Salih Zeki Çakır: "Tek eksiğimiz insan kaynağının iyi yönetilmesi" Yalova Denizcilik Zirvesi'nde İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, 'Endüstri 4.0 Vizyonunda Limancılık ve Deniz Endüstrisi' başlıklı oturumda bir konuşma yaptı. İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Endüstri 4.0'ın denizciliğe etkilerini anlattı. Salih Zeki Çakır: “Teknolojinin geldiğimiz en üst seviyesi, Sanayi Devriminin 4. aşaması. 5. aşama da konuşulmaya başlandı. 1. Sanayi devrimine 100 yıl geç kalmışız. 2. Sanayi devrimine 50 yıl adaptasyon süreci olmuş. 3. sanayi devrimini 15-20 yıl sonra takip edebilmişiz. 4. Sanayi devrimini savunma sanayimiz hariç kullanıcı olarak yaşamaktayız. Katkı verme anlamında gerçeği kabul etmeliyiz, gerideyiz. Biz teknolojiyi imkanı olanların satın alarak hatta uygulayıcılarını da transfer ederek ilerlemeye çalışan bir sistemdeyiz. Son yıllarda farkındalık; bunun değişmesine yönelik, akademik camiada ve reel sektörde anlayış değişmeye başladı. TÜBİTAK’ta ciddi bir bütçe ayrılıyor, 4.0’ı ıskalamamak için. Denizcilik sektörü, taşımacılıkta, gemi inşa sanayinde benzeri frekansta. Biraz durumu iyi olan tersaneci sahiplerimiz bazı kısmi teknolojileri yazılım ağırlıklı uygulamaya başladı. İleri örneklerine henüz sahip değiliz. Çok çalışmamız gerektiği açık. “ diye konuştu. “MAKİNELERE YÖNELMEK ZORUNDA KALINDI” Salih Zeki Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yurtdışında yapılan çalışmaları, makaleleri takiple uğraşıyoruz. Sahaya, fiiliyata yönelik bildiğim kadarıyla bir çalışma yok. Gemilerdeki otomasyon üzerinde çalışılıyor. Sanayi 3.0’ın insanlığa kabul ettirdiği en kabul görmüş cümlesi: ’Makineleri akıllandırmak’. Akıllı telefonlar, akıllı gemilere ve akıllı şehirlere ardından akıllı tersanelere süreci sokacak. Makineleri akıllandırarak insan akılını geri plana mı atmış olacağız? Bu konuda olumlu olumsuz görüşler var. Daha ucuz, daha hızlı, daha kaliteli üretmek ve tasarruf etmek amacıyla sanayi buna zorluyor. İnsan gücünün pahalı hale gelmesi, insan gücü ve eğitimin çok pahalı olması, istihdamın pahalı olması, insanımızın konformist yapıya gelmesi inşalardan ümidi keserek makinelere yönelmek zorunda kalındı. Savaş için düşünülüp ticari duruma yönelinmesi bunun kaynağı oldu. Türk denizcileri olarak iddialı bir konuma geldi. “TEK EKSİĞİMİZ İNSAN KAYNAĞININ İYİ YÖNETİLMESİ” Geçmişle kıyasladığımızda denizciliğimiz arzu edilen seviyede olmasa da iyi bir durumda. Tüm süreçleri yaşayarak ve birçok iş kolunda faturasını ödeyerek edindiğimiz tecrübe ile bu konuda insan kaynağımız var. Tek eksiğimiz bunun iyi yönetilmesi. Üretilmiş olan teknolojiyi de iyi uygulayarak bu konudan geri kalmamamız lazım. Aksi takdirde ilerlememiz mümkün olmaz. Yoğun bir iş birliği içine girilmesi lazım. Sonuç odaklı toplantılara ağırlık vermemiz lazım. Bizim zamanımızda her alanda çok yoğun toplantılar yapılıyor. Buradaki zirve gibi sonuç bilgilerinde ortaya çıkacak maddeler rafta kalıyor. Uygulamaya sokacak motivasyon kalmıyor. Sanayi 4.0 ve 5.0 ihmal edilmeyecek bir aşama. Buradaki her eksiklik ülkemiz açısından bakarsak bir sanayi ya da kölelik düzenine insanımız götürüyor. Bu konuda hepimize sorumluluklar düşüyor. Çok çalışmamız lazım. Bedenden çok kafayı çalıştıracağımız yeni bir süreç ve bu süreci el birliği ile çözüm aşamasını halletmemiz lazım.“ Kaynak:Türkdeniz.com DENİZHABER