T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 16.11.2022 tarihinde yayınladığı “01/12/2022 tarihinden sonra Türk Boğazlarından yüklü olarak geçecek ham petrol taşıyan gemilerin (neden boş ya da yüklü denmemiş, anlamak mümkün değil çünkü inertlenmemiş boş bir tanker yüklü tankerden çok daha tehlikelidir) P&I sigorta kuruluşlarından gemi detayı, yükü ve seferinin yer aldığı ve P&I sigortasının bu gemi, sefer ve yük için geçerli ve kapsayıcı olacağı bir mektubun ( letter of undertaking ) alınması, bu mektubun yine bu sigorta kuruluşları veya temsilcileri tarafından Seyir Planı – 1 raporuna eklenmesi” duyurusu ile Türk Boğazlarından geçecek yüklü tanker sahiplerinden PandI onaylı, sigortasının devam ettiğini teyit eden “teyit mektubu” talep etmektedir.

Bu, Pandi onaylı “teyit mektubunun” ne olduğunu ve nasıl işlediğini anlayabilmek için ön açıklama gerekli olmaktadır.

PANDI SİGORTASI NEDİR?

Basit bir anlatımla PandI Sigortası; Tekne ve Makine Sigorta kapsamına girmeyen, üçüncü şahıslara, çevreye ya da yüke verilebilecek zararlar ve bunlara ilişkin cezalardan doğan sorumluluk ve masrafların sigortalandığı bir sigorta türüdür. Konuşma dilinde Kulüp Sigortası ya da İngilizce Protection and Indemnity ( Koruma ve Tazmin ) kelimelerinin baş harflerini alarak ülkemizde sıklıkla “PANDİ” olarak da kullanılmaktadır. Türk Boğazlarından geçişte, yüklü ya da boş tankerlerin neden olacağı deniz kirlenmesi, çevreye verilecek zarar ve batığın kaldırılması gibi hasarlar işte bu PandI sigortası tarafından karşılanır. Bu nedenle idarenin yüklü tankerlerden talep ettiği “PandI teyit mektubu” çok doğru bir karardır, çünkü devam etmekte olan Rusya – Ukrayna savaşı, ABD ve AB’nin Rusya çıkışlı ham petrole uygulamakta olduğu yaptırımlar nedeniyle, Rusya’dan yaptırım içeren yükleme yapmış olan bir geminin PandI sigortasını geçersiz kılmaktadır. Bu durumda, geçersiz bir PandI sigortası ile Türk Boğazlarından geçiş yapan bir geminin, kaza neticesi oluşabilecek hasarı talep edeceğimiz bir kurum ya da kuruluş karşımızda olamayacaktır.

UYGULAMADAN GELEN SIKINTILAR

Yazının kaleme alındığı an itibariyle Karadeniz’de 20 kadar Rusya limanı yüklemeli tanker İstanbul Boğazı Kuzey girişinde beklemektedir. Bekleme nedeni ise PandI sigorta şirketlerinin (büyük bir olasılıkla bu gemilerin tamamının PandI sigortacıları ABD/AB merkezli) armatörün talep etmiş olduğu teyit yazısını (letter of undertaking ) vermemiş olmasıdır.

Kaldı ki ABD/AB merkezli PandI şirketleri, idarenin konu duyurusu ile aynı gün böyle bir teyit mektubunu konu tankerlere vermeyeceklerini sigorta dünyasına sirküle etmişlerdi. Karadeniz, İstanbul Boğazı Kuzey Girişinde bekleyen ve beklemeye devam eden gemilerin çok ciddi kayıpları oluşmuş ve her geçen gün bu kayıplar giderek artmaktadır.

Bu gemilerin her birinin günlük kirası 50 bin – 100 bin Amerikan Doları arasındadır. Ayrıca geminin tahliye limanına geç varmasından dolayı oluşacak tazminat kayıpları (geç teslim – late delivery) günlük kayıpların çok üzerinde olacaktır.

İdarenin 16 Kasım 2022 tarihli duyurusu ve iki hafta sonra uygulamaya geçilmesi armatörler adına talihsizlik İdare adına ise yanlış uygulamadır.

Doğru uygulamayı ABD’nin COFR teminatında görmekteyiz. Açılımı “Certificate of Financial Responsibility” olan teminat alınmadan hiçbir gemi değil ABD limanlarına, ABD Münhasır Ekonomik Bölgesi’de dahi giremez.

Konunun daha iyi anlaşılması ve önemine binaen, müsaadenizle kimlerin COFR teminatı alması gerekliliği ile ilgili ilk paragrafı burada paylaşmak istiyorum: “Each and every vessel over 300 gross tons, is required to have a COFR to operate legally within the Exclusive Economic Zone, or EEZ, waters of United States”. Sistem şöyle çalışıyor; 300 gross ton üzeri bir gemi, ABD Münhasır Ekonomik Bölge sınırlarına girmeden önce İdareye, acente ya da sigorta brokeri tarafından başvurur. İdare, geminin PandI sigortacısından ilgi geminin PandI sigortasının halen devam etmekte olduğuna dair belge talep eder.

Gelen belge geminin PandI sigortasını teyit ediyor ise sadece bu konu için tahsis edilen ABD’de yerleşik sigorta şirketlerinden biri COFR teminatın verir ve ilgi geminin ABD limanlarına girmesine müsaade edilir.

NE YAPILMALIYDI?

Çözüm sunulmadan sadece 15 günlük bir ihbar ile bu belgenin talebi kanımızca yanlış olmuştur. ABD’nin COFR uygulamasının bir benzeri pekâla ülkemizde uygulanabilirdi.

Şöyle ki; idarenin uygun göreceği / onaylayacağı bir ya da daha fazla Türkiye’de yerleşik sigorta şirketi yetkilendirilip, sadece deniz kirlenmesi, çevreye verilecek zararlar ve batıkların kaldırılmasını içeren bir poliçeyi yazar ve bu poliçeye sahip olmayan hiçbir geminin Türk Boğazlarından geçmesine müsaade etmeyebilirdi.

Bu uygulama maalesef şu ana kadar yapılmadığı gibi Karadeniz’de beklemeye devam eden gemilerin çaresizliği süregelmektedir.

Bu uygulama ayrıca Montrö Türk Boğazları Sözleşmesini gereksiz bir şekilde masaya getirmiş, muhtemelen Dışişleri’nin de başını ağrıtmaktadır. Eğer burada “Kanal İstanbul”u masaya getirmek gibi bir düşünce var ise peşinen söyleyelim bu gemilerin hiçbiri bu kanaldan geçemez.

Değerli Rusya yöneticileri; Bizler, her fırsatta Türk Boğazları ile ilgili olarak artan tanker trafiğini (gemi değil) dile getirmiş, 2005 yılında açılan BTC boru hattının oluşmasına katkı sağlamış, tezimizi başta Uluslararası Denizcilik Örgütü ( IMO ) olmak üzere tüm uluslararası platformlarda savunmuş ve her yıl Karadeniz Rusya’dan deniz yolu ve Türk Boğazları üzerinden taşınacak 50 milyon ton ham petrolü Türk Boğazları yerine boru hattı ile Ceyhan’a akmasına katkı sağlamış deniz emekçileriyiz.

Ve diyoruz ki; gelin Rus petrolünü boru hattı ile ister Novorossiysk üzerinden direk, ister Novorossiysk/ Samsun üzerinden Ceyhan’a getirelim, ne sizin daha fazla başınız ağrısın ne de biz her sene Türk Boğazlarından geçen ve geçecek 150 milyon ton ham petrolünüzün yaratacağı riskleri taşımayalım, yatağımızda rahat uyuyalım.

Elinize geçmesini çok istediğimiz, duyarlı bir Türk Denizcisi olarak bu yazıyı yazmayı ülkem, halkım ve meslektaşlarım adına bir borç bildim.

Peşinen teşekkürlerimle.