Su Altında Bisiklet İle Dünya Rekoru Denemesi
AKUT Spor Kulübü'nün 'Su Altında Tek Nefeste Bisiklet ile En Uzun Mesafe' etkinliğinde, sporcumuz Birgül Erken, su altında bisiklete binerek 2013 yılında İtalyan sporcu Fabio Falla'nın tüpsüz olarak 67,60 m bisiklet sürerek kırdığı dünya rekorunu geçmeyi deneyecek.
Türkiye'ye dünya çapında 2 bronz madalya kazandıran milli sporcumuz Birgül Erken'in 2'inci dünya rekoru denemesi de derinlik branşlarında olacak. Birgül Erken iki dünya rekoru denemesi haricinde ayrıca, aktif milli sporcu olarak Cmas'ın ve Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu çatısı altında planlı tüm yarışmalara katılarak 2018'de Dünya Şampiyonalarında Türkiye'yi temsil etmeyi sürdürecek.
Sekiz yıldır milli formayı giyen sporcumuz, havuz branşında 12-15 Nisan 2018 tarihleri arasında Çanakkale'de düzenlenecek Serbest Dalış Indoor Türkiye Şampiyonasına katılacak. Yeniden milli takıma seçilirse Birgül Erken, yarışmanın İtalya ayağı olan CMAS 10. Apnea Indoor Dünya Şampiyonası'nda 11-17 Haziran 2018'de İtalya Lignano'da yarışacak.
Antalya Kaş'ta 6-9 Eylül 2018 tarihlerinde düzenlenecek Serbest Outdoor Türkiye Şampiyonası'na katılacak olan Birgül Erken, ardından 28-30 Eylül 2018'de yine Antalya Kaş'ta gerçekleşecek Serbest Dalış Outdoor Dünya Şampiyonası'nda da Türkiye'yi temsil etmek üzere tüm hazırlıklarını ve antrenman kamplarını planladı.
Erken: 'Ülkeme yeni bir rekor hediye etmek istiyorum,'
Alanında en çok ödül alan sporcu olmaktan büyük onur duyduğunu ve hedefinin ülkesini dünya arenasında en iyi şekilde temsil ederek, ülkesine ve kulübüne yeni bir dünya rekor daha hediye etmek olduğunu belirten Erken, bu onur ve gururu taşımak için sorumluluk ve çalışma azmi ile dolu olduğunu söyledi.
Yarışlara hazırlanmak için mesleğine ara verdi
Çanakkale Mesleki Teknik Anadolu Lisesi'nde Edebiyat öğretmeni olarak görev yaparken yarışlara hazırlandığı için mesleğine ara veren Erken, en büyük destekçisinin eşi ve antrenörü Dr. Değer Erken olduğunu söyledi.
Serbest dalışta çeşitli teknikler olduğundan bahseden Erken, kendine uygun olanı bulmak için çalıştığını ifade ederek şunları söyledi: 'Serbest dalış kendini tanıma adına çıkılan bir yolculuk adeta. Az bilinen ve halkında az araştırma yapılan bir branş serbest dalış. Bazı teknikler herkes için aynı olmasa da bir çok formülü kendi bedeninde uygulayıp bulmak bile adeta bir keşif gibi hissettiriyor insana. Anorabik bir spor dalı olarak aerobik sporlardan ayrı bir mekanizmada çalışıyor. Normalde biz biliyoruz ki bir besin hücresi parçalanıyor 38 atp çıkıyor. Bizde ise yalnızca ortaya çıkan 2 atp oluyor. Yani aralarında 19 kat daha fazla atp var. Dolayısıyla normal aerobik sporlardan farklı hisler ve farklı değişkenlere bağlı olarak ilerliyorsunuz. Vücudunuzun kapasitesini zihnimizi kontrol edebildiğimiz oranda arttırıp rekorlara uzanabiliyoruz. Bunun içinse düşüncelerinizi berrak tutmalı oksijeni az tüketecek bir yol bulmalıyız. Serbest dalış yoga gibi çabasız farkındalıkla ve anda kalmayı başararak; endişelerden sıyrılıp her saniyenin tadını çıkarmaya başladığında büyük bir alan açıyor insana. Orada bedeninizin tüm hücreleri ile suyun uyum içinde hareket etmesi, hatta hareketin içinde iken bile kendinizi dinlendirmenin bir yolunu buluyor olmamızla ilgili bir yol var. Bu da çok pratik yaparak ve kendinle baş başa sadece kendi sınırlarınla yarışarak; hatta sınırlılık algısının paternini kırarak gerçekleşiyor. Tabi ki başarının temelinde çok çalışmak var. Hatta hiç bilmediğim tekniklerde ustalaşmak için çok iyi hocalardan ders almak da gerekebiliyor. Ancak vücudunuz diğer sporlara oranla 19 kat daha zor bir sey yaparken aslolan fizik üstünlüğünden ziyade mental olarak hazırlıklarımızın tam ve psikolojimizin dengede olmasıdır. Yani her şey aslında sizde gizli' dedi.
