Vizedeki çifte standarta eleştiri

Geza Dologh, Türkiye ve Yunanistan adaları, kıyıları arasında yapılan feribot seferlerinde Türkler’in daha fazla vize ücreti ödemek zorunda kaldığına dikkat çekti.
 
Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh, Türkiye ve Yunanistan adaları, kıyıları arasında yapılan feribot seferlerinde Türkler’in daha fazla vize ücreti ödemek zorunda kaldığına dikkat çekti.

DTO İzmir Şubesi’nin Şubat ayında yapılacak seçimler öncesinde yapılan son meclis toplantısı, yeni yapılan meclis salonunda gerçekleştirildi.

Mevcut faaliyet gösterdiği iş merkezi bünyesindeki 6. katı kiralama yöntemiyle alan DTO, bu yapılanma ile üyelerine daha iyi hizmet vermeyi hedefliyor.

Dönemin son meclis toplantısında 2005-2008 dönemi faaliyetleri hakkında da meclis üyelerine sunum da gerçekleştirdi.  Meclis toplantısında DEÜ Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu Müdürü Güldem Cerit, yeni ofis için bir nazarlıkta hediye etti.

Meclis toplantısında konuşan Dologh, Türkiye ve Yunanistan kıyıları arasındaki feribot seferlerinde Türkler’in Yunanlılar’a göre daha yüksek vize ücretleri ödediğini söyledi.

Türkiye ve Yunan Adaları arasında yolcu ve araç taşımacılığının uzun yıllardır uygulandığını hatırlatan Dologh, Ayvalık-Midilli, Dikili-Midilli, Foça-Midilli, Kuşadası-Samos, Çeşme-Sakız, Marmaris-Rodos, Bodrum-Rodos arasındaki gemi seferlerinin vize sorununa rağmen artarak devam ettiğini kaydetti. Ancak yolcu ve araç taşımacılığında bir takım sorunlar yaşandığını ve bunun başında vize probleminin geldiğini anlatan Dologh, “Yunan Adaları’ndan Türkiye’ye gidiş-dönüş bedeli, örneğin Sakız Adası için 30 Euro tutarken, Türkler’in Yunan Adaları’na geçişleri vize sorunu nedeniyle daha yüksek rakama ulaşıyor. Bilet fiyatına ilave olarak vize için yaklaşık 200 TL, pasaport da çıkarılacak ise bir yolcu için toplam maliyet bin TL’ye ulaşıyor. Bu yüksek ücret, Türk vatandaşları tarafından seyahat için çok fazla talep olmasına rağmen, geçişin az sayıda olmasının başlıca nedeni olarak gösteriliyor” dedi.

Yunanistan tarafından bu sorunu aşacak tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizen Dologh, “Örneğin, kruvaziyer gemilerde, bütün yolcuların TC vatandaşı olması şartıyla, vizesiz veya toplu vize imkanı sağlanmalı ve adalarda 24 saatten az konaklamalı seferlerin transit geçiş olarak kabul edilmesi gerekir. Evet, deniz hem uzakları yakın yapıyor, hem ekonomiye kazanım sağlıyor. Üstelik hiçbir ücret talep etmeden” diye konuştu. 

Çeşme-Sakız Adası arasında halen 2 Yunan, 2 Türk şirketi gemi seferi düzenlediğini belirten Dologh, 2007 yılında Sakız Adası’ndan Çeşme Limanı’na gelen 60 bin turistin yüzde 98’inin alışveriş için İzmir’i seçtiği kaydetti. Dologh, “Çeşme’de, 2007 yılında belirtilen hatta 72 bin yolcu taşınırken, 2008 yılı sonunda bu rakam 85 bin yolcu olarak belirlendi. Bunun yanında, Çeşme-Sakız hattında başlayan Ro-Ro seferleri ile de Türk ihraç ürünlerini Atina’ya 12 saatte taşıyabilecek daha ekonomik ve araçların daha az yıprandığı bir hat açılmış oldu. Bu hat aynı zamanda Midilli, Sisam, İstanköy, Mikonos gibi diğer büyük adalara da aktarmalı ulaşım imkânı sunuyor” dedi.

Öte yandan Kuşadası'ndan Sisam Adası'na 4 geminin sefer düzenlediğini anlatan Dologh, “2'si Türk, 2'si Yunan şirketinin düzenlediği turlarda 1995 yılından bu yana yıllık yaklaşık yüz bin yolcu taşınıyor. Ayvalık'tan Midilli'ye, haftanın 6 günü sefer düzenleniyor. Bu seferleri genelde Midilli'de oturan Yunan vatandaşları tercih ediyor. Midilli Adası'ndan Dikili İlçesi’ne bir Yunan şirketi tarafından haftada 3 sefer düzenleniyor ve gelen yolcu Bergama ve Dikili'den alışveriş yapıyor” bilgilerini verdi.

DTO İzmir Meclis Üyesi Alex Baltazzi ise bu uygulamanın toplu girişlerde talep edilmediğini ancak bu nedenle eşitsizliğin oluştuğunu söyledi. Baltazzi, “Toplu olunca evet, tek olunca hayır. Günü birliklerde vize muafiyeti vermeleri lazım. Çünkü bulunduğu yerde 24 saat kaldığı için bir bölgeden bir bölgeye transfer olarak kabul ediliyor. Transfer olarak kabul edilirse, vize uygulaması gerekmez” dedi.

 

Editör: TE Bilişim