Denizcilik tahkiminde Londra hâlâ etkisini sürdürse de, HFW’nin yeni verileri küresel merkezin artık giderek Asya’ya kaydığını ortaya koyuyor.
Hukuk firması HFW’nin yayımladığı altıncı Maritime Arbitration in Numbers raporu, 18 farklı yargı alanındaki 19 tahkim kurumundan gelen yanıtları inceledi. Bulgulara göre Londra hâlâ lider konumda, ancak Singapur ve Hong Kong hızla paylarını artırıyor; Dubai, Çin ve ABD’deki yeni merkezler ise yükseliş ivmesi gösteriyor.
London Maritime Arbitrators Association (LMAA), 2023 yılında 1.845 yeni denizcilik başvurusu kaydetti. Bu rakam 2014’ten beri görülen en yüksek seviye oldu. 2024’te ise sayı hafif gerileyerek 1.733’e indi; bu da pandemi öncesi seviyelere dönüşü yansıtıyor. Buna rağmen Londra, geçen yıl 1.800’den fazla yeni denizcilik tahkimi dosyasını ele aldı. London Court of International Arbitration da taşımacılık ve emtia uyuşmazlıklarında düşüş bildirdi, ancak sektör hâlen en büyük dosya hacmini oluşturuyor.
Singapur, Londra’nın en yakın rakibi olarak öne çıkıyor. Singapore Chamber of Maritime Arbitration (SCMA), 2024’te 95 yeni dosya aldı ve bu, yıllık bazda %73 artış anlamına geliyor. Singapore International Arbitration Centre (SIAC) ise 72 denizcilik uyuşmazlığı kaydetti. Birlikte değerlendirildiğinde Singapur’un toplam dosya sayısı, Londra’nın caseload’unun yaklaşık %9’una ulaştı. Bu oran 2023’te %7, 2022’de ise %5’ti.
Hong Kong da yükselişte. HKIAC 2024’te 43 denizcilik dosyası aldı, HKMAG’de ise atamalarda %36 artış yaşandı. Her iki merkez de 2020’den beri istikrarlı biçimde büyüyor.
Çin de yeni bir oyuncu olarak öne çıkıyor. China Maritime Arbitration Commission, 2024’te 239 dava raporladı; bunların 93’ü yabancı tarafları da içeren dosyalardı. Dubai DIAC ise geçen yıl 12 denizcilik davasına baktı; bunların bazıları Rus petrol ticaretleriyle bağlantılıydı.
ABD’de ise New York Society of Maritime Arbitrators, 2024’te tahkim atamalarında %18 artış kaydetti. Ayrıca, Houston Maritime Arbitrators Association aracılığıyla Körfez Kıyısı’nda da hareketlilik büyüyor.
HFW, Londra’nın liderliğinin kısa vadede el değiştirmesinin olası olmadığını, özellikle 2025 Tahkim Yasası’ndaki reformların cazibeyi daha da artırdığını vurguladı. Ancak Asya’daki ve bölgesel merkezlerdeki güçlenmenin, gelecekte daha rekabetçi ve çeşitlenmiş bir tahkim ortamına işaret ettiği de ifade edildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: