Halim Mete'nin 3 Şubat 2005 Tarihli Perşembe Rotasında yayınlanan köşe yazısı şöyle:Türkiye'nin 40 yıllık rüyası AB'ye üye olmaktır. Bunun için her dönemde siyasilerimiz önemli çabalar harcamışlardır, harcamaya da devam etmektedirler.AB bütün bu çabalara rağmen, zaman zaman (Daha çok ülkeler bazında) yan çizmektedir. Hatta sadece AB değil, bizdeki bazı düşünceler AB'nin bizi kabul etmeyeceği yönünde yoğunlaşmaktadır.Rahmetli ninemin dediği gibi; Sanki ben kabul ettum da..... O istersa kabul etsun beni.Zaman zaman bu köşede yazdığımız gibi bence Türkiye'nin AB'ye ihtiyacı olduğundan çok AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır.Birkaç gün önce ülkemize gelip Sayın Başbakanımızı ziyaret eden Bili Gates'in söylediği gibi; Türkiye'nin genç ve yetişmiş insan gücüne öncelikle AB'nin ihtiyacı vardır. Bundan sonra da daha çok olacaktır.Geçtiğimiz günlerde bir işim dolayısıyla Fransa ve Belçika'ya gitmiştim.Fransa'da trencilerin yapmış olduğu grevlere rast geldim.Saatlerce istasyonlarda beklemek bir yana, trene bindiğimizde bir saatlik yolu iki saatte kat eden trenlerde ayakta seyahat edildi.Bu her ülkede başa gelecek bir durum. Ancak Fransızların özellikle genç bayların, çocuklu hanımlara bile yer vermemeleri, rahat rahat oturmaları bizim ülkemizde rastlanacak cinsten değildi.En güzel caddelerine bile sigara izmaritlerini serbestçe sokağa fırlatan, çiğnedikleri sakızları çekinmeden asfalt yolun üzerine atan insanları ülkede gördüm.Bu anlattığım sadece bir kaçı. Bizde görmediğimiz birçok şeyi orada gördüm.Peki ne idi bizden farklı olan yanları;• Tabii ki öncelikle hemen hemen (yeniler hariç) tüm AB ülkeleri kişi başına gelirde 20.000 USD'leri aştı. Yani en önemli yanlan zenginlikleri.• İkinci önemli yanlan ise nüfusları artmayıp azaldığı için alt yapılan yeterliliklerini koruyor. Hepsinin alt yapısı tamam.• Diğer bir yanı binaları eski bile olsa, dış görüntüleri bakımlı.• En önemli yanlan her şeye rağmen ekonomileri güçlü. Çünkü bizde olan birçok harcama onlarda yok.• Belki de daha da önemli yanları; sistemlerini kurmuşlar.Aslında bizim de örnek almaya çalıştığımız sistemleridir. Ulaşmaya çalıştığımız ise zenginlikleri. Dolayısıyla güçlü ekonomileri.Biz durmadan gelişiyoruz., kendimizi yeniliyoruz, % 10 büyüme hızına ulaşıyoruz. Onlar ise %1 ile 3 arasında büyüme hızlarıyla hayatiyetlerini sürdürüyorlar.Çok gözünüzde büyütmeyin.10 yıl en çok 20 yıl sonra ülkemiz birçok AB ülkesinden daha iyi olacak.Yeter ki birbirimizi yemeyelim..Siyasette ve ekonomide istikrarımızı sürdürebilelim.Yapısal reformlarımızı tamamlayalım.Eğitime önem verelim.Yolsuzluk ve yoksulluğu önleyelim.Bizim önümüz açık, gerisini bizden çok AB düşünsün.