
“Gemi tasarımı hâlâ çoğunlukla yük ve limanlar için yapılıyor. Oysa gemiyi her gün kullanan seafarer’ların görüşü güvenlik ve verimliliği ciddi şekilde artırır.”
Bernhard Schulte Shipmanagement’tan Eva Rodriguez:
“Bu yaklaşım aynı zamanda mürettebatta aidiyet duygusu yaratır,” diyor.
Columbia Shipmanagement’tan Simona Toma:
“İyi tasarlanmış sosyal alanlar moral ve personel bağlılığı için kritik,” diye ekliyor.
Gelecek: VR destekli tasarım
Highland Maritime’ın direktörü Andrew Airey son noktayı koyuyor:
“3D dijital modelleme ve VR artık tasarımın test edilmesini çok kolaylaştırıyor — tabii mevcut denizcileri sürece dahil ederseniz.”
Ve metin şu güçlü cümleyle bitiyor:
Yıllardır gövde hatlarını ve makineleri geliştiren sektör, insan unsurunu çoğu zaman son sıraya koydu. Ancak yeni dijital araçlarla, daha bilinçli bir sektör ve daha sesini yükselten genç denizciler sayesinde bu denge nihayet değişebilir.
Yorumlar 2
Kalan Karakter: