Denizli’nin Pamukkale ilçesinde yaşayan 49 yaşındaki Halil İbrahim Yavuz, ameliyat için gittiği hastanede öldüğünü duyunca şok geçirdi. Henüz bu şoku üstünden atamayan Yavuz, engelli maaşı kesilince ikinci bir şok daha yaşadı. Ne yapacağını bilemeyen Yavuz, şimdi durumu düzeltmeye çalışıyor.Pamukkale’nin Topraklık Mahallesinde yaşayan 49 yaşındaki Halil İbrahim Yavuz, Nazilli Devlet Hastanesine safra kesesinden ameliyat olmak için gittiğinde öldüğünü öğrendi. Şok geçirip ne olduğunu anlamaya çalışan Yavuz, o gün bu gündür ellerindeki belgelerle yaşadığını kanıtlamaya çalışıyor. Neye uğradığını anlamayan Yavuz’a ikinci bir şok ise engelli maaşı kesilince geldi.Köyünde ölüm tutanağı tutulduGerçekte 1968 doğumlu olan Halil İbrahim Yavuz, ancak bir belgeye göre 1908 doğumlu ve 1995 yılında öldüğü belirtiliyor. Bir başka belgeye göre de 1936 doğumlu ancak hala yaşadığı bildiriliyor. Hatta yıllar önce Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesine bağlı Çambeyli köyünden ayrılan Yavuz’un öldüğüne ilişkin köyün muhtarı ve imamı tarafından tutanak tutulduğu ortayı çıktı.Hastanede öldüğünü öğrendiYavuz, bu olayı ilk defa 2015 yılında Nazilli Devlet Hastanesine gittiğinde fark etti. Safra kesesi ameliyatı için Nazilli Devlet Hastanesi’ne Yavuz, o günden sonra yaşadığını kanıtlamak için uğraş veriyor. Yavuz, her hastaneye gittiğinde doktorlar verdiği, “Senin sağlığın kapalı” sözü ile karşı karşıya kalıyor. Ne yapacağını bilmediğini aktaran Yavuz, “Yani resmi olarak ölü olduğunu söyleyerek ameliyat yapmadılar” dedi.Üç ayda bir aldığı engelli maaşı kesilen Yavuz, durumu SGK’ya sorunca öldüğüne dair aynı yanıtı aldı. Tamamen çaresiz kalan Yavuz, durumu düzeltmek için yasal mücadele başlattı.Hiçbir geliri olmayan Yavuz, genel sağlık sigortasından faydalanmak için başvuruda bulundu. Burada Yavuz’a, “Senin üzerine çok sayıda gayrimenkul var. Ayrıca sen ölüsün. Bu kartı alamazsın” denildi.3 ayrı nüfus örneğiTüm kapıların yüzüne kapandığı Halil İbrahim Yavuz, şimdilerde ne yapacağını bilemez halde. Bu durumunu savcılığa ilettiğini belirten Yavuz, “Savcıya gittim. Bu mallar benim değil dedim. Bana git buradan bu mallar senin dediler. Benim bir çivim bile yok. Bu durum beni çok şaşırtıyor. Çıkarttığım 1 nüfus kayıt örneğinde 1908. Başka bir nüfus kayıt örneğinde 1936. Başka bir kayıt örneğinde 1968 doğumlu görünüyorum. 1908 doğumlu olduğum belgede 1995 yılında ölmüş gözüküyorum. Bir de yıllar önce ayrıldığım köyümde, 1998 yılında muhtar, imam ve köylüler öldüğüme dair tutanak düzenlemiş. Yaşadığımı kanıtlayamıyorum. Çok mağdurum. Yetkililerin bana bu konuda yardım etmesini istiyorum” dedi.