Soma maden faciasında oğlu sağ kurtulan Mestan Dede, oğlunun kurtulduğuna sevinemediğini belirterek, “Hepsi can, hepsi kardeş, hepsini ana doğurdu, hep inananların çocukları bunlar, ekmek için çalışıyordu hepsi. Allah onların şefaatinden mahrum bırakmasın” dedi.<br/>Soma’da, 13 Mayıs 2014’de 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasının yıldönümünde maden şehitliğini 7’den 70’e herkes ziyaret etti. Elinde bastonu ile madenden sağ kurtulan oğlunun arkadaşlarını ziyarete gelen 82 yaşındaki Mestan Dağdelen, şehitlerin şefaatine nail olmayı diledi.<br/>“OĞLUMUN ÖLÜM TECELLİSİ GELMEMİŞ, KURTULMUŞ”<br/>Sabahın erken saatinde tek tek bütün maden şehitlerinin kabrini dolaşan Mestan Dağdelen, oğlunun maden faciasından sağ kurtulduğuna sevinemediğini belirterek, “Tüm inananlara Allah böyle yerleri nasip etsin. Oğlum kurtuldu diye sevinmedim. Hepsi can, hepsi kardeş, hepsini ana doğurdu, hep inananların çocukları bunlar, ekmek için çalışıyordu hepsi. Oğlumun ölüm tecellisi gelmemiş öyle kurtulmuş. Arkadaşlarını ziyarete geldim, onları ziyaret ediyorum. Aklıma gelen ayetleri okuyorum. Allah’ım bizi onların rahmetinden, şefaatinden mahrum bırakmasın” dedi.<br/>“KURBANLAR GİBİYDİ, HER TARAF HARABEYDİ”<br/>Türkiye’yi yasa boğan faciadan sağ kurtulan ancak arkadaşlarının çoğunu kaybeden Osman Dağdelen (47) ise o anları kelimelerle ifade edemeyeceğini belirtti.<br/>Kaza anında aynı vardiyada olmadığı için ölümden son anda kurtulduğunu dile getiren Osman Dağdelen, “Hepsi arkadaşım. O an anlatılamaz. Her taraf ceset, sağına bak soluna bak her taraf arkadaşımız. Kurbanlar gibi can çekişiyorlardı. Yanarak kor haldeydi. Bazıları normal şekildeydi. Bizim demek ki yiyecek ekmeğimiz varmış. Biz gece vardiyasına çıktık. İçeri girdiğimizde her taraf harabe gibiydi. Üzerlerine basarak geçtiğimiz insanlar oldu. Kurban gibi can çekişenleri mi ararsınız, bayılanları mı ararsınız” dedi.<br/>“ONLAR KARDEŞİMİZ İDİ ARKADAŞIMIZ DEĞİL”<br/>O an kendi canını düşünmeden arkadaşlarını kurtarmaya çalıştığını belirten Dağdelen, “Hepsi kardeşimiz. Arkadaşımız değil. Bir ay boyunca gözyaşlarımız dinmedi. Tabi ki ateş düştüğü yeri yakıyor. O insanlar unutulmaz” ifadelerini kullandı.<br/>Oğlunun ve eşinin anlattıklarına dayanamayan 76 yaşındaki Fatma Dağdelen de gözyaşlarına hakim olamadı.