‘Göl buz tutmasın diye Allah’a yalvardım’

Türkiye’de insanların yaşadığı tek göl adası olan ‘Mada’, Isparta’nın Şarkikaraağaç İlçesi’ne bağlı Gedikli Köyü’nün bir mahallesi. Beyşehir Gölü’nde 822 hektarla en büyük kara parçası olan Mada Adası’nda, 200 kişi yaşamaya çalışıyor. Çünkü burada ne sağlık ocağı ne market ne de bir okul bulunuyor

Isparta'nın Şarkikaraağaç İlçesi’ne bağlı Gedikli Köyü’nün çok özel bir mahallesi var: ‘Mada Adası.’ Türkiye’de yerleşimin var olduğu tek göl adası olan Mada, 822 hektarlık alanıyla Beyşehir Gölü’nün en büyük adası özelliğini taşıyor. Ancak burada yaşayan yaklaşık 200 kişinin hayatı adeta hapis hayatından farksız. Sıcaklık düşüp göl buz tuttuğunda anakaraya geçmek için kullanılan kayıklar da işe yaramıyor. Karaya ulaşmak için 700 metrelik göl yüzeyinde yürümekse ölümle dans etmek anlamına geliyor.

ANADOLU'NUN UNUTULMUŞ ADASI MADA SADECE BALIKÇILIK VAR

Mahalle ile bağlantı kurabilecekleri bir köprü veya toplu ulaşım aracı bulunmuyor. Bu yüzden her hanede bir kayık mevcut. Havanın elverişli olduğu zamanlarda hem adanın geçim kaynağı olan balıkçılığın yapılabilmesi için hem de okul, hastane, alışveriş gibi temel ihtiyaçları karşılamak adına bu kayıkları kullanıyorlar. Balıkçılık ve hayvancılıkla uğraşan ada halkı, adanın milli park arazisi olması nedeniyle küçükbaş hayvan besleyemiyor. Ada genelde dağlık olduğundan tarım için de elverişli arazi bulunmuyor.

‘TEK İSTEĞİMİZ AHŞAP KÖPRÜ’

Kışın yaşadıkları Mada Adası’na hapsolduklarını anlatan Bayram Karasu, çektikleri çileyi şöyle dile getiriyor: “Göl buz tuttuğunda kayıklar işe yaramıyor. Buzun üzerinde yürümekse çok tehlikeli. Ne çocuklarımız okula gidebiliyor, ne hastalarımız doktor görüyor. Yeterli erzak yoksa yiyecek sıkıntısı baş gösteriyor. Geçmişte hastaneye gidemediği için ölen akrabalarımız oldu. Tek istediğimiz ahşap bir köprü. Burası milli park arazisi olduğu için daha önce istekte bulunduğumuz doldurma köprü talebimiz reddedildi. Ama doğaya zarar vermeden ahşap bir köprü yapılabilir. Neticede burada 200 kişi yaşıyor.” Hatice Yılmaz (65), hava sıcaklığının eksi 15 derece olduğu gün hastaneye gidebilmiş. Çünkü göl buz tutmamış. Oğlu Metin Yılmaz ile yaşayan Hatice Nine, şunları söylüyor: “Gece rahatsızlandım, hava ayaz. Gölün buz tutmaması için Allah’a yalvardım. O da yüzümüze baktı. Oğlum sabah beni sırtına alıp kayığa götürdü; doktora gittik. Ama akşam dönene kadar aklım hep göldeydi. Akşama buz tutsaydı evimize dönemezdik.”

Editör: TE Bilişim