PETROL-İŞ'TEN TÜPRAŞ İÇİN 'MEMLEKET NÖBETİ' Öztaşkın: Türk-İş, işin başına geçsin "Mücadenin birleştirilmesi gerekiyor. Türk-İş'e büyük görev düşmektedir. Çünkü satılan TÜPRAŞ, ERDEMIR, TELEKOM değil, vatandır. Türk-İş, özelleştirme karşıtı mücadelenin başına geçmelidir. Artık sadece işçilerin kendi bölgesindeki eylemleri değil, Türk-İş'in başında bulunduğu büyük eylemler yapılmalıdır." Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, 8 Eylül günü Ulusal Kanal'da yayınlanan Gündem programına katıldı. Öztaşkın, Filiz Öntaş'ın sorularını yanıtladı. Programdan bir özeti dikkatinize sunuyoruz?FİLİZ ÖNTAŞ: TÜPRAŞ'ın önemi nereden geliyor?MUSTAFA ÖZTAŞKIN: TÜPRAŞ, Türkiye'nin lokomotif kuruluşudur. 4 rafinerisi, bir petro-kimya, bir deniz taşımacılık şirketi vardır. Batman hariç, teknolojisi son derece yenidir. Son 6 yılda yaptığı 2.1 milyar dolarlık yatırımlarla teknolojisini ve bir çok AB ülkesinden önce ürün kalitesini yenilemiştir. Avrupa'nın 5. büyük rafinerisidir. Ortadoğu ve Balkanlar'ın en büyük rafinerisidir. 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında her yıl birincidir. TÜPRAŞ, Türkiye ekonomi liginin şampiyonudur. Bu sıralamadaki 95 yabancı firmadan daha büyük katma değer sağlamaktadır."AKP BİR ÇİVİ BİLE ÇAKMADI"ÖNTAŞ: TÜPRAŞ özelleştirilirse ne olur?ÖZTAŞKIN: Enerji ihtiyacının yüzde 40'ını, günlük yaşamımızdaki pek çok ihtiyacımızı petrolden sağlanan ürünlerle karşılıyoruz. TÜPRAŞ, Türk halkı için yaşamsal önemde, vazgeçilmez bir kuruluştur, kamu tekelidir. Yeri gelir kâr gözetmeden toplum yararına hizmet verir. Hiçbir özel şirket toplum yararına hizmet vermez. Çünkü onlar için önemli olan şirket karıdır. Petrol gibi son derece önemli bir kamu tekeli özele geçerse tümüyle akaryakıt ve petrol ürünleri özel sektörün eline geçecek, vatandaşımız bundan son derece olumsuz etkilenecektir.Bu kuruluşlar kârlı, verimli kuruluşlardır. AKP, dönüp geriye baksın. Üç yıllık iktidarları boyunca neyle övünecekler? 'Bir tane fabrika yaptım, bir çivi çaktım' diye mi övünecekler? Yok böyle bir şey. Bir-iki kilometre bozuk duble yoldan başka hiç bir şey yok! Devlet işçisinin, memurunun maaşını ödüyor, okuluna, hastanesine iyi kötü kaynak aktarıyorsa bu TÜPRAŞ, TELEKOM, ERDEMIR gibi kuruluşların sayesindedir. TÜPRAŞ hazineye her ay 850 milyon dolar aktarıyor. Bunları satarsanız, dışa bağımlı, borç ödeyemez hale geliriz. Ulusal bağımsızlığımız tehlikeye düşmektedir. TÜPRAŞ'ın satışıyla ülkenin satışı aynı anlama gelmektedir. Türkiye önemli bir dönemeçten geçmektedir. Bir taraftan bölgemiz Büyük Ortadoğu Projesi'yle yeniden yapılandırılmak isteniyor. Bakın TÜPRAŞ'a teklif veren bazı kuruluşlar, BOP'a enerji alanında eklemlenmektedir."MEMLEKET NÖBETLERİ BAŞLADI"ÖNTAŞ: TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesine karşı bir kampanya başlattınız.ÖZTAŞKIN : TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi sadece çalışanların değil, toplumun da bir sorunudur. Çünkü bu kuruluş toplumun ödediği vergilerle kurulmuştur. Hem toprağında hem de tesislerde toplumun hakkı vardır. Toplum da çıkıp, "Ey iktidar, bu benim malımdır" demeli, bu kurumlara sahip çıkmalıdır. Biz mücadeleyi özelden genele taşımak istiyoruz. Toplumun güvenini sağlayıp, yanımıza almak istiyoruz. "TÜPRAŞ'ı satma! Yenisini Kuralım" adlı bir kampanya başlattık. Ulusal ve yerel televizyonlara, radyolara ilanlar verdik, afişler astık. Bu çalışmalarla 70 milyona TÜPRAŞ'ın önemini anlatıyoruz. Ayrıca İzmir Aliağa, İzmit, Kırıkkale ve Diyarbakır'da "Memleket Nöbeti" adını verdiğimiz çadırlar kurduk. Bu çadırlarda vatandaşlarımız, bazı sendika yöneticileri ve kitle örgütü yöneticileri, "biz de nöbet tutmak istiyoruz" diye sıraya girdiler. Özelleştirmeye karşı tepkiler çığ gibi büyüyor. 12 Eylül günü TÜPRAŞ'ın ihalesi yapılacak. Tüm rafinerilerde iş bırakacağız, Özelleştirme İdaresi önünde basın açıklaması yapacağız. Yani 12 Eylül günü hareketli bir gün olacak. Ancak eksik olan bir şey var. Özelleştirme karşıtı mücadele tek tek veriliyor. Bu mücadelelerde koordinasyon ve birliktelik yok. Bunun programlı bir birlikteliğe dönüştürmeliyiz. Şunu vurgulamak istiyorum: "TÜPRAŞ kaybederse, Türkiye kaybeder!"."KİM KARŞIYIM DİYORSA, BİRARAYA GELMELİ"ÖNTAŞ: Mücadelelerin birleştirilmesinde eksik olan nedir?ÖZTAŞKIN : Koordinasyon eksikliği vardı. Türk-İş'e büyük görev düşmektedir. Çünkü satılan TÜPRAŞ, ERDEMIR, TELEKOM değil vatandır. Bu meseleyi Türk-İş'in ele alıp, özelleştirmeye karşı mücadelenin başına geçmesi gerekmektedir. Artık sadece TÜPRAŞ, TELEKOM, ERDEMİR işçisinin kendi bölgesindeki eylemleri değil, Türk-İş'in başında bulunduğu büyük eylemler yapılmalıdır. Ve kim özelleştirmeye karşıyım diyorsa biraraya gelmeli, 'Kamusal Hakları Koruma İnisiyatifi' adı altında bir inisiyatif gerçekleştirilmeli ve Türk-İş başına geçmelidir. "OYAK'A DA SATILMAMALI, KAMUDA KALMALI"ÖNTAŞ: TÜPRAŞ'a OYAK'ın da talip olması halkın kafasını karıştırdı. Yani TÜPRAŞ'ı yabancılar değil de yerli firmalar alsın fikri var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?ÖZTAŞKIN : Esas yapılması gereken bu kuruluşların satılmamasıdır. Yani yerli yabancı ayrımı değil. Satılmaması gerekir. Kaldı ki bunu yerli firma aldığında bunların yerli firmada kalacağının garantisi hiç bir şekilde olamaz. Çünkü alan firma piyasa koşullarında şirket çıkarını düşünecek. Önemli olan, altını çizerek tekrar söylüyorum; TÜPRAŞ'ın kamuda kalmasıdır. OYAK GENEL MÜDÜRÜ COŞKUN ULUSOY: Limitlerimizi aşarsa, ulusal kaygı biterOrdu Yardımlaşma Kurumu Oyak'ın Tüpraş'a talip olması halkın kafasını karıştırdı. Ancak, Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy'un bir gazeteciye söylediği sözler, ihaleyi Oyak alsa bile, Tüpraş'ın yabancıların eline geçebileceği endişesini güçlendirdi. "Kârlı olmasa Tüpraş'a talip olmazdık" diyen Genel Müdür Ulusoy, "ulusal kaygıların ancak limitleri zorlamalarına neden olacağını" söyledi.ÜÇÜN BİRİNİ "KURTARMAK"...Oyak, Antalya'da düzenlediği "iş ortakları toplantısı"nda, coşkulu bir oylama eşliğinde Tüpraş ve Erdemir'e talip olduğunu açıkladı. Oyak Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, "80 yıllık cumhuriyetin terle, emekle, canla oluşturuduğu değerleri de özelleştirmeye kalkmayalım, onları koruyalım" dedi. Bu sözler, Oyak'ın bayileriyle, iştirak ve banka yöneticilerinden oluşan 1700 kişiyi gözyaşlarına boğdu.Oyak Genel Müdürü, "Tüpraş'ı mı alalım, Erdemir'i mi alalım" diye oylama yaptırdı. Katılanların yüzde 63'ü Tüpraş'ı tercih etti.Böylece, Oyak Grubu, Tüpraş'ı kurtarmaya karar verirken, "80 yıllık cumhuriyetin terle, emekle, canla oluşturuduğu" diğer iki kuruluşu, Telekom ve Erdemir'i kaderine terk etti."KAR ETMESE, TALİP OLMAZDIK"OYAK'ın bir özel sektör kuruluşu olarak özelleştirilmesine karşı çıktığı bir kuruluşa talip olması halkın kafasını karıştırdı. Yabancıya gitmesin diye Tüpraş'a talip olan Genel Müdür Coşkun Ulusoy, bir yandan da, "Kâr etmese Tüpraş'a talip olmazdık" dedi. Tüpraş Oyak'a geçtikten sonra zarar ederse ne olacaktı? Ulusoy, gazeteci Erdal Sağlam'ın sorusu üzerine "Ulusal kaygıların ancak limitleri zorlamalarına neden olabileceğini" söyledi. Yani Tüpraş zarar eder, "limitler" aşılırsa, Oyak ulusal kaygıları bir kenara bırakmak zorunda kalırdı. Zira Oyak da bir özel sektör kuruluşuydu ve özel sektör, kâr hedefiyle çalışırdı.Oysa, stratejik kuruluşların özelleştirilmesine bu nedenle karşı çıkılıyor. Özelleştirmek, amacı hizmetten, kamu yararından, kâra dönüştürmek demek. ULUSAL ÇIKARI PİYASA YARIŞIYLA MI KORUYACAÐIZ?Öte yandan, Tüpraş ihalesinde Oyak'ın şansının çok zayıf olduğuna da dikkat çekiliyor. İhalede Oyak'ın karşısında Shell, Indian Oil, OMV, MOL, PKN Orlen, ENI, Repsol gibi dünya devleri var. Hepsi de sırtını bağlı bulundukları devletlere dayamışlar. İhaleyi başkası alırsa, Oyak ne diyecek? "Piyasa şartlarında yarıştık, onlar güçlüymüş, ne yapalım!" mı diyecek? Türkiye'nin ulusal çıkarlarını, piyasa yarışıyla mı koruyacağız?(Kaynak: AYDINLIK Dergisi, Ruhsar Şenoğlu)