Rusya doğal gazını Almanya’ya taşıyacak olan Kuzey Avrupa Boru Hattı projesinin yapımında en önemli aşamaya geçildi: Boru hattını deniz altından geçirmek. Baltık Denizi’nin altından geçirilmesi planlanan boru hattının 2010 yılına kadar tamamlanması hedefleniyor. Kuzey Avrupa Petrol Boru Hattı için oluşturulan konsorsiyumda yer alan Gazprom, BASF - Wintershall ve E.ON Ruhrgas şirketleri işin en zor aşamasına geldiler: Boru hattını deniz altından geçirmek. İki kilometre genişliği ve 1200 kilometre uzunluğundaki bölümün inşası için üç gemi ön hazırlıkları yapıyor. Hat, Rusya’dan Almanya’ya uzanacak, aynı zamanda Finlandiya, İsveç ve Danimarka’nın kara sularından geçecek. Yaklaşık 5 milyarlık projenin deniz altındaki bölümünün en tehlikeli aşama olmasının nedeni ise İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma bombalar ya da 60’lı yılların sonuna kadar denize dökülen zehirli atıklar. Baltık Denizi’ndeki bu görevi üstlenen Nord Stream Şirketi’nden Matthias Warnig, kısa süre içinde çalışmalara başlayacaklarını belirterek “Gelecek hafta ülkeler arası protokol sürecini başlatacağız. Uluslararası anlaşmalar nedeniyle bunu yapmamız gerekiyor. Projeden etkilenen tüm ülkelerle, ki bunlar Rusya, Finlandiya, Danimarka ve Almanya anlaşmalar imzalayacağız” diye konuştu.Rusya topraklarında başlayan inşaat hızla ilerlerken, Baltık Denizi’nin altındaki inşaat aşamasına 2008 yılında başlaması planlanıyor. Hedef Sibirya doğal gazının 2010 yılında Almanya’ya sevkedilmesi. İnşa edilecek iki boru hattından her birinin yılda 27 milyar metreküp gaz taşıması öngörülüyor. Böylece Rusya doğal gazı, dört ayrı boru hattından Avrupa’ya ulaşacak. Çevre örgütlerinden uyarı Kuzey Avrupa Boru Hattı, teknik açıdan deniz altından geçecek ilk boru hattı değil, ama Baltık Denizi’nin altından geçecek ilk hat. Çevre örgütleri ise hattın hızlı inşaasının sorunlara yol açabileceğinden endişe ediyorlar. Dünya Doğal Yaşamı Koruma vakfı’ndan Jörn Ehlers, bunun büyük bir proje olduğunu ve firmaların çok hızlı hareket ederek kendilerini endişelendirdiklerini belirterek şöyle diyor: “Bu çok büyük bir proje, gerçekleştirilmesi öyle kolay değil. Ama yapımcı firmalar çok hızlı hareket ediyor ve çevre konusunda endişelenmemize yol açıyorlar. Çevre korunması için gereken tüm önlemlerin alınacağından emin değiliz. Ama tüm bunların inşaat başlamadan yapılması gerekiyor. Projenin gelecekte de yararlı olması için, ekolojik standartlara dikkat edilmesi gerekir. Bu da inşaatın planlanandan 2-3 yıl daha uzun sürmesi anlamına gelir.”Doğal gaz, kömür ve petrole göre iklime daha az zarar verdiği için çevreciler projeye karşı değiller. Sadece inşaat sırasında çevre tahribatı olmaması için standartlara dikkat edilmesini istiyorlar. Zira 50’li ve 60’lı yıllarda 20 bin cıva dolu fıçı atık olarak Baltık Denizi’ne batırılmıştı. Ama projeye karşı çıkanlar da var. Polonya, transit geçiş yapan bir başka doğal gaz boru hattından elde ettiği gelirin azalacağından endişe ediyor. İsveç ise Rus donanmasının boru hattını korumak bahanesi ile yapacağı devriye seferlerine karşı çıkıyor. DenizHaber.Com