"Biz Haberimizin Arkasındayız"Tescili bize ait olan “DenizHaber” markasını izinsiz kullanmakta olan ve bu konuda yargılanma aşaması devam eden bir sitede; sitemizle ilgili ve sitemizin imtiyaz sahibi Sayın Fulya Tekin İstikbal ve Saygıdeğer Eşi hakkında gerçekle ilgisi bulunmayan ve kişilik haklarını rencide edici haberler çıkmaktadır.Bu haberlerin kamuoyunu bilgilendirmekten çok kişilerin kişilik haklarını rencide etmeye, kamuoyu önünde küçük düşürmeye yönelik olduğu çok açıktır. Öncelikle belirtmek isteriz ki biz sadece habercilik yapıyoruz. Bu sütunları hiçbir zaman kişisel hırs, garez ve intikam hislerimizle kullanmadık, kullanmayacağız. İnanıyoruz ki kişisel hak arama yeri bu sütunlar değildir. Burası kamuya aittir. Burada haber değeri olan ne varsa o değerlendirilir. Kişilere veya kurumlara saldırı niteliğinde haberi Aralık 2006 tarihinden bu yana bu sütunlarda görmediniz, görmeyeceksiniz. Bu açıklamayı yapmak mecburiyeti doğdu çünkü; malum sitedeki iddialar öylesine gerçek dışı ve komik hal aldı ki; çok kaçınmamıza rağmen, kamuoyunu aydınlatmak adına açıklama yapmamız zorunlu oldu. Haberimiz doğrudur ve kamu çıkarını ilgilendirmektedirHaber Sitemize; Altın Çıpa Organizasyonunu Dünya Gazetesi ile birlikte düzenlemekte olan Deniz Haber Ajans adlı Ticari Şirket ve onun müdürü konumundaki Recep Canbolat’ın çalıştırdığı kişilerin SGK primlerini 2,5 yıldır ödemediği; amme alacağının on binlerce TL'ye ulaştığı; bu yüzden şirket ve kendisi hakkında icra ve haciz takibi başlatıldığı; hatta bu konularda ayrıca mahkemeye verildiği; yine bu yüzden hiçbir kusuru olmayan bazı insanların mağdur olduğunu gösterir ciddi belgeler ulaşmıştır.Bizce bu haber niteliği taşımaktadır. Çünkü bu şirket habercilik gibi kamuyu ilgilendiren bir iş yapması yanında bir de Altın Çıpa ödül organizasyonunu yapmaktadır ve bu olay, organizasyonun saygınlığına gölge düşürecek bir olaydır. Nitekim amme borcu olan kuruluşlar, haberimizde de değindiğimiz gibi, borcunu ödeyene kadar Devletçe muhatap alınmamaktadır. Biz haberci olarak bu haberi verdik. Verirken de sadece habercilik yaptık. Haberciliğin kriteri de yapılan haberin doğru olup olmadığıyla ilgilidir. Biz ne Dünya Gazetesinin, ne de organizasyon ortağının ticari çıkarlarıyla ilgiliyiz. Biz sadece olayın doğru olup olmadığıyla ve haber niteliği bulunup bulunmadığıyla ilgiliyiz.Yapılan Ticari Bir Organizasyon, Yapanlar Ticari KuruluşlardırIMO Genel Sekreteri katıldığı ödül törenini organize edenlerin amme borcundan dolayı icra takibine alındığını öğrenecek olması haber değeri taşıyan bir yazının yazılmasını engellemez. Hiçbir Türk Vatandaşı bunu sır olarak saklamak zorunda değildir. Neticede ödül töreni de olsa yapılan ticari bir organizasyondur ve bunu yapanlar sivil toplum örgütleri değil TİCARİ KURULUŞLARDIR. Ticari kuruluşlar da kar için kurulmuş işletmelerdir. Altın Çıpa organizasyonundan da yapanlar doğal olarak KAR elde etmektedirler. IMO Genel Sekreteri, eğer gelirse, ticari bir ortaklığın düzenlediği bir ödül törenine gelecektir. Böyle bir ödül törenini kar amaçlı da olsa düzenleyen kuruluşlar öncelikle kendilerine özen göstermek zorundadır. Nasıl ki amme borcuyla devlet ihalesine giremiyorlarsa, amme borcuyla Uluslar arası Denizcilik Örgütü Genel Sekreterini de çağırmamalıdırlar. Çünkü oraya ödeyecekleri para, aslında amme borcuna ödemeleri gereken paradır. Olay bu kadar basittir.IMO Genel Sekreterini Aramak Suç DeğilTürkiye'den haberciler IMO Genel Sekreteri'ni arayıp; Türkiye'de katılacağı organizasyonla ilgili haber yapıldığını ve bu konuyla ilgili düşüncelerini sorabilir. Bu bir haberci tercihidir. IMO Genel sekreterinin bu konudaki duyarlılığı kendi tercihidir. Ayrıca duyarlı olması bir uluslararası örgüt adına sevindirici bir durumdur."Biz sadece habercilik yapıyoruz"Bugün ülkemizin güzide kurumlarıyla ilgili belgeler ortaya çıkmakta, bunlar İngilizce yayın yapan sitelerde de yer almakta, bu haberleri, yapanları hiç kimse suçlamamaktadır. Neden? Çünkü habercinin görevi haberi yapmaktır. Altın Çıpa organizasyonunu düzenleyen TİCARİ KURULUŞLARA hatırlatmak isteriz ki: haberimiz yalansa, Yüce Türk Adaleti oradadır. HABERCİ kimsenin kamu çıkarını ilgilendiren, haber niteliği taşıyan ayıbını gizlemek lüksüne sahip değildir.Ülkemizin saygınlığı meselesiYine aynı sitede, “Organizasyonu düzenleyen şirketin icra takibinin Mitropoulos’a bildirilmesinin ülkenin itibarına gölge düşürdüğü” şeklinde “Hem Suçlu, Hem Güçlü” tarzında olayı sanki ulusal bir çıkarımız zedelenmiş gibi sunulmaya çalışılmıştır.Bu yazıyı kaleme alana şunu söylemek isteriz: “Bundan ülkemizin çıkarı değil olsa olsa sizin ticari çıkarlarınız etkilenir. Ülkemizin çıkarı her Türk vatandaşının sorumluluklarınını yerine getirmesiyle korunabilir. Bunun en önemli göstergelerinden birisi de devlete borçlu olmamaktır."Bizi yıldıracağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuzTekrar Ediyoruz: Biz Sadece Gazetecilik yapıyoruz. bu yaygaranızla bizim habercilik anlayışımızı değiştirebileceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bizi bu konuda tek ilgilendiren haber değeri taşıması ve amme alacağıdır. Ödeyip ödemek sizin sorumluluğunuzdadır. Ama haber yapmak da habercinin namus borcudur.Dünya Gazetesini Tenzih EderizOrganizasyonun diğer ortağı Dünya Gazetesini söylediklerimizden tenzih ederiz. Bizim sadece habercilik yaptığımızı ve yapmaya da devam edeceğimizi anlayacaklarına inanıyoruz. Neticede "Borcumu Ödedim" der geçersiniz..Rahmetli Turgut Özal'ın televizyondaki yayınlarla ilgili yaygara kopartanlara "Neticede düğmesi var, kapatırsın" demesi gibi; tüyü bitmemiş yetimin hakkını ödemek yerine yaygara kopartan kişiye hatırlatmak istiyoruz: "Neticede biz sadece haberci sorumluluğumuzu yerine getirdik. Sen de toplumsal sorumluluğunu yerine getir."Biz haberimizin arkasındayızBiz haberimizin sonuna kadar arkasındayız ve TAKİPÇİSİYİZ. Türkiye'de sorumlu haberciler ve haber siteleri vardır ve yollarına yılmadan devam edeceklerdir. İnsanların kişilik haklarına, ailelerine, en temel değerlerine kendi ticari çıkarı için, haksız ve mesnetsizce hiç bir sınır tanımadan saldıran, bunun için ellerindeki kamuya hizmet etmesi gereken haber imkanlarını kullananlar da hak ettikleri yeri alacaklardır.