Bodrum katlarında imal edilen lüks yat ve tekneler, Avrupa'ya ihraç ediliyor

Osmanlı döneminden bu yana ahşap tekne yapımının sürdürüldüğü Bartın'ın Kurucaşile ilçesinde çadır, bahçe ve evlerin bodrum katlarında imal edilen lüks yat ve tekneler, Avrupa'ya ihraç ediliyor.

İyon, Lidya, Pers, Amastrist, Pontus, Roma ve Doğu Roma dönemlerinin ardından 1460 yılında Osmanlı egemenliğine girmesiyle donanmanın ihtiyacını karşılamaya başlayan Kurucaşile'de, ahşap tekne ve yat yapımı yüzyıllardır babadan oğla geçen usta-çırak ilişkisiyle sürdürülüyor.

Osmanlı döneminde savaş gemilerinden balıkçı teknelerine, yük gemilerinden sandallara kadar çeşitli tip ve büyüklükte teknelerin yapıldığı, Karadeniz bölgesindeki önemli gemi yapım merkezi olan ve bu özelliğini günümüze kadar koruyabilen ilçede, tekne yapımı, sosyo-ekonomik ve kültürel olarak bölge halkı açısından önem taşıyor.

Özellikle ilçede Tekkeönü ve Kapısuyu köylerinde kurulu çadırlarda ve evlerin bodrum katlarında piyasaya göre ucuz ve kaliteli yapılan çeşitli tür ve uzunluklardaki yatlar, yurt içi ve dışına satılıyor.

MODERN TERSANE HEDEFİ

Kurucaşile Belediye Başkanı Mehmet Zihni Sayın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçenin tekne yapımında bir merkez olduğunu ve evlerin altında çadırlarda babadan oğla geçerek sürdürüldüğünü söyledi.

Bodrum katlarında imal edilen lüks yat ve tekneler, Avrupa'ya ihraç ediliyor

Tekne ve yatın modern atölyelerde yapılması amacıyla Kurucaşile Tekkeönü Piri Reis Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ile kaymakamlığın hazırladığı projenin Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) tarafından kabul edildiğini anlatan Sayın, şunları kaydetti:

"İlçemizde tekne yapımcılığının modern altyapıya kavuşturulması için 28 bin metrekare alanda çalışmalar sürüyor. Bölgede altyapı çalışmaları tamamlandı, üstyapıyla ilgili çalışmalar devam ediyor. Söz konusu projeyle Kurucaşile ve Tekkeönü, dünya çapında modern ve örnek tesise kavuşmuş olacak, bölgenin istihdamında ve gelişmesinde de önemli rol oynayacak. Buradan sadece ülke içine değil, dünyanın dört bir yanına yat gönderiyoruz. Başta İspanya olmak üzere Kanada, Hollanda, İrlanda, İtalya ve Fransa, Yunanistan gibi ülkelerin yanı sıra Amerika'ya yat ihraç eden Kurucaşile ilçesi, tekne ve yat yapımında bir marka ama ustalarımız şu anda çadırlarda ve evlerinin alt katlarında bu işi sürdürmeye devam ediyor."

"Biz bu meslekle ilçede milyar dolarlara ulaşan bir bütçeye sahip olabiliriz. Bunun için köklü bir projenin yapılması lazım. Burada bu meslek babadan oğla geçerek ilerliyor. Ben babamdan devraldım ama birçok usta bunu maalesef böyle devam ettiremiyor ve sonlandırmak zorunda kalıyor. İnşallah bundan sonra meslekten beklentisi olan insanlarla bir araya gelebilirsek ve biraz da devlet desteğiyle ilçede modern bir sanayi sitesine sahip oluruz."

"12 METRELİK YERDE 11 METRELİK TEKNE"

Atölye sahibi 63 yaşındaki Ali Özekin, babasının yanında çırak olarak başladığı meslekte 50 yılı geride bıraktığını, işini oğlu ve torunuyla devam ettirdiğini söyledi.

12 yaşından bu yana hayatını tekne ve yat yaparak geçirdiğini anlatan Özekin, "Buradan sadece ülke içine değil, dünyanın dört bir yanına yat gönderiyoruz. Türkiye'nin hemen hemen her limanında teknemiz vardır. Küçük küçük yerlerde büyük tekneler yapıyoruz. Dar yerlerde uğraşıyoruz. Maalesef büyüklerimiz de bize yardımcı olmuyor. 12 metrelik yerde 11 metrelik tekne yapıyoruz. Tekne sahibi 4,5 metre genişliğinde tekne siparişi veriyor, biz yerimiz uygun olmadığı için 4 metre yapmak zorunda kalıyoruz. Dar yerlerde iş yapıyoruz. Bir sanayi sitesi kurmak için kooperatif kurduk ama sanayi sitesi yapmak için bazı prosedürleri aşamıyoruz. Meslek bitiyor. Sadece ilçe merkezinde 20'ye yakın usta vardı, 7-8 kişi kaldık." diye konuştu.

"MESLEĞİN BİTMESİNİ İSTEMİYORUZ"

Kapısuyu köyünde babadan oğla geçerek mesleği 50 yıldır sürdüren 64 yaşındaki Ahmet Aygün de modern bir tesis olmamasının sıkıntısını yaşadıklarını, yılın belli bir bölümünü bahçede, kış aylarında evlerinin bodrum katında mesleği yapmak zorunda kaldıklarını anlattı.

Aygün, "Biz burada bu imkanlarla sadece balıkçı teknesi yapabiliyoruz, maalesef yerimiz olmadığı için büyük yat ve tekne yapamıyoruz. Bir araya gelerek bir sanayi sitesi kurabilsek bizim için, mesleğin geleceği için iyi olur. Devletimiz bize imkan sağlasa daha iyi olur. Mesleğin geleceğini görmüyoruz. Bu iş bizimle bitecek. Benim çocuklarım İstanbul'a gitti, başka işler yapıyor. Dedelerimizden bize gelen mesleğin bizimle bitmesini istemiyoruz." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim