Yalnız ve huzurlu Paşalimanı Adası 

Marmara'nın ikinci büyük adası yalnızlığın ve bakirliğin simgesi gibi. Zeytinin en güzeli, kavunun en lezzetlisi burada yeniyor. Ada'yı dolaşırken her noktadan karşınıza çıkan manzaralar sizi şaşırtıyor ve yönünüzü kaybediyorsunuz.

Erdek'ten sonra gelen Narlı köyünün karşısına düşen ada, karaya yani Kapıdağ yarımadasına yakınlığı ile ada fobisi olanlara güven veriyor. Paşalimanı ve Harmanlı köylerinin tepelerinden seyredilen muhteşem manzara ise kendini Güney Ege'de hissettiriyor.

Paşalimanı Erdek ilçesine bağlı, Marmara takımadalarında yer alan bir ada. Ada'ya Bursa'dan tek ulaşım Erdek iskelesinden kalkan feribotlarla yapılıyor. Feribotun çalışmadığı zamanlarda adalıların Erdek'e ulaşmak için çıkış noktası Tuzla Köyü ve köydeki balıkçı tekneleri...

Paşalimanı Adası'nda beş köy bulunuyor. Bunlardan eski adı Halonia olan Harmanlı ve idari merkez olan Paşalimanı; adanın batı tarafında yer alırken, kuzeyde eski adı Voria olan Poyrazlı, doğusunda ise Tuzla yani salyangoz anlamına gelen Huhla bulunuyor. Adada feribotun en çok uğradığı köy olan Balıklı (Skupia- sığınak ) güneyde bulunuyor.

Toprak ve havasının uygunluğu nedeniyle bağcılığa son derece uygun olan adada bir dönem özellikle şaraplık olarak "ada karası" üzümü yetiştirilmekte ve Avşa Adası ile birlikte burada yetiştirilen üzümler şarap yapımında kullanılmaktaydı. Ada'da bulunan ve özellikle 1880'li yıllarda bölgenin en iyi şaraplarını üreten şarap fabrikası günümüzde harap durumda olup sadece mermer tabelası sağlam kalmış.

Zamanında gemileri dolduracak kadar (50-60 Ton ) üzüm yetiştiren ada halkından günümüzde sadece belli bir kısım bağlarına sahip çıkıyor. Asırlık maziye sahip bölge şarabı eski günlerine dönmeyi ümit ediyor.

Zamanın en iyi tuzlu balıkları, ıstakozları, tarakları, barbunları, lüferleri, levrekleri, kılıçları, dil balıkları bu bölgeden İstanbul'a sevk edilerek birçok kişinin sofrasına renk katmıştır. Günümüzde bu canlı çeşitleri tamamen tükenmese de bölge insanların ihtiyaçlarını zor karşılıyor. 

BALIK ZENGİNİ

Temiz ve doğal sahil şeridi, berrak suları ile deniz sevdalılarına kucak açmış olan Paşalimanı adası bölgenin balık çeşidi olarak en zengin adalarında biridir. Özellikle dalış, rüzgar sörfü ve yelkencilik gibi su sporlarına meraklılar için gözde mekan olmaya adaydır. Her sene ağustos ayında Ataköy Marina'dan başlayıp Bodrum´da son bulan yelken yarışlarının da uğrak noktasıdır.

Her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği ada, huzurlu atmosferi ve havası ile Bizans ve Osmanlı imparatorlukları zamanında saraydaki ruh ve sinir hastalarının tedavisinde rol oynamış olup günümüzde de adada yaşlılar için bir huzur evi yapılması planlanmaktadır.

Son yıllarda özellikle Harmanlı ve Balıklı köyünde gelişmeye başlayan ev pansiyonculuğu halen daha yetersizdir. Ada halkı pansiyonculuk ve yazlık evleri sayesinde bölge turizminde etkili olmaya çalışsa da adada yemek yenecek düzenli bir tesis yoktur ve en büyük eksiktir.

Sahilde kurulu olan köylerde bulunan çay bahçeleri ufak tefek atıştırmalarla karnınızı doyurabileceğiniz yerler olup adaya gelmişken güzel manzaraya karşı keyifli bir akşam yemeği yemek isteyenleri tatmin edecek düzeyde değildir. Turizm ve tesis açısından emekleme döneminde olan adaya gittiğiniz mevsim yaz ise geceleri yüksek sesli açık hava diskoları sizi şaşırtmasın.

Esintisi hiç bitmeyen Poyrazlı Köyü'nün yazlıkçıları son yıllarda bir araya gelerek, "Poyrazlı Köyü Geliştirme ve Güzelleştirme Derneğini" kurdular. Amaçları; bu cennet köşeyi tanıtmak, geliştirmek, ağaçlandırmak, tarihi eserlere, tarihi çınarlara sahip çıkmak ve adaya gelen turistlerin zevkle sağlıklı bir şekilde tatillerini geçirmelerini sağlamak.

Derneği kuranların canını sıkan bir konu; burunlarının dibindeki Ekinlik Ada'sına gösterilen aşırı ilginin onda birinin bu güzel adaya gösterilmemesi. Paşalimanı sakinleri, Başbakanı ağırlayan Ekinlik Adası'na yapılan yatırımın yüzde birinin bile bu adaya yapılmadığından yakınıyorlar. Köyün bozuk yolları geçen yaz asfaltlandı.

Bana sorarsanız adadaki en büyük sorun düzensiz ulaşım ve göze hiç de hoş gelmeyen, ada doğası ile ters düşen çarpık yapılaşma...Paşalimanı adasının insanlarının keşke imkanı olsa da Ege'de turizmden dünyaları kazanan bazı adaları görme fırsatları olsa diye hayıflanıyorum kendi kendime.

BİR DÖNEMİN EFSANESİ : KILIÇ AVI

Bir dönem Marmara adalarının efsanesi ve önemli geçim kaynağı olan Kılıç avı yapan teknelerde genellikle 3 kişi olurdu. Teknenin burnunda ileri doğru uzatılmış yassı ve sağlam bir kalas bulunur, zıpkıncı yüzükoyun kalas üzerinde ilerler ve pusuda beklerdi. Teknede bir direk bulunur, hafif kilolu genellikle bir çocuk gözcü olarak direğe tırmanır ve güneşlenip uyuklamakta olan bir kılıç balığı görüldüğü zaman, tam yol üzerine sürülür, 25-30m. kala motor durdurulurdu.

Tekne sessizce balığın üzerine süzülürken, balık zıpkınlanır ve arkasından 40- 50 m. kalın ip bırakılır, ipin diğer ucuna da lehimlenmiş gaz veya peynir tenekesi bağlı olarak suya bırakılırdı. Teneke şamandırada her balıkçının adı yazar, diğer balıkçılar onun takımına dokunmazdı. Balığın yorulması beklenirken yeni balıklar aranırdı. balığı vurabilme oranı yarı yarıyaydı. Çünkü balık uyanıp son anda dibe dalabiliyordu. Hele mayıs gelip sular ısınınca balıklarda uyanma oranı artıyordu.

Mayıs ayı ortasından sonra daha 15 m.’den fark edip dalıyorlardı. O zaman balıkçılar devamı seneye anlamında "Geçti kılıcın alayı"  tekerlemesini söyler ve kılıç sezonunu kapatırlardı. Marmara'da 1970li yıllarda azalmaya başlayan kılıç avı 80’li yılların sonunda tamamen bitti. Kuzey Ege'de örneğin Gökçeada'da kılıç avı az da olsa devam etmekte olup balık azalması bu yöntemin artık çok tercih edilmemesine neden olmuştur.

Meraklıları için bir parantez açıp bölge adaları ve kılıç avcılığı hakkında çok detaylı kitaplar yazan Yaman Koray 'ın kitaplarından bahsetmek isterim.

Romancı Mebrure Sami Alevok'un oğlu olan Koray Erdek'te 20 yıldan fazla otelcilik ve zeytincilik işiyle uğraşmış, dalmaya merak salmıştır. Bu arada Deniz Ağacı, Gelin Taşı, Mola ve Sığırcık gibi kitapları Erdek'te yazmıştır. Kapıdağ, Marmara köy ve adalarındaki halkın hayatı konulu romanlar kaleme alan Koray, yaşamını sürdürdüğü "Sultan" isimli teknesinde 2006 yılında vefat etmiştir.

Geçmiş kendi halinde

Caminin yanındaki mezarlıkta çok eski mezarlar mevcuttur. Bunların en eskileri "Sahib-i hayat ve hasenat Paşalimanı Zabiti Elhoş Halil Ağa 1200" ve "Merhum Tiryaki Mehmet Paşa 1174" kitabelerini taşıyan taşlardır. Bu eserler halâ ayakta durmaya çalışmaktadır. Gerek caminin yanındaki bu mezarlık gerekse Poyrazlı köyünden Paşalimanı köyüne gidilirken manzaralı tepede bulunan tarihi mezar taşlarının olduğu küçük mezarlık bakımsız ve kaderine terk edilmiş halde durmaktadır..

Adını Lala Mustafa Paşa’dan aldı

Prokennoslar M.Ö. 493 yılında Perslere karşı ayaklanan İon siteleriyle birlikte oldukları için şehirleri Fenikeliler tarafından tamamen yakılınca Sisam ve Miletos’tan gelerek Marmara Adası’na geçmişler oraya "Yeni Prokennos" adını vermişler. Daha sonra adanın ismi "Harman yeri" anlamına gelen "Haloni" olmuş. Bizans zamanında adanın ismi Aulonia'ya çevrilmiş. Son zamanlarda modern Yunanca'ya göre adaya hem "Aloni" ya da "Alonisos" hem de Paşalimanı denmiş ve bugün artık bu adla anılıyor.

Ada 14. yy'da Osmanlı egemenliğine geçmiş olup I. Dünya Harbinden sonra kısa bir süre Yunan işgali günleri haricinde tamamen Türklerin yönetiminde kalmış. Adada geçmişte Rumların yaşadığı köyler olduğundan bazı kilise kalıntıları, Roma ve Bizans dönemine ait yapı taşları görülebilmektedir. Son olarak Tuzla köyü iskelesinde yan yana dizilmiş üzerlerinde motifler olan çeşitli sütun başlıkları, mermer kaideler gibi yapı elemanları köyün iskelesine yaptığım bir başka ziyaretimde yerinde yoktu.

1949 yılına kadar Marmara kazasına bağlı bir kaza merkeziyken sonradan Erdek'e bağlanan ada aslında adını Lala Mustafa Paşa'dan alıyor.

Lala Mustafa Paşa'nın Kıbrıs seferinden dönüşünde çok sert bir havaya tutulması ve bu adanın kuytusuna yaklaşarak sığınması ve orada kalması üzerine Paşa'nın limanı anlamında Paşalimanı adını almıştır. Lala Mustafa Paşa adada yaralı askerlerini tedavi ettirmiş şehit olan askerlerini de buraya defnetmiş. Adayla aynı isme sahip Paşalimanı köyüne bir cami ve çeşme yaptırmış. Köylülerin anlattığına göre caminin çatısını gemisinin direği ile desteklemiş. 1935'teki depremde cami büyük hasar görmüş yerine şimdiki cami yapılmış.

Uğur ÇELİKKOL (Prof. Turist Rehberi)
 
  

Editör: TE Bilişim