Mağusa Limanı'nda "Rıhtıma İnmeme Eylemi" Askıya AlındıGazimağusa Limanı Gümrük Şube Amirliği çalışanlarının bu sabah başlattığı rıhtıma inmeme eylemi, Başbakan İrsen Küçük'ün Güç-Sen'e verdiği sözle askıya alındı.Gazimağusa Limanı Gümrük Şube Amirliği çalışanları bugünden itibaren, rıhtıma inmeme eylemi başlatmıştı. Dairedeki evrak işlerinde bir aksama olmadan sürdürülecek olan eylem kapsamında, sadece rıhtımdaki gemilere gidilmeyeceği açıklanmıştı.Eylemin başlamasından yaklaşık 4 saat sonra, Başbakan İrsen Küçük ve ilgili diğer bakanlar yetkililerle görüştü. Küçük, Güç-Sen'e limandaki atığın 10 gün içerisinde kaldırılacağı sözünü verdi ve eylem askıya alındı. Güç-Sen Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Özdoğan, Küçük'ün limandaki atık maddeyi iki farklı yerde tahlile gönderdiğini ve sonuçlardan birinin henüz belli olmadığını açıkladığını söyledi. Özdoğan, "Başbakan Küçük, atık maddenin yasal bir sahibi olduğundan, kaldırılmadan önce çıkmayan tahlil sonucunu beklemek durumunda olduklarını söyleyerek, eylemi kaldırmamızı talep etti" diye konuştu.Güç-Sen Genel Sekreteri Erol Emin, "Bugün yapılan "Rıhtıma İnmeme Eylemi", bugüne kadar yetkililerin ilgisizliğinden dolayıdır. Amacımız kimseyi mağdur etmek değildir" dedi. İlgili bakanlığın, gerekli tedbirleri almadığı sürece eyleme devam edeceklerini belirten Emin, söz konusu maddenin ne zaman ve nasıl kaldırılacağı ile ilgili olarak bir açıklama yapılmasını bekleyeceklerini söylemişti.Emin, 2006 yılından beri Mağusa Limanı'nda mevcut çevre sorunları ile ilgili olarak çeşitli eylemlerin yapıldığını, fakat iktidara gelen hükümetlerin bu konuya kayıtsız kaldıklarını söyledi. Limandaki çevre kirliliği sorununun aslında yalnızca liman çalışanlarının değil, tüm Mağusa halkının sorunu olduğunu vurgulayan Emin, limana gelen dökme yüklerin (arpa, buğday, küspe) bozulmaması için kimyasal maddelerle ilaçlandığını ve tahliye sırasında çıkan tozların insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.Emin, "Dökme çimentonun içerisinde bulundurduğu kansorejen ve kimyasal maddeler (asbest-silisyum vb.) nedeni ile tahliyesi ve paketlenmesi yine insan sağlığına zararlı bir şekilde ve ilkel yöntemlerle yapılmaktadır. Hurda demir ve çeşitli atıklar, liman içerisinde uzun süre muhafaza edilemekte, bunun sonucunda yine çevreyi ve doğayı kirletmektedirler. Tüm bunlarla birlikte, limanda uzun yıllardır varolan tershanenin yanında, serbest liman bölgesinde Gümrük Dairesi karşısında bulunan bir yüzer tershane de yer almaktadır. Bu tersaneler hem insan sağlığını hem de doğayı çok ciddi şekilde zarara uğratmaktadır" diye konuştu.Emin, Güç-Sen'in 31 Ocak 2011 tarihinde Tabipler Birliği Başkanı Dr. Suphi Hüdaoğlu'nun yardımları ile T.C Hacettepe Üniversitesi Halk Sağılığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler'i Kıbrıs'a davet ettiklerini ve Türkiye'de mahkemelerde halk sağlığı uzmanı olarak görüşlerine başvurulan Prof. Dr. Güler'in Mağusa Limanı'nı gezip, söz konusu madde hakkında rapor hazırladığını belirtti.Tüm Mağusa halkına seslenen Emin, son yıllarda KKTC'nin kanser vakalarında Dünya'da 5. sırada ve KKTC içerisinde ise Mağusa'nın 1. sırada olduğuna dikkat çekti. Emin, "Tabipler Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Şengül Yüce'nin verdiği bilgiye göre Çocuk Kanser vakalarında Mağusa 1. sıradadır ve bu oran gittikçe artmaktadır. Kanser vakalarında yaş sınırının küçük çocuklara kadar indiğini de gözönünde bulundurarak, Mağusalı çevre örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, Mağusalı politikacıları ve Mağusa'nın tüm duyarlı insanlarını mücadelemize destek vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.10 Ağustos 2010 tarihinde, Gazimağusa Serbest Liman Bölgesi'ne tahliyesi gerçekleştirilen, yaklaşık 3500 ton ağırlığındaki "SİLİCA SAND" isimli zehirli madde kamuoyunun ve basının gündemini uzunca bir süre meşgul etmişti.19 Ocak 2011, Çarşamba günü 2 saatlik uyarı grevi yapan Gümrük Çalışanları Sendikası'na (Güç-Sen), KTOEÖS, KTÖS, KTAMS, Kamu-Sen, YKP, Yeşil Barış Hareketi, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve Mağusa İnisiyatifi yetkilileri de katılarak destek vermişti. Eylemde, kamuoyunu bu konuda bilgilendirmiş ve yetkililerden zehirli madde içeren atığın kaldırılması istenmişti.Gündem Kıbrıs, 13 Ocak tarihinde yayımladığı özel haberde, atığı bırakan geminin, Mısır'ın El Arish kentinden İtalya'ya doğru yola çıkan "Z. Akariaj" isimli yük gemisi olduğu yazmıştı. Cam yapımında kullanılan ve "silica" maddesi içeren yük, gemi yolculuğu sırasında ıslanmış ve dolayısıyla İtalya'nın Margera Limanı'na kabul edilmemişti. Toplam 3590 metrik ton Silika kumu taşıyan gemi, geri dönüş yolculuğunda Tunus, Fas, Cezayir gibi ülkelere yük boşaltma talebinde bulunmuş, fakat reddedilmişti. Taşıdığı zehirli atığı, en son Mağusa Limanı'na bırakmış ve limandan ayrılmıştı.T.C Hacettepe Üniversitesi Halk Sağılığı uzmanı Prof. Dr. Çağatay Güler tarafından hazırlanan 1 Şubat 2011 tarihli rapor: