Eşinin idamı sonra korsan gemisine 'İntikamım' adını veren Jeanne de Clisson ve İngiliz işgaline karşı İrlanda'yı koruyan Grace O’Malley, isimleri tarihe geçmiş korsan kadınlarından yalnızca ikisi.

Dünyada temsili tasvirlerinde erkeklerin en fazla kullanıldığı iş ve faaliyetlerden biri de korsanlık olsa da tarihe biraz daha yakından bakıldığında korsanlık yapan kadınların da olduğu görülüyor. İsmi birebir bir çeviriyle ‘özgür ve bağımsız bir hanımefendi’ olan Seyyide El Hurra’dan ‘Mersiyalıların hanımı’ Aethelflaed’e kadar tarihi en ünlü 10 korsan kadını şöyle…

İLLYRİA KRALİÇESİ TEUTA

Royal Museums Greenwich’in derlemesine göre, bu isimlerden ilki, milattan önce 3’üncü yüzyılda yaşadığı tahmin edilen İllyria Kraliçesi Teuta’ydı. Teuta, bugün Arnavutluk, Karadağ ve Bosna’nın bulunduğu topraklardaki Illyria kabilelerinin kraliçe naibiydi. Eşi Ardiaei Kralı Agron’un ölümünün ardından Teuta yönetimi devraldı ve bu süreçte Roma ve Grek gemileri ve yerleşimlerine yönelik yağmalama ve baskınlara destek verdi. Teuta, iki Roma elçisinin korsanlık faaliyetlerine ilişkin sorusunu, “Tebaasının denizde elde edebileceği avantajları engellemek kraliyetin adetinden değildir” diye yanıtladı. Bu iki elçi ise sonrasında tutuklandı ve infaz edildi. Roma İmparatorluğu, milattan önce 229 yılında Ardiaei’ye savaş açtı, yenilen Ardiaei bundan iki yıl sonra teslim oldu. Roma, Kraliçe’nin hükümranlığının sürmesine izin verse de onun kumanda ettiği hiçbir savaş gemisi bundan sonra denizlere dönemedi. 

AETHELFLAED

Milattan sonra 870-918 yılları arasında yaşayan Aethelflaed, aynı zamanda ‘Mersiyalıların Hanımı’ olarak biliniyordu ve Anglo-Sakson krallığını yöneten ilk kadındı. Anglo-Sakson Vakayinamesi’ne göre, Aethelflaed, eşinin 911 yılında Vikinglerle savaşırken ölmesi üzerine Anglo-Saksonların askeri lideri ve baş stratejisti oldu. Aethelflaed, Viking baskınlarına karşı koyma ve Danimarkalı korsanların ele geçirdiği İngiliz topraklarını geri alma konusunda hayati bir rol oynadı. 

LADGERDA

9’uncu yüzyılda yaşamış Ladgerda ise Danimarkalı bir Viking korsanıydı. Kılıç ve kalkan taşıyan savaşçı bir kadın olduğu ifade edilen Ladgerda’nın hayatı hakkında çok fazla detay bulunmuyor. Hakkında bilinenlerin çoğu, Saxo Grammaticus’un 13’üncü yüzyıl tarihli ‘Gesta Danorum’una dayanıyor. Öte yandan, bazı tarihçiler, Ladgerda’nın bir efsane figürü olduğunu ve bir grup kadının eylemlerinin bir ikamesini teşkil ettiğini savunuyor. Bir hikayeye göre, Ladgerda, eşinin filosunu düşman kabileden kurtarmıştı ancak eşini de kurtarmak yerine onu gizlediği bir bıçakla öldürmüş, sonrasında ise onun yerini almıştı.

JEANNE DE CLISSON

1300-1359 yılları arasında yaşayan ve Fransa'daki Bretonya bölgesinde bulunan Kelt etnik grubu Bretonlara mensup olan Jeanne de Clisson, önce Fransızlar için, sonra ise Yüz Yıl Savaşları sırasında İngilizler için gemilere baskınlar düzenleyen bir soyluydu. Eşi ‘vatana ihanet’ suçlamasıyla yargılanıp idam edilen De Clisson, adil olmadığını düşündüğü bu kararın ardından taraf değiştirmiş, İngilizlerle birlikte savaşıp Fransız saraylarına, ticari ve askeri gemilerine baskınlar yapmıştı. Efsaneye göre, 13 yıl boyunca Fransız gemi ve yerleşimlerine karşı korsanlık faaliyeti yürüten De Clisson’a üç gemi verilmiş, o da bu gemileri siyaha boyayarak bayrak gemisine ‘İntikamım’ adını vermişti. Jeanne de Clisson, bu dönemdeki faaliyetleri sebebiyle ‘Brittany Aslanı’ lakabını da almıştı.

SEYYİDE EL HURRA

Bugün Kuzey Fas bölgesine tekabül eden Tétouan bölgesinin 1515-1542 yılları arasında kraliçesi olan Seyyide El Hurra da dünya tarihinin bilinen korsan kadınlarındandı. 1485-1561 yılları arasında yaşayan El Hurra’nın isminin tam çevirisi ise ‘Özgür ve bağımsız bir hanımefendi’ idi. Seyyide El Hurra, her geçen gün biraz daha büyüyen İspanya ve Portekiz imparatorluklarına karşı korsanlık faaliyetleriyle biliniyordu. Oruç Reis’le birlikte çalışan El Hurra, Reis’in Doğu Akdeniz’i kontrol ettiği dönemde Akdeniz’de egemen olmuştu. Fas sultanlarından Ahmed El Wattasi ile evlenen El Hurra, oğlunun iktidarı ele geçirmesinin ardından ömrünün geri kalanını sürgünde geçirdi. 

LADY MARY KILLIGREW

İngiltere’deki 1’inci Elizabeth döneminde yaşamış korsan kadınlardan biri de Mary Wolverston ya da ‘Lady Killigrew’ idi. 1587 yılında hayatını kaybedene kadar Kervenek kıyısındaki korsanlık faaliyetleri ile bilinen Wolverston, kendisi de eski bir korsan olan Phillip Wolverton’ın kızıydı. Wolverston, daha sonra 1’inci Elizabeth tarafından Amiral Yardımcısı yapılan korsan Henry Killigrew ile evlendi. Henry, deniz kanunlarına uyulması için işe alınırken, bazı eski korsanlar da bu esnada İngiltere için yasadışı kazanç sağlamak üzere kraliyetin de onayıyla faaliyette bulunuyordu. Mary de eşinin bu ‘suç teşkil eden’ faaliyetlerinin bir parçası olarak biliniyordu. Mary, bu süreçte Arwenak Kalesi’ndeki evlerini çalıntı mallarla yeniden dizayn etmiş, kaçakçılarla anlaşmalar yapmış ve gemilere baskınlarda bulunmuştu. Kraliçe’nin bu durumu görmezden geldiği ve sonrasında Mary’yi affettiği düşünülüyor.

GRACE O’MALLEY

1530-1603 yılları arasında yaşamış İrlandalı Grace O’Malley de topraklarını hem İngiliz himayesinden hem de düşman klanların saldırılarından korumayı başarmış ‘amansız’ bir korsan ve lider olarak biliniyor. Babası klan lideri olan O’Malley, denizcilik eğitimini babasından almış, onun ölümünün ardından ise denizlere açılmıştı. İlk çocuğunu da bir gemide dünyaya getiren O’Malley, İngilizler İrlanda’yı işgal etmeye başladığında kıyı savunmasının güçlendirilmesine katkıda bulundu. O’Malley, Eylül 1954’te Kraliçe 1’inci Elizabeth ile tanıştı ve Greenwich Kalesi’nde Latince bir anlaşmaya imza attı.

MARY READ VE ANNE BONNY

1685 yılında doğan Mary Read, arkadaşı Anne Bonny ile birlikte ‘efsanevi’ İngiliz korsan kadınlar arasında yer alıyor. Mary’nin annesinin, ölmüş eşinin ailesinden para alabilmek için Mary’i erkek çocuk kılığına soktuğu biliniyor. Mary ise daha sonrasında yine bir erkek çocuk kılığında Britanya Ordusu’na katıldı. Erkek kılığına girdiğini bilen Flaman bir askerle evlenen Mary, eşinin ölümünün ardından Batı Hint Adaları’na doğru yola çıkan bir gemiye bindi. Gemiye saldıran korsanlara yeteneklerini kanıtlayan Mary, böylelikle korsanlara katıldı. Mary sonunda kendisini korsan Calico Jack Rackham’ın gemisinde buldu. Efsaneye göre, Mary, hem Rackham’ın hem Bonny’nin sevgilisiydi. Üçü 1720 yılında yakalandığında her iki kadın da hamile oldukları için idamları ertelendi. Fakat Mary hapishanede hastalanarak 1721 yılında hayatını kaybetti.

ACQUOTTE DELAHAYE

Jacquotte Delahaye’nin doğumuna ilişkin hiçbir kanıt bulunmasa da 1630’lu yıllarda Karayip ülkelerinden Haiti’de dünyaya geldiği düşünülüyor. Ona ilişkin hikayelerin çoğu ise 1940’lı yıllara, yazar Léon Treich’in anlatımlarına dayanıyor. Anlatılana göre, Delahaye’nin babası, Britanya Donanması tarafından öldürülmüş, annesi de doğum sırasında hayatını kaybetmişti. Hayatta tek kalan Delahaye, ardından bir korsan grubuna katılmış, sonrasında ise bir gemi filosunu kumanda etmeye başlamıştı. Kızıl saçlarıyla bilinen Delahaye, pek çok tehlikeli durumdan kurtulmasının da etkisiyle ‘Ölüm Kızılından Geri’ (Back From The Dead Read) lakabını almıştı.

CHİNG SHİH

Son olarak, 1775-1844 yılları arasında yaşamış olan Ching Shih, tarihin en başarılı korsanlarından biri olarak biliniyor. Çin İmparatorluğu’ndaki bir Kanton genelevinde dünyaya gelen Ching Shih, daha sonra, kızıl bir bayrağın altında yol alan korsan filosu ‘Kızıl Filo’nun komutanı Zheng Yi ile evlendi. Eşinin ölümünün ardından tarihin en büyük korsan filosunu yöneten Ching’in filosunda 70 binin üzerinde kişinin olduğu, korsanların Güney Çin Denizi’nde egemenlik kurduğu belirtiliyor. Ching Shih aynı zamanda emirlere uyulmaması durumunda kişilerin kulağının, hatta başının kesilmesi gibi acımasız cezalarıyla biliniyor. Buna göre, o dönemde cinsel saldırı ve izinsiz yağmalama da ölümle cezalandırılıyordu. ‘Durdurulamaz’ olduğunun anlaşılması üzerine dönemin Çin İmparatoru Ching’i affetti; mal varlığını geri kazanan kadın ardından bir kumarhane açtı.

Editör: Nermin İstikbal