<div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>Refah denizi mi sorun yatağı mı</b></font></div><div> </div><div><span style="font-family: verdana, geneva; font-size: small" class="Apple-style-span"><b>Doğu Akdeniz’in geleceğini şekillendirecek doğalgaz çelişkisi.</b></span></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">IEA Başekonomisti Fatih Birol, petrol ve doğalgaz rezervleri ile şekillenen Doğu Akdeniz için “Doğalgaz yatakları Akdeniz’i refah denizi haline getirebilir” dedi. Ancak tarafların sıkı rekabette olduğu yataklar için Birol, “politikanın ekonominin önüne geçebilme ihtimali” uyarısında bulundu.</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">DOĞU Akdeniz’de yeni petrol ve doğalgaz sahaları tespit edilirken, Türkiye hem bu kaynakların ticaretinde rol oynamak, hem de elde edilen kaynaklardan kendi payını elde etmek istiyor. </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Ancak İsrail, Lübnan, Türkiye, Yunanistan ve Kıbrıs adasının tümünün çıkar çatışması yaşadığı Doğu Akdeniz’de, münhasır ekonomik bölgelere yönelik rekabet yaşanırken, boru hattı mı, sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) mı tartışmaları da hararetli şekilde devam ediyor. Uluslararası Enerji Ajansı IEA Başekonomisti Fatih Birol, </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">“Doğu Akdeniz’deki en büyük sorun rezervlerin varlığı sorunu değil, politikanın ekonominin önüne geçebilme sorunu. Eğer bu hallolursa Doğu Akdeniz gazının hem bölgedeki ülkelerin refah seviyesini artıracağını, hem de Rus gazına önemli bir alternatif olabileceğini düşünüyorum. Türkiye, Ürdün, Mısır veya LNG yöntemi, bu gazın pazarlara ulaştırılması için önemli seçenekler” diye konuştu.</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>REFAH DENİZİ OLACAK </b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Son üç yıl içinde Doğu Akdeniz’de keşfedilen gaz yataklarının tüm Akdeniz ve Ortadoğu’nun enerji çehresini değiştirebilecek nitelikte olduğunu vurgulayan Birol, şöyle konuştu: “Bu keşifler, Akdeniz’i ‘Refah Denizi’ haline getirebilir. </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Rezervler, Norveç’i, İngiltere’yi yıllardır zengin eden Kuzey Denizi ile boy ölçüşebilecek seviyede. İsrail, Kıbrıs ve Lübnan çevresinde doğalgaz var. Ancak esas soru işareti bu gazın üretime dönüştürülmesi ve nereye gideceği. Burada gündeme gelecek konular bu gazın üretilmesi ve taşınma maliyetleri. Avrupa’ya bakarsak, önümüzdeki 15 yılda doğalgaz talebi ancak kriz öncesi seviyelerine dönecek. </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Yani Doğu Akdeniz’den gelebilecek olan gaz, Rus gazı ve diğer LNG alternatifleri ile rekabet etmek durumunda. O nedenle maliyetin ne olacağı son derece önemli. Maliyetin en önemli unsurlarından biri de LNG yoluyla mı, yoksa boru hattı ile mi taşınacağı konusu.”</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>LNG ALTYAPISINA DİKKAT</b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Doğalgaz konusunda Türkiye’nin atması gereken adımları sorduğumuzda ise Birol, şunu söyledi: “En önemlisi LNG altyapısını güçlendirmesi ve bunun için de sektöre yeterli imkânların tanınması. Bu hem Türkiye’ye dünyadaki piyasa hareketlerinden faydalanma imkânı getirecek, hem de enerji arz güvenliği açısından önemli. Dünyada doğalgaz piyasasındaki gelişmeleri takip eden birçok Avrupa ve Asya ülkesi, LNG terminalleri konusunda çok ciddi adımlar atıyor. 2015–2020 arasında piyasaya ciddi anlamda LNG girecek ve LNG konusundaki rekabet gaz fiyatlarında aşağı doğru baskı yapacak. Bundan faydalanabilmek için ülkelerin LNG alabilecek altyapısının olması şart.”</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b><br /></b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>Mısır’dan 5 milyon varillik geçiş</b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">MISIR’daki karışıklığın dünya petrol piyasalarına olan etkisini ve petrol fiyatlarındaki bağlayıcılığına ise Birol, şu yanıtı verdi: “Mısır’ın dünya petrol fiyatlarının yüksek olmasında önemli bir rolü var. Bunun nedeni Mısır’ın önemli bir üretim yapması değil, önemli bir geçiş ülkesi olması. Mısır’ın günlük beş milyon varillik bir petrol trafiği var. Bu da dünya petrol ticaretinde yüzde 10’un üzerinde bir rakam. Özellikle Avrupa piyasaları ve Akdeniz piyasaları için Mısır son derece önemli. Sorun burada.”</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>Nükleere âşık değilim</b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">TÜRK kamuoyundaki nükleer karşıtlığı hatırlattığımız Fatih Birol, şöyle konuştu: </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">“Nükleere âşık değilim, nükleerin tabii ki diğer enerji kaynakları gibi avantaj ve dezavantajları var. Avantajlarından biri elektriği ucuz olarak üretmesi. Japonya’da 50’nin üzerinde reaktör vardı ve Fukuşima’dan sonra bunlar kapatıldı. Japonya’da elektrik fiyatları çok arttı. İkincisi, Japonya İkinci Dünya Savaşı’ndan beri görmediği bir dış ticaret açığı ile karşılaştı. Bu da halkın üzerinde ekonomik baskı yaptı. </font></div><div> </div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">Yeni gelen hükümet, nükleerde bir U dönüşü yapıyor. Avrupa’da da özellikle yüksek elektrik ve doğalgaz fiyatlarıyla rekabet gücünün azalması ve buna bağlı olarak evlerdeki elektrik faturalarının artması neticesinde, çok yakın zamanda Avrupa Komisyonu çok yakında nükleer yatırımlarının kolaylaştırılması için kanun tasarısı verecek. Almanya’daki seçimlerden sonra, Avrupa Komisyonu nükleer santrallerin yapılmasında finansal olarak kolaylaştırmaya yönelik yeni bir kanun tasarısı ile gelecek.”</font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>Petrolde 100 doların aşağısı zor</b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">HERKESİN yakından takip ettiği petrol fiyatları konusunda ise Fatih Birol, “Petrol fiyatlarının 100 doların altına ineceğini sanmıyorum. Türkiye için yüksek cari açığın yanısıra, ikinci bir korkum da yüksek petrol ve gaz fiyatlarının enflasyonu yukarı doğru itebilme ihtimali” yorumunu yaptı. </font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><b>Elektrik için 43 milyon metrekare kamulaştırıldı </b></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span"><br /></font></div><div><font size="2" face="verdana, geneva" class="Apple-style-span">ENERJİ Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), kurulacak elektrik üretim tesisleri ile özelleştirme kapsamındaki elektrik dağıtım tesisleri için geçen yıl yaklaşık 43 milyon metrekarelik arazi için kamulaştırma işlemi yürüttü. Kurulması planlanan 223 elektrik üretim tesisi için kamulaştırma işlemi yapıldı. Üretim tesislerinin 182’si hidroelektrik, 24’ü rüzgar, 8’i termik, 4’ü biyogaz, 5’i jeotermal olarak dağıldı.</font></div>