Türkiye'nin yat inşaatı ve onarımında güçlü birikimi varBodrum'daki Neta Marine Yat İnşa Tersanesi'nde üç kapalı alan yeraldığını belirten Gemi İnşaatı ve Mak. Müh. Tansel Ergün, birinci hangarın onarım amaçlı olarak kullanıldığını belirterek şöyle devam etti; "Onarım hangarında 50 metre boyunda bir gulet onarım görmekte.İkinci ve üçüncü hangarları yat inşaatı amaçlı olarak kullanmaktayız.İkinci hangarda 40 metre boyunda bir motoryat inşa etmekteyiz.Bu yatın üst binası alüminyum olarak tasarlandı ve gerçekleştirildi. Böylece Bodrum bölgesinde ilkkez alüminyum uygulaması yapılan motoryat olmaktadır.Bu motoryatın sahibi bir ABD'lidir. Hemen tüm tekne inşaatı tamamlanmış olmasına karşın, küresel krizle birlikte bu proje durmak zorunda kalmıştır. Yine de koşullar düzeldikçe, inşaatın tamamlanması beklenmektedir.Üçüncü motoryat ise bir Ürdün'lü işadamı tarafından sipariş edilmişti. Bu motoryat da büyük oranda tamamlanmış olmasına rağmen ekonomik kriz gerekçeleriyle beklemeye alınmıştır. Heriki yatın sahipleri tarafından devamı sağlayacak nakid akışı başladığı andan itibaren haliyle inşaatlar tamamlanabilecektir. Bu durumda tersanede halen sadece bir teknenin yenilenmesine devam edilmektedir."Neta Marine Yat İnşa Tersanesi'nin sahiplerinin Mehmet Durmaz, Tuncay Karakaya, Serhat Uyguner'den oluştuğunu işaret eden Ergün, Amerikalı müşteri adına inşa edilmekte olan motoryatın Charter Class özelliklere sahip olduğunu belirterek şu açıklamayı yaptı; "Yat sektöründeki Lloyd's klas özellikleri ticari gemilerden kısmen farklı olmaktadır. Buradaki amaç inşa etmekte olduğumuz motoryatın kiralama amaçlı olarak tüm denize elverişlilik özelliklerine sahip olmasını esas almaktadır. Güvenlik donanımı enüst düzeydedir.Normalde başladığımız andan itibaren bu motoryat 12 ay gibi bir sürede teslim edilebilecektir.Geçtiğimiz yıllarda gerçek anlamda klasik bir motoryat olan Ares Eden isimli 33 yaşındaki bir motoryatı Neta Marine'de yeniden inşa edercesine yeniledik. Tamamladığımız bu proje ile 1997 yılının en başarılı projesi olarak ilan edildi." 40 yaşında motoryat yenileniyorYat inşa ve onarımında Türkiye'de dünya pazarlarına hitap edecek düzeyde çok ince işçilikleri başaran sanatkar kadroların oluştuğunu işaret eden Tansel Ergün, Neta Marine Yatinşa Tersanesi'nde yeniden inşa edilircesine tadilat ve yenileme onarımı devam eden 40 metrelik motoryatın 1933 yapımı olduğunu söyledi. Ergün yapılan işler hakkında şu bilgileri verdi; " Bu yat Monaco limanına kayıtlı. Bizi tercih etmelerinin nedeni onarımda, marangozluk, boyama işçiliği açısından başta olmak üzere Türk yat inşa ve onarım sektörü Batı dünyası yat sahipleri veya yat inşa ettirmek isteyecek yatırımcılar için cazip olmaktadır. Bodrum İçmeler Yat İnşa ve Onarım Bölgesi çoğunlukla geleneksel ağaç gulet tipi teknelerle tanınmıştır.Klasik yatlarda bir anlamda bütünüyle yenilemenin bir zaman kısıtılamasıyla anlatılamayacağını işaret eden Ergün, yat sahibinin kişisel zevkinin ve görüşlerinin büyük önem taşıdığını belirterek şöyle devam etti; "Bu yat inşa edildi yıllarda perçinli levhalar kullanılmış. Biz üst binayı yükseltiyoruz ve aliminyum malzemeyle yeniliyoruz.Küpeşteler bir metreye yükseltildi. Tanklar hemen tamamiyle yenilendi, makineleri büyük bakım görüyor. Favoritta isimli bu yatın büyük onarımı ve yenilenmesi tamamlandığında dünya motoryat envanterine çok beğeni çekecek bir klasik yat daha katılmış olacaktır." Sorunlar çözüm bekliyorBodrum İçmeler Yat İnşa ve Onarım Tersaneleri bölgesinin çözümlenmesi gereken yasal sorunları olduğunu hatırlatan Ergün, iskan sorununun yakın zamanda çözümleneceğine inandıklarını belirterek şunları söyledi; " Türkiye, motoryat ve yat inşa ve onarım sanayi alanında elde ettiği deneyimleri çok daha bilinçli ve planlı olarak kullanabilse, dünya pazarlarında yüksek oranda sipariş alabilecektir. Ancak uzun yıllardan beri makro planı olmadığı gibi, iskan sorunları dahi çözülmemiş, yerleşim kavramında kendi haline bırakılmış bir sanayi görmekteyiz.Doğrusu Antalya'da Arpaş bölgesinde şekillenen düzenli sanayileşme, mazisi çok daha önceki yıllara giden Bodrum İçmeler Tersaneler Bölgesi'nde halen hep görüşmeler safhasında devam etmektedir.Ayrıca tekne inşa ettiren bazı yatırımcıların, yat tersanesi sahip olmak gibi bir eğilim içine girmiş olmaları da ,sonradan kendilerini dahi zor durumda bırakacak olumsuz bir gelişme halini almaktadır.Oysa burada varolan tersaneler çoğunlukla yurtdışı adreslere hitap etmektedir. Genel açıdan bakıldığında üniversitelerimizde Gemi İnşa mühendisliği yanında yat inşa mühendisliği gibi bir dalın dahi olmayışı ciddi bir eğitim noksanlığı olmaktadır. Ayni şekilde Denizcilik Müsteşarlığı'nda bu alanda uzmanlardan oluşan bir departmana ülke menfaatleri açısından derin ihtiyaç bulunmaktadır."