Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Ege Bölgesi Araştırma Merkezi (EBAMER) tarafından İzmir Körfezi’ndeki fay hareketliliğinin tespit edilmesi amacıyla yürütülen girişimlere, Büyükşehir Belediyesi de iki adet sismometre cihazıyla destek verdi.İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, EBAMER Müdürü ve Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Uluğ’un, bu konudaki çalışmalara ilişkin görüşlerine yer verildi. Deprem üretecek faylardaki yoğunluğun belirlenmesi amacıyla, İzmir Körfezi’nin her yanının sismolojik ağlarla donatılması amacıyla faaliyette bulunduklarını bildiren Prof. Dr. Uluğ, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Balçova Kaymakamlığının yardımlarıyla 2004 yılında Balçova Teleferik’e 1 adet sismometre konulduğunu bildirdi.Daha sonra Konak ve Karşıyaka belediyelerinin girişimleriyle aldıkları 2 adet sismometreyi İtfaiye Müdürlüğü Toros Eğitim Merkezi ile Karşıyaka Yamanlar’a kurduklarını ifade eden Prof. Dr. Uluğ, İzmir Büyükşehir Belediyesinden gelen 2 cihazın da Foça ve Karaburun’a sismoloji istasyonu kurulması amacıyla kullanılacağını belirtti.İZMİR’DE ÇOK SAYIDA DİRİ FAY VARİzmir’de çok sayıda diri fay olduğunu, deprem üretme potansiyeline sahip 10’un üzerinde fay bulunduğunu kaydeden Uluğ, bunların dinlenmesinin, depremsel yoğunluğun ve aktivitelerin takibi açısından önemine işaret etti. Atilla Uluğ, bu amaçla körfezin farklı yerlerine sismolojik istasyon ağı kurduklarını, ancak faylardan doğru bilgi almak için kent ve çevresine 10 adet sismometre cihazı daha kurulması gerektiğini bildirdi. Bu sayede hangi bölgelerde fay aktivitelerinin yoğunlaştığını net olarak anlama şansının bulunacağını ifade eden Prof. Dr. Uluğ, sismolojik ağ kurulması için belirledikleri yerleri, Balçova, Buca-Toros, Karşıyaka- Yamanlar, Karaburun ve Foça’nın yanı sıra Yarımada’da Çeşme ve Uzunkuyu, Uzunada, Doğanbey ve Seferihisar’a yakın noktalar olarak sıraladı. Uluğ, İzmir’de sismoloji istasyonları ağı projesinin tamamlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Türkiye’deki fay hareketliliğinin gözlemlenmesi için ülkenin her yerine binlerce sismometre cihazı kurulması gerekiyor.Yaptığımız bu proje ile diğer illere örnek olmayı da hedefliyoruz" dedi.YUNANİSTAN İLE ORTAK ÇALIŞMADenizdeki fayların durumunun net olarak bilinmesinin de önemine değinen Prof. Dr. Uluğ, bu amaçla Yunanistan ile ortak çalışma yürütme konusunda Devlet Planlama Teşkilatına proje sunduklarını, bunun onaylanması halinde Ege Denizi’nin farklı noktalarına konulacak özel sismometreler ile buradaki fayların hareketliliğinin de net bir şekilde tespit edilebileceğini kaydetti.Nem, ısı ve yalıtım izolasyonu yapılan ve maliyeti 40-50 bin YTL arasında değişen sismometreler, tespit edilen yerlerde 2-3 metre tabana gömülerek, özel bir kulübe içinde koruma altına alınıyor.Yerkürede oluşan tüm sarsıntılar, bağlantıyı sağlayan telsiz aracılığı ile merkezdeki bilgisayarlara aktarılıyor ve kaydediliyor. Sarsıntılar burada arşivlenirken, aynı zamanda Kandilli Rasathanesine bildiriliyor. Elektrik kesintisi durumlarında sistem ek güç kaynağı devreye giriyor ve arşivlerde kayıp olmasının önüne geçiliyor. Ancak büyük deprem durumlarında internet ile yapılan bağlantılarda sistemin kilitlenmeden sağlıklı şekilde veri geçmesi için uydu bağlantısı gerekiyor.DenizHaber.Com