MSC Opera kazası, önlenebilir bir kaza mıydı? 

Davetsiz bir dev kapıyı çalıncaya kadar, 110 metre uzunluğundaki tenezzüh teknesi River Countess'de turist-yolcular için kahvaltı ile başladıkları normal bir gündü. Aynı zamanda onların şanslı günüydü. 275 metre uzunluğundaki dev yolcu gemisi MSC Opera, River Countess'a çarpmadan önce iskeleye bindirmeseydi 110 yolcu ve belki de bu sayının yarısı kadar mürettebat, büyük bir tehlike altında olacaktı. MSC Opera tarafından sürekli verilen düdük sinyalleri sayesinde tekne kısmen boşaltıldı, böyle olmasaydı, günler önce Budapeşte'de benzer şekilde bir yolcu gemisi gemi küçük bir tekneye çarptığında ve yedi kişinin hayatını kaybettiği, onlarca kişinin kaybolduğu kazanın daha kötüsü yaşanabilecekti.  

Kaza nasıl oldu? 

MSC Opera, yaklaşık 2200 yolcusu 1 Haziran'da Bari'den hareket etmişti. Venedik, Bari'den başlayan  8 günlük Akdeniz turunun ikinci ayağı idi ve tur 8. günün sonunda yine Bari'de bitecekti.  MSC Opera, 2 Haziran günü sabah saat 8.00 civarında, Lido önlerinden kılavuz kaptanını alarak yaklaşık 6 deniz mili uzunluğundaki kanal yolculuğuna başladı. Yolculuk, San Marko Kanalı, Giıdecca Kanalı ve hemen sonrasında da Stazione Marittima adı verilen yolcu gemilerinin kullandığı terminalde bitecekti. Bu yolculuk, geminin hızı zaman zaman artarak, zaman zaman azalarak 45 dakika civarında sürecekti. Geminin, 45 derecelik bir dönüşün ardından,   köprüüstü ekibinin bir şeylerin ters gittiğini fark ettiğinde, Stazione Marritima terminalinde rıhtıma bağlanacağı son naktadan bir kaç yüz metre uzaklıktaydı. 

Bu makalenin orijinali İngilizce dilinde olup, tamamı aşağıdaki linkten izlenebilir: 

https://www.seanews.com.tr/yazarlar/cahit-istikbal/msc-opera-in-venice-an-avoidable-accident/162572/