DEHUKAM, Türkiye Denizciler Sendikası ve İMEAK DTO ile birlikte 25 Kasım 2022 tarihinde İstanbul’da Deniz Ticaret Odasında ULUSLARARASI DENİZ İŞ HUKUKU KONFERANSI düzenledi.

Yerli yabancı uzman ve sektör paydaşlarının katıldığı konferansın açılış oturumunda konuşan Türkiye Denizciler Sendikası Başkanı İrfan Mete denizciliğin ilk küresel sektör olduğunu ve ILO 2006 Denizcilik Çalışma Sözleşmesinin (MLC, 2006) de bu işkolundaki zorlu ve yıpratıcı çalışma şartlarını en geniş haliyle kapsadığını belirtmiş, kısa sürede uygulamaya konulması amacıyla ILO’da en geniş katılımla kabul edilen sözleşme olduğunu belirtmiştir.  Dünya tonajının yaklaşık %96’sına sahip ülkeler tarafından uygulamaya konulan sözleşmenin, yeterli altyapısı bulunmasına ve yıllardır paydaşların hazırlık çalışmalarına destek vermesine rağmen neden hala ülkemiz tarafından onaylanmadığının anlaşılamadığını ifade etmiştir.  Gemiadamlarının yıpranmasına da vurgu yapan İrfan Mete yıpranma payının verilmesi konusunda da yasal düzenleme açısından çok geç kalındığını belirtti..

MLC, 2006’ yı ele alan diğer konuşmacılar denizde çalışmanın ağır koşullarına, gemiadamlarının dinlenme saatlerde dahi yorulduklarına, tecrit ortamına, deniz tehlikelerine tekraren dikkat çekmişler ve sürekli koşullara ve görülen eksikliklere göre revize edilen MLC, 2006’ nın uygulanmasının elzem olduğunu belirttiler. 

Ğğleden sonra yapılan oturumlarda da 854 sayılı Deniz İş Kanunu ele alındı ve aynı şekilde 1967 yılında yürürlüğe giren kanun hükümlerinin günümüz şartlarının gerisinde kaldığı tüm konuşmacıların ortak vurgusu oldu.

Gemiadamlarının çalışma süreleri, çalışma izinleri, iş sağlığı ve güvenliği, iş sözleşmesinin sona erme şartları ve sonuçları ile gemi çalışanlarının yurda iadesi ve sosyal güvenliği gibi konular 854 sayılı Deniz İş Kanunu ekseninde değerlendirildi.

Bu anlamda kanun hükümlerinin eksik ve hukuki boşlukların var olduğu, ivedilikle MLC, 2006 ya uygun yeni düzenlemelerin yapılması gerektiği yine tüm hukukçular tarafından ifade edidi.

Bir başka değinilen konu başlığı ise, ülkemizin gemiinsanı ihracatçısı olarak dünyada adından söz ettirmesi gerekirken, Türk gemi insanının tercih edilirken kanuni hükümler sebebiyle pozitif ayrımcılığa maruz kaldığı, yabancı uyruklu personel ile Türk gemi insanı arasında tercih bakımından oluşan endişelerin kanuni düzenlemelerle aşılması gerektiği oldu.

Ayrıca birçok ülke de örneğinin bulunduğu istihdam bürolarının ülkemizde de hukuki düzenlemeler ile alt yapısının şekillendirilmesi gerektiği de belirtildi.

Gerçekleştirilmiş olan Uluslararası Deniz İş Hukuku Konferansında, yerli yabancı sektör paydaşları ile hukukçu konuşmacıların ortak vurgusu, yaşanılan problemlerin çözümünü büyük oranda sağlayacak olan 2013 yılında kabul edilen fakat hala yasalaştırılmayan MLC 2006 nın uygulanmasının olduğu ve yine buna uygun olarak 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun yeniden düzenlenmesinin gerektiği hassasiyetle belirtilen ortak bir kanaat oldu.

Editör: Nermin İstikbal