Türkiye’nin ‘yeşil liman’larına Hollanda modeli önerisi Denizcilik ve liman projelerinde dünyada söz sahibi Hollanda, çevreye duyarlı "yeşil liman-green port" uygulamasında Türkiye’deki limanlara model olacak. İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nde bir seminer veren Hollandalı yeşil liman danışmanlık firmaları temsilcileri ve Amsterdam Limanı yetkilileri, denizcilik ve liman alanında işbirliğine hazır olduklarını açıkladı. Oda meclis salonundaki seminerde konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, "yeşil liman" uygulamasına Türkiye’deki limanların büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Çalışmaların Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü ile Türk Standartları Enstitüsü işbirliğiyle devam ettiğini belirten Öztürk, sertifikayı ilk olarak Arkas Holding’e ait Marport Limanı’nın aldığını açıkladı. Aralarında Egeports Kuşadası’nın da olduğu 17 limanın sertifika için başvurduğunu dile getiren Öztürk, “Yeşil liman, sadece çevreci liman operasyonundan ibaret değil. Limanlarda entegre kalite yönetim sistemi tesisi, liman çevresindeki su kalitesinin korunup arttırılması, gemi ve liman operasyonları kaynaklı çevresel kirliliğin azaltılması ve maksimum seviyede enerji verimliliği, uygulamanın başlıca amaçları. Ayrıca liman faaliyeti kaynaklı sera gazı emisyonunun düşürülmesi, yenilenebilir enerji projelerinin geliştirilmesi, atık yönetim modeli oluşturulması, limanlarda iş sağlığı ve güvenilirliğinin arttırılması hedefleniyor.” dedi. ‘HOLLANDA LİMANLARI ÖRNEK OLSUN’ Yeşil liman uygulamasında gönüllülüğün esas olduğunu vurgulayan Öztürk, marinaların da bu kapsamda değerlendirilmesini önerdi. Böylece marinalara mavi bayraktan daha etkili bir prestij ve motivasyon kazandırılabileceğini dile getirdi. Hollanda’nın Rotterdam ve Amsterdam limanlarının, tıpkı İzmir Alsancak Limanı gibi şehiriçinde yer aldığına dikkat çeken Öztürk, bu limanların kapatılmasının gündeme gelmediğini, aksine her geçen yıl yeni yatırımlarla büyüdüğünü ifade etti. Ayvalık’tan Didim’e kadar uzanan faaliyet sahasındaki bütün limanların, uzmanlaşıp farklılaşarak rekabet etmesini istediklerini belirten Öztürk, “Biz bölgesel düşünüyoruz. Büyük İzmir limanları kavramı çerçevesinde, Ege’yi limanlar ve lojistik bölgesi yapmayı hedefliyoruz. Hollanda’daki limanlar, demiryolu, karayolu, havayolu bağlantıları ile limanlarını lojistik merkezler haline getirmeyi ve farklılaşmayı başarmışlar. Bu konuda Hollanda’yı örnek almalıyız.” diye konuştu. ‘YEŞİL LİMAN KAZANDIRIR’ Hollandalı danışmanlık firması STC-Nestra B.V.'nin ortağı Rene Meeuws ise yeşil liman konseptinin maliyetli olduğunu fakat halkın ilgisinin yatırımları karşıladığını ve limana para kazandırdığını söyledi. Yeşil limanda sürdürülebilirliği sağlamak gerektiğini vurgulayan Meeuws, şunları kaydetti: “Bugün Rotterdam Limanı’nda, 12,3 milyon TEU konteyner ve toplam 444 milyon ton yük elleçleniyor. Limanın otoyol, demiryolu ve havayolu bağlantıları mevcut. Liman, büyürken şehirle bütünleşmeye devam ediyor. Yeni yaşam alanları ile liman, şehrin bir parçası haline dönüşüyor. Örneğin siz de yeşil liman kapsamında, limanlarınızda kuş gözetleme noktalara yapabilirsiniz.” Port of Amsterdam yetkilisi Jan Egbertsen de Rotterdam ve Amsterdam limanlarının yüzlerce yıldır kendilerini sürekli yeni yatırımlarla geliştirdiğini söyledi. Şehiriçinde kalan bu limanların, İzmir Alsancak Limanı ile benzerliğine dikkat çeken Egbertsen, “Amsterdam gibi İzmir de hem yük hem yolcu limanı olarak kullanılıyor. İzmir’de hem bölge hem ülke için büyük yatırım fırsatları var. Limanlarda paylaşımda bulunmalıyız. Hollandalı yatırımcılar, denizcilik alanındaki yatırımlar için Ege’ye çekilebilir.” şeklinde konuştu.