Hasan Pulur/Olaylar ve İnsanlar/Milliyet

Bankadan feribot’a...

18 Mayıs Pazartesi 2009

 

BİR işe doğru, dürüst başlasak bile, sanki şartmış gibi, onu da bozuyoruz, kaş yapalım derken göz çıkarıyoruz.
Hemen herkesin cebinde kredi kartı var!
Olmasa olmaz mı?
Bu saatten sonra olmaz, sebil suyu dağıtır gibi, bankaların önüne seyyar masalar koyup kart dağıttıktan sonra...
Kredi kartı kötü bir şey mi?
Hayır, kullanmasını bilene, ayağını yorganına göre uzatana, büyük kolaylık.
Lakin kredi kartını kullanırken, ödemesi gelmeyecekmiş gibi davrananların hali de ortada...
* * *
BİZİM diyeceğimiz, işin bu tarafı değil!
Evet, bizim de cebimizde bir kredi kartı var, gerekirse kullanıyoruz, geçenlerde bir yere gittik, hesap istedik, garsona kredi kartını uzattık, o da kartı makineye soktu, bir daha, bir daha:
“Kusura bakmayın vadesi geçmiş!”
* * *
KABAHAT biz de mi?
Diyeceksiniz ki, baksaydın!
Haklısınız da, bankamız bizi fena alıştırmış, kartın vadesi bitmeden telefon eder, “Yeni kartın geldi, gelin alın!” derlerdi.
Ertesi gün banka şubemize telefon ettik, meğer bu yöntemden vazgeçmişler, müşteri yorulmasın diye kurye ile adrese gönderiyorlarmış, kurye gelmiş, bizi evde bulamamış, bir not da bırakmadan, çekip gitmiş...
* * *
BANKA, müşteriye kolaylık yapmak istiyor, sonuca bakın, yanımızda para olmasa rezil olacağız.
Bankaya kadar gelip yorulmasınlar...
Ya cebinde para yoksa, rezil olmak.
* * *
LAF bankadan açıldı, üst üste de bizi buldu, makine bankamatik kartını yuttu, içeri girip anlattık, hemen makineyi açtılar, kimliğimize bakıp, kartımızı iade ettiler.
Oysa bir kere daha başımıza gelmişti, “Şubenize gidin, anlatın, onlar bizimle temasa geçsinler” diyen “Müdür Bey”le az tartışmamıştık.
* * *
BANKADAN çıktık, bizim yaşta bir karı koca bizi bekliyor, “Hayrola!” dedik, bir şikâyetleri varmış:
“Bu yaz Bodrum’a feribot seferlerini kaldırmışlar, bizim için çok iyi oluyordu, arabayı koyup, Bodrum’a iniyorduk.”
“Kim kaldırmış, hangi firma!”
Söylediler, özel sektör...
* * *
EEEE, böyledir işte herhalde zarar ettikleri için iptal etmişlerdir. Onca yıl Denizcilik Bankası zararına yolcu taşıdı, “Amme hizmeti yapıyorum!” diye, özel ya da güzel sektörün böyle bir sorunu yok ki, amme hizmeti, kamu hizmeti, bunlar boş laf, varsa kâr, yoksa para!
* * *
İÇİMİZDEN aziz okurlarımıza soracağımız geldi:
“Her şey haraç mezat özelleştirilirken acaba siz ne düşünüyordunuz?”
Belki onlar da karşıydılar ama sonuç bu!
Kurunun yanında, yaş da yanıyor!

Editör: TE Bilişim