IRNA: TÜRKİYE, FARS KÖRFEZİ VE AKDENİZ HAVZASI İLE TİCARİ İŞBİRLİÐİNİ ARTIRIYOR...İran Haber Ajansı'nın (İRNA) 3 Ocak 2006 tarihli sayfasında, yukarıdaki başlık altında bir yazı yer almıştır. İnternetten sağlanan yazının çevirisi şöyledir: Türkiye, Fars Körfezi ve Akdeniz havzası ülkeleriyle ekonomik, ticari ve siyasi işbirliğini serbest ticaret anlaşmaları yoluyla geliştirip güçlendiriyor.Gerçekte bu, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve AB'yi yakınlaştırarak AB'nin Avrupa-Akdeniz ortaklığı yönündeki büyük planı doğrultusunda, Türkiye'nin stratejisidir. "Barcelona süreci" olarak bilinen Avrupa bildirisine taraf ülkelerden olan Türkiye, komşu ülkelerle ilişkileri geliştirme stratejisi çerçevesinde, başta Fars Körfezi havzası olmak üzere bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeye yöneldi ve ilerlemeler de kaydetti.Barcelona Süreci çerçevesinde Türkiye'nin Cezayir, Tunus, Fas, Siyonist rejim, Lübnan, Suriye, Mısır, Ürdün, Filistin ve Malta ile ticari anlaşmalar imzalaması ve Cezayir hariç diğer ülkelerle serbest ticaret anlaşması imzalaması ya da görüşmelere başlaması öngörülmektedir.Türkiye Dış Ticaret Müsteşarı Tuncer Kayalar'ın ifadesine göre, bu anlaşmaların sonuncusu, Mısır ile imzalanan serbest ticaret anlaşması idi. Bu anlaşma, Türkiye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in geçen hafta Kahire'ye yaptığı ziyaret sırasında, iki ülkenin yetkili bakanları tarafından imzalandı ve 2007 yılında da uygulanması bekleniyor.Türkiye ile Suriye arasındaki serbest ticaret anlaşması, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Aralık 2004'deki Suriye ziyareti sırasında imzalandı. Ancak TBMM'de halen onaylanmadı.Türkiye'nin Haziran 2005'de Filistin ile, Temmuz 2005'de ise Tunus ile imzaladığı serbest ticaret anlaşması uygulamaya geçti.Türkiye'nin Siyonist rejim ile imzaladığı serbest ticaret anlaşması, bölge ülkelerinden önce uygulamaya geçti ve Türkiye'nin işgal altındaki topraklara dokuma ve tekstil ürünleri ihracatını geliştirmesinde olumlu etkileri oldu.Türkiye'nin Lübnan ve Ürdün ile de serbest ticaret anlaşması imzalama yönündeki görüşmeleri devam etmekte ve 2006 yılının programında da yer almaktadır.Türkiye'nin Lübnan ile görüşmelerinin ilki gerçekleşti ve bu yılın ilk yarısında da ikincisinin yapılması bekleniyor.Ürdün ile görüşmeler geçen yıl Almanya'da başladı, ikinci ve son tur görüşmenin bu yıl Ankara'da yapılacağı ve serbest ticaret anlaşmasının imzalanacağı söyleniyor.Kayalar, Türkiye'nin Fars Körfezi havzası ülkelerine karşı tutumunu şu şekilde açıkladı: "Türkiye ve Fars Körfezi İşbirliği Konseyi, serbest ticaret anlaşmasının imzalanması konusunda gerekli uyumu sağladı, bu anlaşmalara ilişkin görüşmeler bu yıl içinde sonuçlanarak anlaşma imzalanacak."Kayalar, Cezayir ile serbest ticaret anlaşması görüşmelerinin başlamamasının nedenini, "Cezayirli yetkililerin kendi ülkelerindeki üreticiler için bu anlaşmanın olumsuz sonuçlar doğuracağı korkusunda olmaları" şeklinde açıkladı.Kayalar, Türkiye'nin Cezayir ile iyi ilişkiler içinde olduğunu vurgulayarak, "Cezayir, anlaşma yapılır yapılmaz ülkesinin yabancı malların istilasına maruz kalacağına inanıyor." dedi.Kayalar, "Türkiye'nin hedefi, serbest ticaret anlaşması yoluyla bölge ülkeleriyle ilişkilerini daha da güçlendirmektir." dedi.Türk uluslararası ilişkiler uzmanlarına göre, Türkiye son dönemlerde takdir edilir bir şekilde bölge ülkelerine yönelmiştir ve bildik diplomatik yaklaşımların dışında, bölge ülkeleri liderleriyle çok yakın temaslar kurarak bu ülkelerle ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmeye çalışmaktadır.Türk yetkililer bu yolda ülkenin aktif durumdaki özel sektörü ile de gerekli uyum ve işbirliği içindedir. Öyle ki, Türk şirketlerinin sınır ötesi yatırımlarında son yıllarda gözle görülür bir artış kaydedilmiştir.Bu arada Türkiye'nin ihracatı da son üç yıl içinde yüzde 100'lük bir artış göstermiştir. Bu ihracatın büyük bir kısmı bölge ülkelerine yapılmış ve bu rakam 73.4 milyar dolara ulaşmıştır.Türkiye'de geçen yıl, Afrika kıtasına yönelme yılı olarak değerlendirildi.Uzmanlar, Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 60'ının Avrupa ülkeleriyle yapıldığını belirterek, Türkiye'yi uluslararası yeni ilişkiler aramaya sevk eden en önemli unsurlardan birinin, ticari ortaklarda çeşitlilik olduğunu düşünüyorlar. Kaynak: BYEGMDenizHaber.Com