2003-2004 yıllarını kapsayan araştırma ardından bugün de izlenen körfezde, iyileşme sürecinin devam ettiği bildirildi.EÜ Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Projenin Yürütücüsü Prof.Dr. Uğur Sunlu, Bu araştırmanın amacının deniz kirliliğine bakmak olduğunu söyledi. Prof.Dr. Sunlu, şöyle dedi: “Su Ürünleri Fakültesi olarak azotlu, fosforlu besleyici elementlerin körfeze çeşitli yollarla ulaştıktan sonra, bitkisel ve hayvansal organizmalar üzerinde ne gibi sonuçlar doğurduğunu laboratuvar ortamında inceledik. Toplam 52 hafta boyunca haftanın 6 günü analiz yaparak, 7'nci günü denize çıkıp, denizin gerek yüzeyinden gerekse dibinden örnekler aldık. Büyük Kanal Projesi ile nelerin değişip değişmediğini inceledik. Genellikle hep mevsimlik ya da aylık yapılan bu çalışmaları konunun önemi ve daha sağlıklı sonuçlara ulaşabilmek için haftalık yürüttük.” Aldıkları su örneklerini biyolojik, kimyasal ve fiziksel açıdan incelediklerini belirten Prof. Dr. Sunlu, bu çalışmayı 2003-2004 yılları arasında yaptıklarını ve 1993 verilerinin de ellerinde bulunduğunu belirterek, “Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki bu 10 yıllık süre içerisinde İzmir Körfezi'nde karşımıza çıkan en büyük iyileşme sulardaki bulanıklığın azalması ve azot, fosfor gibi elementlerin sudaki oranlarının düşmesidir” dedi. Prof. Dr. Sunlu, iyileşmenin bugün de devam ettiğini söyledi.‘İZMİR HALKI KÖRFEZİNE SAHİP ÇIKSIN’ Halkın bu konuda bilinçlenmesini sağlamanın ve İzmirli'lerin körfezine sahip çıkmasının önemini vurgulayan Prof.Dr. Uğur Sunlu, Gediz Nehri kirliliğinin önlenmesi üzerine çalışmaların yapılması ve bilimsel araştırmaların artırılarak devam ettirilmesi konularında da uyarılarda bulundu. Besleyici elementlerin yağmur, akıntı, fırtına gibi çevresel etkenlerle de sulara karıştığını ifade eden Prof. Dr. Sunlu, global ısınma ile yağmur şiddetinin arttığını, 1 aylık yağmurun 2 günde yağdığını, bu gibi faktörlerin de körfezi olumsuz etkilediğini bildirdi. İzmir Körfezi'nin 2002 yılından bu yana iyileşme sürecine girdiğini vurgulayan Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Baha Büyükışık da, “Bu çalışmalarla elimizdeki endirekt delilleri belirlemeye çalıştık. Başarılı olduğumuzu da düşünüyorum. Büyük Kanal Projesi'ni ne pahasına olursa olsun devam ettirmeliyiz” diye konuştu. DenizHaber.Com