Küçük yaşlarda geçirdiği bir hastalık nedeni ile yüzde 60 oranında engelli olan Dilek Mercan Cuci, dalgıçlık alanında kendisini geliştirerek Mısır’da katıldığı bir organizasyonda 2’nci sınıf dalgıç olarak sertifika ve ödül aldı. Sporcu Türkiye’ye döndüğünde ise kendisini şoke eden bir haberle karşılaştı. Engelli olması nedeniyle güvenlik gerekçesi sebep gösterilerek dalış yapmasına izin verilmeyen Cuci, kendisini kıyıya bırakılmış kuru bir balık olarak tanımlayarak, “Şu an tek problemim engellenmişliğim” dedi.

39 yaşında ve tek çocuk annesi olan Dilek Mercan Cuci, küçük yaşlarda geçirdiği bir havale nedeni ile yaşamına yüzde 60 engelli olarak devam etmek zorunda kaldı. Gençlik dönemlerinde kendisini spor dolu bir yaşama adayarak engellerini aşmaya çalışan Cuci, deniz sporlarından dalgıçlık alanında profesyonelleşerek 2014 yılında Mısır’da bir organizasyona katıldı. Burada 2’nci sınıf profesyonel dalgıç unvanı, sertifikası ve ödülü alan Cuci, Türkiye’ye döndüğünde ise şok eden bir haberle karşılaştı. Türkiye’de dalışının güvenliği gerekçe gösterilerek yasak olduğunu öğrenen başarılı sporcu, kendisini kıyıya bırakılmış kuru bir balık olarak tanımlayarak yasağının kaldırılmasını istiyor.

“Engelimdeki birçok seviyeyi dalış yaparak aştım”

Profesyonel sporcu Dilek Mercan Cuci, “Benim hikayem bir başarısızlık hikayesi aslında. Benim hayattaki en büyük şansım güzel insanlarla yollarımın bir şekilde kesişmesi oldu. Ben dalış sporunu 19 yaşımdan beri yapıyorum. Bu spor sayesinde hem özgüven hem de refleksler konusunda kendimi güçlendirdim. Engelimdeki birçok seviyeyi dalış yaparak aştım ve iyileşmem konusunda bana çok faydalı oldu. Bu süreçte her geçen gün denizin derinliklerini keşfettikçe daha fazla mutlu oluyor ve kendi yetkinliğimin arttığının farkında oluyordum. Ben televizyonda belgesel izlerken gözlerimi kapatıp kendimi suyun altında hayal ediyordum. Biz engelliler olarak 3 tarafı denizlerle çevrili olan bir ülkede sadece etkinlikten etkinliğe yüzebiliyor sonrasında tekrar kendi yaşantımızda bırakılıyoruz. Ben bir proje çerçevesinde 2014’te Mısır’a ‘İlk Uluslararası Engelli Dalgıç’ unvanını almak için dalış yapmaya gittim. Hayatımın en büyük zirvesi ve hayaliydi gerçekten. Mısır’dan sertifikamı alıp geri döndüm ve bu başarım nedeni ile bazı televizyon ve gazetelere röportajlar verdim, sürekli tebrikler alıyordum” ifadelerini kullandı.

“Kurumuş bir balık gibi can çekişiyorum ve ait olduğum yere gitmek istiyorum”

Engeliyle değil ama engellenmişliğiyle ilgili sıkıntısı olduğunu vurgulayan Cuci, “Biz birkaç röportaj verdikten sonra bizi çağırdılar ve takdir edilmeyi beklerken bizi fırçaladılar. Suyun altında ben oldukça başarılıyken, kendimi her geçen gün geliştiriyorken, kimsenin yardımını mümkün olduğunca almadan bir şeyler yapmaya çalışırken bize güvenliğim gerekçe gösterilerek Türkiye’de böyle bir yönetmelik bulunmadığını söyleyerek dalmamın yasak olduğunu söylediler. Belgemin uluslararası geçerliliği olduğunu ama Türkiye’de dalarsam hem para hem de hapis cezası alacağımı söylediler. Kıyıdaki tüm engellenmişliğiniz dalınca adeta yok oluyor. Ben bu hissi alıyordum. Benim engelimle alakalı hiçbir problemim olmadı, şu an tek problemim engellenmişliğim” dedi.

Kaynak: iha