Kuzey Denizi’nde petrol boru hattında sızıntı yaşandı. Aberdeen’in 180 km doğusundaki boru hattında yaşanan sızıntı miktarı henüz belirlenemedi. Shell, Kuzey Denizi’ndeki bir petrol boru hattında meydana gelen çatlaktan petrol sızdığını doğruladı. Şir

Kuzey Denizi’nde petrol boru hattında sızıntı yaşandı. Aberdeen’in 180 km doğusundaki boru hattında yaşanan sızıntı miktarı henüz belirlenemedi. Shell, Kuzey Denizi’ndeki bir petrol boru hattında meydana gelen çatlaktan petrol sızdığını doğruladı. Şirket yetkilileri, sızıntının deniz yüzeyi boyutunun en geniş noktasının 4,3 km ve uzunluğun 31 km olduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Gannet Alpha petrol platformuna bağlı akış hattındaki sızıntıyla ilgili olarak açıklama yapan Shell sözcüsü, denizdeki akış hattının izole edildiğini, basıncın azaltıldığını ve petrol sızıntısının ‘büyük ölçüde azaltıldığını’ belirtti. Ancak, sızıntının büyüklüğü ile ilgili sorulara cevap vermedi. Greenpeace ise Shell'den gelen bilgi eksikliği hakkındaki endişelerini dile getirdi. Greenpeace adına açıklama yapan Ben Ayliffe, bilgi eksikliği nedeniyle durumun ciddiyetini tam olarak bilemediklerini belirtti. İskoçya Yeşil Parti Eş Başkanı Patrick Harvie ise, bu olayın sonucu ne olursa olsun, Greenpeace’in petrol şirketlerinden yapmalarını istediği üzere, petrol endüstrisinin gerekli müdahele planlarını yayınlaması gerekliliğinin altını çizdi. Güya böyle bir sızıntı Kuzey Denizinde asla gerçekleşmezdi. Ve işin acısı nükleer santraller için de böyle diyorlar ve olacakları esasında Çernobil ve Fukishima gösterdi bize... Türkiye'nin ihtiyacı olan gerçek enerji güvenliği ve bağımsızlığı.

 

CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, Kaz Dağları’nda yaşanan çevresel sorunların acil olarak çözümü için meclis araştırması açılmasını istedi. Soydan, bölgedeki 2 milyon insanın temiz, güvenilir ve sürekli su kaynağı olan Kaz Dağları’nın plansız ve çarpık sanayileşme sonucu Kaz Dağları’nın ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Kaz Dağları'nın aynı zamanda gelecek kuşaklara devredilmesi gereken tarih ve mitoloji alanı olduğu belirtilen önergede, “Bölgede bir çok uluslar akrası firma başta altın ve gümüş olmak üzere maden arama ve işletme ruhsatı almış ve almaya devam etmektedir. Kaz Dağları'nda altın madeni işletmeciliğinin başlaması durumunda 2,5 milyar ton kayaç ve toprak işlenecek yaklaşık 400 bin ton siyanür kullanılacak. Bölgede çevre duyarlılığından yoksun plansız ve çarpık bir sanayileşme sürecinin bu şekilde devam etmesi durumunda tarım yapılacak toprak kalmayacak sular içme ve kullanma suyu olarak kullanılamayacaktır” denildi. Galiba sağlıklı bir çevrede yaşama hakkımızı korumaya çalışan milletvekilleri de varmış. Bu iyiye işaret, bakalım geri kalanlar da kendisine katılacak cesareti bulabilecekler mi?

 

Güney Kore’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, otomotivde, finansa, madencilikten gemi inşaatına farklı sektörlerden şirketlerin yöneticileriyle temas kurdu. Bakan Çağlayan görüştüğü şirketler arasında, yenilenebilir enerji şirketlerinin de olduğunu söyledi. Katı atıktan enerji üretmeyi planlayan bir firmanın 100 milyon dolarlık yatırım ile Türkiye pazarına girmeyi düşündüğünü söyleyen Zafer Çağlayan, bir başka Güney Koreli şirketin ise Türkiye’de yenilenebilir enerji alanında 1 milyar dolarlık yatırım yapmayı planladığını bilgisini verdi. Sonunda nükleerden bir bakan kafasını kaldırdı da gerçek çözümlere bakıyor. Bugün ne oldu üstümüzde yaz iyimserliği mi var... Neyse bu ziyaretler ürün verdiğinde kendisini tebrik ederiz.

 

Küresel iklim değişikliğinin denizler üzerindeki etkisini araştırmak üzere biraraya gelen 15 ülkeden 21 bilim adamı, Akdeniz'in tropikal yapıya dönüştüğünü ve 58 yeni türün tespit edildiğini bildirdi. Akdeniz Ülkeleri Bilimsel Araştırmalar Komisyonu Canlı Kaynaklar ve Deniz Ekosistemi Başkanı Prof. Dr. Cemal Turan, küresel iklim değişikliğine bağlı olarak Akdeniz'in yapısında yaşanan değişimi izlemek için Akdeniz'in Tropikalleşmesini İzleme Programı (CIESM Tropical Signals) oluşturduklarını söyledi. Turan, 15 Akdeniz ülkesinde sıcaklık, ısı, biyolojik çeşitlilik ve yabancı türlerinin izlendiğini, böylece küresel iklim değişikliği ile Akdeniz'de meydana gelen değişimlerin ne boyutta olduğunu araştırdıklarını belirtti. İklimi ve sonunda da denizleri değiştiriyoruz... iklimi kurtarmak süren en önemli mücadele alanı. Siz de harekete geçebildiğiniz alanda yardımcı olabilirsiniz... Hâlâ bir çevre örgütüne üye değil misiniz?

 

Umut verici bir haberle programımızı bitirelim. Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü, 3. Boğaz Köprüsü‘nü de kapsayan Kuzey Marmara Otoyolu Projesi‘nin ihale tarihini 10 Ocak 2012'ye erteledi. Yap-İşlet-Devret Modeli ile gerçekleştirilmesi planlanan Kuzey Marmara Otoyolu ihalesinin normal şartlarda 23 Ağustos’ta yapılması gerekiyordu. Ancak Karayolları Genel Müdürlüğü’nden daha önce yapılan açıklamalarda, bu ihale için katılacak firmaların erteleme talebinde bulundukları, bu yüzden ihalenin yıl sonuna yakın bir tarihe ertelenebileceği açıklanmıştı. Boğaz ekosistemine bir darbe daha vuracak olan ve 2 milyon ağacın kesileceği 3.köprünün yapımı, böylece sadece biraz daha ötelenmiş oldu. Umuyoruz bu öteleme kalıcı olur ve İstanbul betonlaşmaz.

 

Yeşil ve barış dolu bir gelecek diliyorum. Esen kalın.

 

NOT: Yazarın Açık Radyo'daki programından alıntıdır.