Türk bayrağına geçmeyene müsteşar bile hak verdi

Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, vergi indirimine rağmen 40 bin tekneden sadece 1237 teknenin Türk bayrağına geçmesine ilginç bir yorum getirdi: Türkiye'de bürokrasi çok fazla. İsteyen istediği bayrağa geçsin. Dünyada da durum böyle.

Yabancı bayraklı gemilerin Türk bayrağına geçmesi için çıkarılan yasa ve aralık ayında son bulan vergi indirimine rağmen 40 bin tekneden sadece 1237'sinin Türk bayrağına geçmesine, yasanın öncülerinden Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu'dan itiraf gibi bir açıklama geldi: "Türkiye'de bürokrasi çok fazla. Bu yüzden armatörler kolay bayrak ülkelerine geçiyor. Bu, bir realite ve dünyada böyle, isteyen istediği bayrağa geçer."

Yıllardır ağır vergilerden kaçmak isteyen Türk tekne sahipleri, neredeyse sıfır düzeyinde vergi uygulayan Panama, ABD ve Yunanistan gibi bazı ülkelerin bayraklarını kullanıyordu. Türk karasuları ve marinalarında yabancı ülke gemisi olarak vergi ödemeden, bürokratik işlemlerle uğraşmadan seyreden bu teknelerin durumu, Denizcilik Müsteşarlığı'nı ve bazı milletvekillerini harekete geçirdi. Meclis'te kabul edilen bir yasa ile bu durumun düzeltilmesi hedeflendi. Buna göre Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) kaldırıldı. Motor gücüne göre alınan vergiden vazgeçilip, tekne boyuna göre vergilendirmeye geçildi. ÖTV ve KDV kolaylığı getirildi.

Aralık 2009'a kadar ise Türk bayrağına geçenler için KDV oranı da yüzde 18'den yüzde 1'e, ÖTV oranı yüzde 8'den sıfıra indirildi. Boy hesabında da makul bir düzenleme yapıldı. 5 metreye kadar olan tekneler, amatör sayılıp vergi dışı bırakıldı. 9 metreye kadar olanlar yıllık 200, 9-14 metre arası 400 lira gibi bir cüzi vergilendirme yapıldı.

Ancak tüm bu düzenlemeler tekne sahipleri için cazip olmadı. Bu süre zarfında yalnızca 1237 tekne Türk bayrağına geçti. Tekne sahipleri yasanın beklenilen sonuçları doğurmamasını "Türk bayrağına geçmenin bize hiçbir avantajı yok" şeklinde değerlendirdi.

Tekne sahiplerinin bu eleştirilerine Başbakanlık Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu da katılıyor. Naiboğlu, "Bürokratik koşulları iyileştirmeye çalışıyoruz. Ama Yunanlıların ticaret filosuna bakalım, kaçta kaçı Yunan bayrağında. Türk filosu ile benzerdir oran" dedi. Türk bayrağına geçip geçmemenin kişilerin inisiyatifine bağlı olduğunu belirten Naiboğlu, "Bu sadece Türkiye'de değil, dünyada böyle. Armatörler kolay bayrak ülkelerine geçiyor" diye konuştu.
    

Bürokrattan bürokrasi eleştirisi

Bu arada kendisi de bir bürokrat olmasına karşın bürokrasinin yatırımcıları boğduğunu söyleyen Naiboğlu, "Yatırım yapmak da problem. Daha baştan adamı boğuyorsunuz. Onun dışında bürokrasiden de yakınıyor insanlar. Burada haklılık payları çok. Bürokrasi beni de boğuyor bazen. Ben bürokrasiyi aşamadığım zaman, Sayın Bakan'a gidiyorum, bakan bakana söylüyor, hallediyoruz" diye konuştu.

Amatör teknelerde yapılan uygulamaların nispeten kolay gerçekleştirebildiğini ve yabancı bayraktan Türk bayrağına geçişin hızlandığını belirten Naiboğlu, bu uygulama sayesinde Türk denizciliğinin fidanlığını kurtardıklarını savundu. Bir süredir sektörde devam eden sigortalar kaldırılsın taleplerini de değerlendiren Naiboğlu, "İstihdam üzerindeki yüklerin kaldırılması hatta sigortanın kaldırılmasını istiyorlar. Buna sendikalar, STK'lar, insanlar ne der. Taşımacılık İşçileri Federasyonu'nda (ITF) da sorunlar var. Çevre Bakanlığı'nın Milli Emlak'ın, Maliye Bakanlığı'nın ve Gümrüğün bazı sert uygulamaları var" dedi.
     
KALKAVAN'A GÖRE TÜRK BAYRAĞINDA KALMAK ENAYİLİK

Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, geçen günlerde yaptığı konuşmada Türk bayrağındaki armatörlere yönelik olarak, "Türk bayrağında kalmanız enayilik. Yabancı bayrağa geç, 500 dolar al. Müsteşarlığa gidiyorsunuz sürekli para veriyorsunuz. Bazı şeyleri artık anlamak lazım. Bayrağımızı hepimiz seviyoruz. Vicdan azabı da çekmeyin. Bu gemilere yurtdışında yapılmış yatırım olarak bakın. Bu ülkeye sadece bayrak takarak hizmet edecekseniz rekabet dışında kalırsınız. Tavsiyem, özel bir mal taşımıyorsanız Türk bayrağından çıkın. Belki o zaman anlayacaklar" demişti.

Editör: TE Bilişim