ABD İLE ORTAK HAREKET EDERSEK RAHATLAYABİLİRİZ 

Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Türkiye’’nin ABD ile ortak hareket etmesi durumunda ekonomide rahatlayabileceğini söyledi. 

IMEAK DTO Temmuz olağan meclis toplantısında ekonomideki son gelişmeleri değerlendiren Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, Türkiye ve dünya ekonomisi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Prof. Erdoğan, özellikle ABD merkezli ekonomik gelişmelerin tüm dünyada büyük bir dikkatle izlendiğine vurgu yaptı. 

TURİZM GELİRLERİ SON DÖNEMLERDE ARTIŞ GÖSTERDİ 

Ekonomideki verilerin uzun süreli değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Erdoğan, Ekonomide büyüme anlamında ciddi sıkıntılar yaşandığını belirtti. Türkiye’nin cari açığını ciddi bir şekilde düşürdüğünü belirten Erdoğan, ihracatta nispeten artışa karşılık ithalatta da ciddi bir gerileme olduğunu ifade etti. Turizm gelirlerine de değinen  Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan şöyle konuştu: “Turizm gelirleri son dönemlerde yeterince artış gösterdi. Cari açıkta bir düşük oran görüyoruz. Son 30-35 yıla baktığınızda ne zaman cari açık milli gelire göre kapanıyor, sıfıra doğru iniyor ise ciddi bir resesyon dönemi yaşanıyor. Bu sıralarda onunla ilgili bir sıkıntı var. Türkiye, kendisi tasarrufu yeterince büyütemeyen bir durumdan kurtulamadan cari açığı düşürürse dış kaynağı bulamıyor demektir. Sermaye yeterince bulamıyor demektir. Böyle olunca de üretime, yatırıma yeterince dönemiyor, ekonomide de sıkıntı yaşıyoruz büyüme anlamında. Şu anda cari açığın düştüğüne sevinelim, bir taraftan ekonomi istediğimiz gibi büyüyemiyor. Mutsuzluk durumu. Bu yeni bir sıkıntı dönemi. Bu, kalkınma planlarına biraz yansıdı, diye düşünüyorum.”  

EKONOMİDE DEĞERLENDİREME YAPARKEN 3 KANALDAN BAKIYORUM 

Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan, kamu hesaplarında ciddi bir sorunla karşı karşıya olunduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, bütçenin gerçekleşmesinin önemli bir konu olduğunun da altını çizdi. “Ekonomide değerlendirme yaparken üç kanaldan bakıyorum. Birincisi, cari açıkla ilgili ödemeler dengesi. İkincisi ise milli hesaplar. Üçüncüsü de bütçe tarafı. Bütçede 880 milyar gelir hedefi, 960 milyar gider hedefi ya da öngörüsü var iken gerçekleşmeye baktığımızda mevcut an itibariyle 5 aylık sonuca göre, 66 milyar açık durumundayız” dedi. Şu anda cari tarafta biraz rahatladık gibi zannedilen bir noktada aslında kamu hesaplarında ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu aktaran Erdoğan, o yüzden Türkiye ekonomisinde önümüzdeki günlerde çözüm üretmek gerektiğini de söyledi.  Rektör Erdoğan, “Çözüm üretmenin en sıkıntılı tarafı da borçları kapatmak için yeniden borçlanmaya fazla giderseniz faiz oranlarını tutamazsınız. Böyle bir duruma karşılık da bir tarafta Merkez Bankası bir tarafta Hazine’de sorunları görebiliriz. Merkez Bankası’nda da bir derece sorunları gördük” dedi. 

DEVLETTE ANORMAL BİR PERSONEL HARCAMASI VAR 

Ekonomideki bu gelen durum içerisinde devletin üstüne de görevler ve ödevler düştüğünü ifade eden Erdoğan, devletin anormal bir personel maliyeti olduğuna dikkat çekti. Oral Erdoğan konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bütçede ana sıkıntının da personel giderlerindeki anormal yüksel olduğu görülüyor. Devletin bir kere kalkınma planlarında önce personel harcamalarını nasıl kontrol edeceğini çok daha net ortaya koyması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü verimlilik anlamında Türkiye liberal ekonomiye geçerken iş adamına, özel sektöre, sanayiye önem vereceğiz diyoruz ama bir tarafta da devletin anormal bir personel maliyeti devam ediyor. Buradan ödün veremiyoruz nedense! Oradan ödün vermiyorsan, öteki tarafta istediğin de tam olmuyor. Bu sorun devam ediyor görünüyor. Kişi başına düşen gelire baktığınızda milli gelir hesapları anlamında. 2013 yılında 12 bin 480 dolara ulaşmışız kişi başına düşen gelirde. Ardışık bir şekilde geçtiğimiz sene 9 bin seviyelerine gerilemişiz. Bu seneyi o civarlarda kabul edersek ama hedefe bakıyoruz, 2023 için hedeflerimizde de milli gelir kişi başına 12 bin 400’lere ekleniyor gibi bir paradoks var.”  

SON 5 AYDIR ABD ÇOK BÜYÜK İŞLER BAŞARDI 

ABD’nin dünya ekonomisine yön verdiğini ifade eden Erdoğan, “Şu anda ekonomi yönetiminde ABD, 3 gruba ayrılmış gibi bir durumda. Faiz oranı artsın isteyenler, faiz oranları insin isteyenler, kararsız kalanlar. Fakat ABD’nin son 5-6 ayı çok iyi hatta muhteşem yönettiğini belirtmekte de özellikle fayda var” dedi. 

RESESYON SÜRECİ DÜŞTÜ 

Sanayi konusuna da değinen Erdoğan, sanayide radikal bir hamlenin gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, “Ben, Amerika bazlı ciddi bir toparlanma olduğunu görüyorum. Bunun süreceğine de inanıyorum. Resesyon olasılığının çok düştüğünü ve bununda küresel likititeye katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi. Türkiye’nin de aynı şekilde 2003’lerdeki ABD etkisiyle rahatlamış olduğunu anımsatan Erdoğan, Türkiye’nin 2003’ten 2007’lere kadar hızlı bir büyüme ivmesi yakaladığını belirtti. Erdoğan, “Türkiye eğer ABD’nin istediği bir yönde oyun içinde olursa hızlı bir büyüme trendini yakalabilir. Türkiye’ye döndüğümüzde, nasıl olabilir gibi bir durum var. Şu anda Türkiye ekonomisinde görünen, şok bir indirim olasılığıdır. Bu mevcut başkan devam etseydi, tahminler 100-150 bas puan, belki zorlarsa 200 bas puan idi. Devam etmediğine göre, acabalar arttı. Daha sert bir indirim olabilir mi? Dolarda aşağıya gidecek gibi iken eğilim bir Merkez Bankası etkisi bir de son bir iki günde yaşanan diğer konularla bir anda hareket oldu. Bu etki, bence kapatıldı. Olasılık aslında aşağı yönlü. Fakat bu aşağı yönlü rekabet açısından pek de hoş bir durum değil Türkiye ekonomisi için. Merkez Bankası’nın 150 baz puan üstündeki bir indirimi doları hiç değilse aşırı inmekten kurtara da bilir. O da faydalı bir durum olabilir. Dileğimiz, Türkiye ekonomisinde faiz-enflasyon ve kur, üçünü birden aşağı çekecek bir yaklaşım oluşabilir ama buradaki eksik sanayideki doğru yerlere doğru zamanda yatırımda bir radikal hamle gerekir diye düşünüyorum” ifadesini kullandı. Rektör Erdoğan son olarak, Türkiye’nin ekonomik anlamda dikkatli olması gerektiğine de vurgu yaptı. 

Editör: TE Bilişim