Bağımsız bir gözle de bakıldığında, ABD’yi temsil eden tutucu toplumsal yapısı ile ABD’nin gelecekteki gerçek yüzü California değil Texas’tır.

ABD’nin GELECEĞİ TEKSAS MI?

Bugün ABD’de toplumun ciddi bir kesimi hayalinde ve zihninde ABD’nin küçük örneği olarak California’yı canlandırır. Ancak bu canlandırma ABD’yi tam ortadan ikiye bölen (seçimlerdeki oy oranları dahi 50/50’dir) ve iki siyasi parti tarafından temsil edilen Cumhuriyetçiler ve Demokratlara göre tamamen farklı yorumlanmaktadır.

Demokratlar California’yı güçlü ekonomisi, teknolojideki önderliği, demografik çeşitliliği ve zenginliği ile bir iftihar ve övünç kaynağı haline getirirken; diğer taraftan Cumhuriyetçiler ise, yüksek vergileri, ev sahibi olma sorunları, su sıkıntısı, vahşi orman yangınları, sorunlu okulları ve sürekli demokrat hegemonyası nedeniyle Amerika’nın geleceğinin California’ya benzemesini bir distopya olarak görmektedirler.

Ancak bağımsız bir gözle de bakıldığında ABD ekonomisinin geleceğine ışık tutan ve sağlıklı ekonomik gelişmesi, uzun dönemdeki siyasi çeşitliliği, ABD’yi daha bir temsil eden tutucu toplumsal yapısı ile ABD’nin gelecekteki gerçek yüzü bence California değil Texas’tır.

Son 20 yılda ABD’de kentleşmenin en hızlı olduğu eyalet olan Texas’ta, demografik ufukları değiştirecek düzeyde bir kentleşme ve nüfus patlaması görmekteyiz.

2000-2010 yılları arasında 4.2 Milyon kişi Texas’ta ikamet izni alırken, son 10 yılda bu rakama bir 4 Milyon daha eklenmiştir. 40% gibi bir büyüme hızından bahsediyoruz ki bu genelde tüm ülkenin büyüme hızının iki misliden fazlası demektir.

ABD’deki tutucu kesimi en fazla kaygılandıran yön ise artan bu nüfusun 95%’inin renkli vatandaşlardan oluşmasıdır. Son on yıl zarfında Texas’a yerleşen her bir beyaz kişinin karşılığında 3 siyahi, 3 Asyalı, 3 değişik ırklardan oluşan kişiler ve 11 Güney Amerikalı yerleşmektedir.

Bu demografik değişiklik özellikle Fort Worth, Dallas, Houston, Austin ve San Antonio gibi büyük metrolarda kendini göstermekte ve kırsal kesime fazla yansımamaktadır.

Eyaletteki bu demografik değişiklik hikâyenin sadece bir yönünü gösterirken diğer bir yönü de değişen ekonomi ve sanayi yapısıdır. Teksas siyasi arenasında ön plana çıkan en önemli olay özel sektörün siyaset sahnesinde etkili bir rol almasıdır. Bu sayede de ticaret alanında eyalet hükûmetinin rolü oldukça kısıtlı kalmakta ve bu da şirketlerin esnekliğini arttırmaktadır.

İşte bu yüzdendir ki son zamanlarda Oracle, Tesla, HP gibi şirketler merkezlerini Eyalet kontrolunun daha sıkı oldugu California’dan Teksas’a taşımışlardır. Bir zamanlar Teksas deyince akla Petrol ve hayvancılık (Kovboyluk) gelirken son 10 yılda Teksas’ın ticari konjonktürü olağanüstü bir çeşitlilik gösterip, teknoloji, bilim ve eğitim ağırlıklı bir yapıya dönüşmüştür. Bu da demografideki çarpıcı değişikliğin bir sonucudur.

Ancak Teksas’a gelen her kurum tutucu Cumhuriyetçi görüşe sahip olmadığından demografik yapıyı ve sonunda siyasi yelpazeyi hızla değiştirmektedir. Demokrat bilgisayar mühendisleri, hispanik inşaat müteahhitleri, siyahi avukatlar Eyalet ’de tarihsel olarak hüküm süren Cumhuriyetçi yapıyı zorlamakta ve sonuç olarak ırkçılık, milliyetçilik, ayırımcılık gibi fanatik görüşlerin Teksas’ı karıştıracağını tahmin etmekteyim.

Toplumsal olarak her 10 vatandaştan 2’sinin sağlık sigortasının olmadığı, COVID’in, 2022 sonuna kadar 66,000 can aldığı bir ortamda, yüksek teknoloji şirketleri çalıştıracak yönetici bulamazlarsa geldikleri gibi gideceklerdir.

Yukarıda bahsettiğim örneklerden anlaşılacağı gibi zirveye doğru yol alan Teksas’ın bir de inişi söz konusudur. Her bir yükselişin hızlıca inişi olduğu gibi. California bunu 1980’lerden sonra çok acı yaşadı. Teksas’ın, siyasetteki kamu/özel iş birliği modeli birçok eyalet tarafından örnek alınmıştı, ancak Teksas’ta vuku bulan demografik değişiklik ve bunun siyasi arena üzerindeki doğrudan etkileri son zamanlarda bu modelin askıya alınmasına neden oldu. Sonuç olarak petrol ve hayvancılıktan çok yönlü bir ekonomiye dönüşen Teksas aynı zamanda toplumdaki demografik çok yönlülük ile karsı karsıya kalmış durumda.

İşte bu bir muamma... Teksas’ın bu karmaşayı kaldırabilecek bilgi ve kültür birikimine sahip olduğu görüşünde değilim. Hem Teksas özelinde hem ABD genelinde hızla değişen demografik yapının ve yerlerde sürünen eğitim düzeyinin ( ABD’de 2014 yılında 27 yas grubunda yapılan bir araştırmaya göre toplumun 72%’nin üniversite mezunu olmadığı gerçeği ortaya çıkmıştır.) sonucu olarak hortlayan Ayırımcılık, Milliyetçilik ve Irkçılık gibi dünya görüşleri sayesinde, Türkiye’nin yüz ölçümünden daha geniş bir alana yayılan, Teksas ile ABD’nin gelecekleri bir ikiz kardeş gibi birbirine benzemeye devam edecektir.