Araştırmalar, deniz haydutluğunun çoğunlukla küçük ölçekli balıkçıları hedef aldığını ve bu saldırıların hem geçim kaynaklarını hem de gıda güvenliğini tehdit ettiğini gösteriyor.
Nisan 2018’de Surinam açıklarında yaşanan korkunç saldırı, küçük ölçekli balıkçıların deniz haydutluğunda ne kadar savunmasız olduklarını ortaya koydu. Paramaribo’nun 40 deniz mili açığında, çoğu Guyanalı olan 20 balıkçı, Surinamlı korsanların saldırısına uğradı. Balıkçılar vahşice dövüldü, bazıları pala darbeleriyle yaralandı, bazıları kızgın yağ ile yakıldı. Tüm mürettebat denize atıldı; kimilerinin ayaklarına akü gibi ağır cisimler bağlandı. Saldırganlar balıkçı teknelerini, avlarını ve ekipmanlarını çalarak kaçtı. Yalnızca beş kişi kurtuldu, üç ceset bulundu, 12 kişi ise hâlâ kayıp.
Bu olay, büyük ticaret gemilerinin kaçırılma hikâyelerine odaklanan yaygın deniz haydutluğu algısını sarsıyor. Araştırmalar, haydutluğun çoğunlukla kıyıya yakın bölgelerde gerçekleştiğini ve küçük ölçekli balıkçıların giderek daha fazla hedef haline geldiğini gösteriyor.
2003–2023 arasında dünya genelinde bildirilen korsanlık olaylarının %14’ü balıkçıları hedef aldı. Bu oran, ticari gemilere odaklanan Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) ve ABD Ulusal Coğrafi İstihbarat Ajansı (NGA) verilerinden elde edildi. Ancak balıkçılara yönelik saldırılar çoğunlukla rapor edilmediği için gerçek oranların çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor.
2019–2023 döneminde yürütülen bir araştırma, basın kaynakları ve resmi raporlar birleştirilerek 701 balıkçı teknesini hedef alan 251 korsanlık vakası tespit etti. Bunların 201’i yalnızca basında yer alırken, 27’si sadece resmi raporlarda geçti. Ekvador açıklarında 2017–2021 arasında küçük ölçekli balıkçılara yönelik 850 saldırı rapor edildi.
Veriler, balıkçıların ciddi şiddet olaylarına maruz kaldığını ortaya koyuyor. 27 saldırıda 66 kişi öldü, 11 olayda 114 balıkçı denize atılarak kayboldu. Birçok balıkçı silah, pala ya da sopa ile ağır şekilde darp edildi. Hayatta kalanların büyük bölümü avlarını, motorlarını, seyir ve iletişim cihazlarını, hatta teknelerini kaybetti. Bu kayıplar, küçük ölçekli balıkçılar için geçim kaynaklarının tamamen yok olması anlamına geliyor.
Uzmanlara göre bu saldırılar yalnızca bireyleri değil, balıkçılığa bağlı tüm kıyı topluluklarını tehdit ediyor. Küçük ölçekli balıkçılık, dünya balık avının yarısından fazlasını sağlıyor ve özellikle Küresel Güney ülkelerinde gıda güvenliği açısından kritik rol oynuyor.
Araştırmacılar, korsanlığın yalnızca küresel ticareti değil, denizdeki insan hayatını da tehdit ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini vurguluyor. Balıkçıların korunması için:
-
Daha kapsamlı veri toplanması,
-
Balıkçıların olayları güvenle rapor edebileceği mekanizmalar,
-
Yerel devriyelerin artırılması,
-
Sivil toplum ve kooperatiflerin raporlama sistemleri geliştirmesi öneriliyor.
Karayipler’de yatçılar için oluşturulan Caribbean Safety and Security Net (CSSN) benzeri girişimlerin balıkçılar için de hayata geçirilebileceği belirtiliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: