Deniz Ticaret Odası Başkanı (DTO) Metin Kalkavan, kabotaj sürecinin AB'ye girilse dahi, tamamen kaldırılmasından yana değil. "Belki, bazı maddeleri esnetilebilir, ancak böyle bir haktan kolay vazgeçmemek gerekir" diyor. İkinci sicil uygulamasının, yararlı bir sistem olduğunu savunan Kalkavan, gümrüklerdeki mevzuattan kaynaklanan sorunlardan da oldukça şikayetçi.İşte Metin Kalkavan'la Kabotaj ve Denizcilik Bayramı nedeniyle Dünya Gazetesi Perşembe Rotası'nın yaptığı röportaj...

■ Kabotaj kavramı, AB üyeliğimizin geri sayıma geçtiği şu günlerde nasıl bir değişim süreci yaşayabilir?

Avrupa Birliği (AB) sürecinde büyük bir değişiklik olacağını zannetmiyorum. Hatta AB'ye girdikten sonra bile Yunanistan örneğinde olduğu gibi, belli bir süre devam edebilecek bir sistem. Çok kısa sürede vazgeçemeyiz. Çok fazla mal taşınmasa da, bu bir haktır. İlerde kabotajda çok daha fazla yükün taşınabileceğine inanıyoruz. Belki kanunun bazı maddeleri esnetilebilir, ya da değiştirilebilir ama ana teması yerinde kalır. Çok kolay derinebilecek bir kanun değil. Ancak, uygulamada tonaj çok fazla olmadığı için çok yararlanılamıyor gibi bir anlam çıkarılabilir. Diğer yandan, yaşlanan ve küçülen koster filosu, yük taşımacılığının potansiyelini önemli ölçüde düşürmüştür. Koster filosunun canlandırılması için uygun gemi inşa kredi finansman modelleri temin edilmelidir. Filonun yenilenmesi ve tonajın artırılmasıyla, kabotajda taşınan yük miktarı çoğaltılabilir. Ulusal filomuzun geliştirilmesi için alınması gereken öncelikli tedbir, başta kamu yükleri olmak üzere, ithalat ve ihracat taşımacılığının Türk bayraklı gemiler tarafından yapılmasını sağlamak üzere, uzun vadeli kontratlarla taşımaların öncelikle Türk müteşebbislere verilmesidir. Bu konuda Japonya ve Kore'de yapıldığı şekilde, Erdemir'in, Ereğli Denizcilik AŞ, ile prensipte yaptığı uzun vadeli kontrat örnek alınarak, diğer kamu yükleri için de uygulamalar geliştirilebilir.

■  Kabotajın 'Denizcilik Bayramı' olarak kutlanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Normali de buydu. Biz de 'Denizcilik Bayramı' olarak kutlanmasını istiyoruz. Doğru alınmış bir karar.

■  İkinci sicil, Türk armatörünün yabancı bayrağa kaçışını engelleyebildimi? Neden ilgi görmedi?

İkinci sicil, Türk armatörünün yabancı bayrağa kaçışında ciddi bir engel olmuştur. İkinci sicil, mali olarak kayıtları eşitleyen bir şekildir. Yabancı bayraklar, serbest bayraklar, ya da tonaj tax denilen sistemlere göre eşit şartlarla ortaya konulan bir sistemdir. Dışarıya Betgram kaçışlar sadece mali değil, armatörümüzün 'kara liste' kabusundan kurtulmak için aldığı kişisel önlemler çerçevesinde olmuştur. Ancak, ikinci sicil bu kaçışları nispeten engellemiştir.

■  Türk limanları arasında gümrükten kaynaklanan sıkıntılar, mevzuattan mı yoksa lokal uygulamalardan mı kaynaklanıyor?

Genelde mevzuattan kaynaklanan sıkıntılarımız var. Bu konuların düzeltilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Örneğin, yurtdışından ithal edilen gemilerin, geçici bayrak şahadetnamesi almalarını takiben Türkiye'ye gelmeden ithal edilebilmeleri mümkün olmamaktadır. Bugüne kadar çı-kartılamayan yasayla birçok gemi, yurtdışında konsolosluklardan aldıkları bayrak şahadetnamesi ile çalışmakta ve uzun süre yurda gelemediklerinde de Türk bayrağından çıkmak zorunda kalmaktadır. Bunun çıkarılacak bir yasa ile düzeltilmesi ya da mevcut 1983 tarihli kararname çerçevesinde işlem yapılması sağlanmalıdır.

Öte yandan, Gümrük Kanunu'nun Transit Rejimi'ni düzenleyen 84. maddesinin değiştirilerek, "gümrük bölgesinde serbest dolaşımda bulunan eşyanın, geçici ithalat rejimi çerçevesinde yurda sokulan konteynerler içerisinde, transit veya transitte olmayan milli gemiler marifetiyle, bir iç gümrük idaresinden, diğer bir iç gümrük idaresine taşınmasına gümrük idarelerince izin verilir" hükmünün ilave edilmesi uygun olacaktır.

Ayrıca, yine Gümrük Kanunu'nda yapılacak bir değişiklikle, konteynerlerle taşınan milli veya millileşmemiş eşyanın taşınmasını yapan gemi, yanaştığı limandaki bir antrepoya her iki türdeki eşyayı boşaltabilmelidir. Başka yanaşma yerleri veya bildirgeleri zaman alıcı ve maliyetli olacaktır. Dolayısıyla, gemi taşıdığı yükün tamamı için gümrük idarelerine, gümrüklü ve gümrüksüz eşyalar hakkında tek bir bildirge vererek yüklerini boşaltabilir veya yük alabilir. Envanter kayıtları marifetiyle antrepolar gümrük işlemlerine tabi eşyaların işlemlerinin bitirilmesi ile eşya teslimi yapabilirler. Gümrük işlemine tabi olmayan milli eşyalar da, alıcının talebi ile istendiğinde teslim edilebilir.
Bir diğer problem ise, gümrük idareleri arasında gerek uygulama ve gerekse evrak akışı işlerinde yeknesaklık olmamasından kaynaklanıyor. Gümrük Yönetmeliği'nde bulunan 'yapabilir, edebilir' gibi ifadeler, her gümrük idaresinin farklı uygulama yapmasına neden olmaktadır. Bunlara genel bir tebliğ yayınlanarak bütünlük kazandırılmasında yarar vardır.

(Kaynak: Dünya Gazetesi Perşembe Rotası "Denizcilik Bayramı" Eki)

Editör: TE Bilişim