Gemi Trafik Hizmetleri 12.(VTS) Sempozyumu dün, İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın açılış konuşmasıyla başladı. Etkinlikte birçok sektörde üretim yapan, teknoloji firmalarının bulunduğu ve Gemi Hizmetleriyle ilgili birtakım çalışmaların sunulduğu fuar, katılımcılara sergilendi. 40 Ülkeden 350’e yakın katılımcının yer aldığı, Başkanlığını Tuncay Çehreli'nin yapmış olduğu sempozyumda, Ülkede Gemi Trafik Hizmetleriyle ilgili her türlü konu masaya yatırıldı ve konuşmacıların sunumlarıyla devam etti. Saat 10'da başlayan sempozyum birbuçuk saat yemek arasının ardından saat 18:30'da sona erdi.Sponsorluğunu TÜPRAŞ, DİTAŞ, GİSAŞ, TÜRKSAT, SELEX, AVEA’nın yaptığı 12.VTS Gemi Trafik Hizmetleri Sempozyumu 4gün boyunca Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde devam edecek.

Bakan Yıldırım: 'Montrö'nün İmzalandığı Yıllarda Değiliz'


Boğazlardan geçen gemilerin kılavuz gemi ve römorkörle gitmemesinin büyük hata olduğunu belirten Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Emniyet pazarlık konusu olmaz. Ancak zaman zaman para hırsı emniyetin önüne geçmekte.Montrö Anlaşması'na göre, römorkör ve kılavuz almak mecbur değil. Ancak 1930'lu yılların şartlarında değiliz. O günün gemileri 100 metrenin altındayken, şimdi 300-350 metrelik gemiler boğazlardan geçiyor." dedi. Konuşmasında denizcilere hitap eden Yıldırım, Çanakkale ve İstanbul Boğazı'ndan her yıl 50 bin geminin geçtiğini, taşınan 150 milyondan fazla yükün büyük bir kısmının yanıcı ve parlayıcı olduğunu ifade etti. Kritik su yollarında emniyetin çok önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Dünyada su yoluyla taşınan yük miktarı azalmıyor. Aksine artıyor. Dünya ticaretinin yüzde 90'ı denizlerde gerçekleşiyor. Ege'den Marmara' ve Karadeniz'e giren veya Karadeniz'den boğazlara ve Ege'ye giren gemiler anlık olarak izleniyor." şekilnde konuştu.

'MONTRÖ'NÜN İMZALANDIĞI 1930'LU YILLARDA YAŞAMIYORUZ'

Boğazların üzerindeki yükün emniyetli hale getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Yıldırım, "Allah göstermesin yaşanacak tatsız kaza denizciliğimiz için, dünyanın en önemli kültürel mirası İstanbul için telafisi imkansız hasara sebep olabilecektir. Bunları dikkate alarak denizci dostlarımızdan birkaç istirhamımız var. Emniyet pazarlık konusu olmaz. Emniyet her şeyin önünde gelir. Ancak zaman zaman para hırsı emniyetin önüne geçmekte. Büyük büyük gemiler, kılavuz ve römorkör almamakta ısrar etmektedir. Montrö Anlaşması'na göre, 1930'lu yılların konvansiyonuna göre, römorkör ve kılavuz almak mecbur değil. Bugün 1930'lu yılların şartları geçerli değil. O günün gemileri 100 metrenin altındadır. Ancak şimdi 300-350 metrelik gemilerin boğazlardan geçtiğini düşünürsek, 90 derece kıvrımları olan, genişliği 800 metrenin altında su yolu olan bölgede, bu imkanın arkasına saklanarak kılavuz ve römorkörsüz çalışan kaptanların şunu iyi bilmesi lazım. 'Telafisi imkansız büyük bir kazanın müsebbibi olabilirsiniz.' Ne kadar tedbir alınırsa alınsın, bu ihtimalin olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim." ifadelerini kullandı.

‘KAZALARIN ÇOĞU İNSAN FAKTÖRÜDEN KAYNAKLANIYOR’

Bakan Yıldırım, “Kazaların çoğunu insan faktörünün oluşturduğunu biliyoruz”, diyerek alınan tüm önlemlerin ne kadar yeterli olsa da, insan üzerine yapacağınız yatırımın hiçbirşey teşkil etmediğini de dile getirdi. İnsan unsurunun, bütün faaliyet alanında önemine dikkat çekmek, alınacak önlemlerin, yapılacak tedbirlerin sadece seyir yardımcısı niteliğinde olduğu ifade etti. Gemi Trafik Hizmetlerine çok ciddi yatırımlar yaptıklarını söyleyen Bakan Yıldırım, Ham petrolün ve kimyasal maddenin nakletme arzusu, maalesef kritik suyollarının en büyük problemi olarak gündemde kalmaya devam ettiğini söyledi. Takip Müdahale sistemini kurmamıza rağmen, boğazların fiziki büyüklüklerinin değiştirme imkânı yok olduğunu ve yapılması gerekilenin, alternatif yolların aranmasını, boğazlar üzerindeki yükün sürdürülebilir ve emniyetli bir hale getirilmesi kaçınılmazdır dedi.Kılavuz ve römorkör almaktan kaçınan kaptanların şunu iyi bilmesi lazımdır ki; 'Telafisi imkânsız büyük bir kazanın kurbanı olabilirsiniz!'. Ne kadar tedbir alınırsanız alın bu durumu aklınızdan çıkartmamanız gerektiğini unutmayın diyerek uyarıda bulundu.

'FENERLERİMİZ TARİHİ BİR YAPIYA SAHİPTİR'

Denizcilerimize yol gösteren fenerlerimizin, tarihi görevlerinin yanı sıra kütüphane, restorant, yaşam merkezi olarak da hizmet vermekte, yaşamlarını sürdürmeye devam etmektedir. Fenerlerimizin tarihi yapısını yaşatmak ve muhafaza etmek gayretini sarf ettiklerini belirtti.8484 km’lik sahil şeridi boyunca kritik suyolları olarak adlandırılan, Marmara ve Boğazlar'dan başlayan İzmir, İskenderun ve Gemlik'de VTS sistemi donatılmaya başlanmakta olduğunu söyledi. Dünya deniz ticaret filosunun gençleştirilmesi ve yeni filo hedefinin tutturulması bakımından, krizin küresel bağlamda fırsata dönüştürülmesinin mümkün olduğunu vurgulayan Bakan Yıldırım, uluslararası organizasyonların bu konuda daha fazla yoğunlaşmasının Denizcilik camiası için katkılar sağlayacağına inandığını ifade etti. Bakan Binali Yıldırım konuşmasını,‘Denizlerimiz insanlarımızın yaşam kaynağıdır.’diyerek katılımcılara teşekkür etti ve konuşmasını sonlandırdı.

‘SİZİN EMNİYETİNİZ, BİZİM İLK ÖNCELİĞİMİZDİR’

Kıyı Emniyet Genel Müdürü Salih Orakçı konuşmasın da şunları dile getirdi:Ülkemizde son 10 yılda gelişmekte ve ilerlemek de olan Denizcilik sektörü, kendisi de Denizci olan sayın bakanımızın önderliğinde, gerek sektörün desteklenmesi anlamında, gerekse emniyetin arttırılmasında büyük bir emeğe uğradığını belirtmiştir. Jeopolitik ve Stratejik konuma sahip Türk Boğazların da, arama kurtarma, gemi kurtarma, gemi trafik hizmetleri, kılavuzluk, Römorkör, Deniz Haberleşme, değişim ve gelişim sürecinde,”Sizin emniyetiniz, bizim ilk önceliğimizdir,” anlayışıyla her türlü teknik yatırıma hız vermiştir. Ancak Türk Boğazlarındaki gemi trafiğini dikkate aldığımız da bir kıyı devleti olmamıza, her türlü önlemleri almamıza, teknolojik gelişmelerden faydalanmamıza rağmen zaman zaman kazalar yaşanmaya devam etmektedir diyerek bunun nedenlerini şöyle açıkladı:

'Çoğu yetersiz bayrak ve liman kontrollerinin olmayışı, yetersiz ve tecrübesiz gemi personeli, liman ve kıyı devletleri arasında bilgi paylaşım eksiliği gibi hususların oluştuğu ve bunların kazalara daha fazla sebebiyet verdiğini açıkladı.' Geçen hafta da Kıyı Emniyet Genel Müdürlüğü Anadolu Hisarı Tesislerinde yapılan VTS Komite toplantısında masaya yatırılan konuların, ayrıntıları ve çözümlerinin konuşulacağını belirterek, sempozyumda emeği geçen, Kıyı Emniyet Genel müdürlüğünün çalışmalarına, Sponsorlara ve katılımcılara teşekkür etti.

Sempozyumla ilgili detaylı bilgileri www.vts2012istanbul.info adresini ziyaret edebilirsiniz.   

Editör: TE Bilişim