Türk Gemi İnşa Sanayii önündeki fırsat

Lloyd's Maritime Asia Dergisi'nin başyazarı Mike Grinter'in çok düşünülmesi gereken yorumdan bazı bölümleri aktarmak istiyorum.

Diyor ki "Ağzımızdan düşmez hale gelen kriz, birbiri ardından iptal edilen gemi siparişleri, adeta biraralar milleti saran Sudoku tutkusuna benzedi.Başlangıçta öylesine aykırı veriler ortaya çıkarken, galiba bir ortak yol bulundu ve rakamlar daha sağlıklı yayınlanmakta.

Önemli olan husus; anlaşması yapılmış inşa siparişleri mi iptal ediliyor, yoksa bunların arasında birkısmı daha kesin sözleşmeleri yapılmamış olan siparişler mi var! Zira tersanelerle refund garantileri kesinleşmiş olan bir siparişi iptal etmek hukuken olası değil. Tek taraflı bir iptal doğruca mahkemede kendini bulur. Ya da armatör, iptalin tüm zararını yüklenmek zorunda kalır.

Uzakdoğu'daki Tersaneler, ortamın düzeleceği gelecek yıllarda işbirliği yapabilecekleri müşterilerini bu zor günlerde mahkemelere vermek gibi tavırlardan süratle kaçınıyorlar.

Ortada iki senaryo var; birincisinde tersane iflas ediyor. Haliyle verilmiş olan siparişler de havada kalıyor. Bu senaryoya göre, siparişi vermiş olan armatörlük firması bu durumda çok memnun kalıp sesini çıkartmıyor veya siparişini alıp bir başka tersaneye yöneliyor. İkinci adımı atan şimdiye kadar çıkmış değil. Demektir ki, siparişler eriyor!

İkinci senaryoda armatörlük firması mali sıkıntıya giriyor ve havlu atıyor. O zaman onun siparişi tersane tarafından yokbahasına birbaşka firmaya devrediliyor."
 
2008 dördüncü çeyreğinde yüzde 40 düşüş

Biz araştırmamıza devam edelim; kuru dökmeyük navlunları 2008'de bir önceki yıla nazaran yüzde 14.3 artmıştı.Bu artış için " Zaten öylesine yükselme vardı ki, navlunlardaki şişkinliğin biran gelecek şiddetle söneceği kesindir" diyenler oluyordu.

2008'in dördüncü çeyreğine gelindiğinde banka kriziyle beraber korkulan patlak verdi ve navlunlar yaklaşık yüzde 40 düşüverdi.Herkes alıcının-satıcının- tüketicinin adeta ortadan kaybolduğuna tanık oldu.Özetle 2007 son dört aylık döneminde 562 milyon ton olan kuru dökmeyük 2008 son dört aylık döneminde 340 milyon tona gerileyivermişti.
 
Olumlu belirtiler

Hep olumsuzlukları aktaracak değiliz ya.. Gemiinşa sanayii için olumlu bir haber, gemi sacı fiyatının son beşyıldan beri ilkdefa düşüş içine girmiş olması.

Norveç Yatırım Bankası Fearnley Fonds bu yıl içinde  yeni inşa fiyatlarında yüzde 20-30 arasında düşüş öngörmekte.

Maliyetlerin düşmesi nedeniyle bazı armatörlük firmalarının sofistike gemi ihtiyaçlarını bu çok müsait ortamda ucuz inşa ettirmek gibi bir hareketi başlatacakları işaret edilmekte. Sofistike gemiler maddesinde ilksırada orta ölçekli kimyasal ürün tankerleri gelmekte.
 
Avrupa'da tozpembe gözlüklere yeryok

Örneğin Alman tersaneleri içinortalık aslında toz duman. Pembe gözlükler takıp, keyiflenme şansı mevcut değil.İflas edenler var. Çok ciddi sıkıntılarla boğuşanlar var. İtalya'nın Fincantieri gibi dev bir tersaneler grubu Alman Lloyd Werft ile olan işbirliğini 31 Aralık tarihi itibarıyla feshetti. Diyorlar ki " Önümüzü göremiyoruz!"
 
Çin, Güney Kore ve Japonya tersaneleri

Şişirilmiş yeni inşa siparişi furyasında enbüyük payı, inanılmaz en ucuz maliyetler süren Çin gemi inşa tersaneleri aldıysa da 68 milyon dwt'a ulaştığı bu siparişlerin yüzde 44'ünü çaresiz terketmek zorunda kaldılar.Durumları vahim olanlara rağmen Çin, "Gemi inşa sanayii, bu ülkenin kalkınmasında ana sanayilerin başında gelen temel endüstridir" diyerek önlem almaya çalışıyor. Devlete ait İhracat-İthalat Bankası'nın ilkadımda Zhejiang bölgesindeki tersanelere kredi sağlamaya başlandığı haberde yeralırken, mahalli tersanelerin refund garantiler sayesinde inşa projelerine devam edebilecekleri işaret edilmekte.

Çin'de yapılan bu uygulama bu yılın başında Jiangsu bölgesinde tersaneler için uygulanmıştı. Çin Exim Bankası tarafından ilk kademede kredi verilen tersaneler ise  Jiangsu New Times Shipbuilding veYangzhou Dayang Shipbuilding. gibi tersaneler olmuştu.
 
Furya devri bitti

Resmen furya devri bitmekle kalmadı, battı..Bu tabloya bakınca bunca büyük oyuncuların ortak bir tanımı çıkıyor. Bunlar; " Acımasız, vahşi bir kapitalizm yarışının aktörleri".

Siparişlerini geri çektikçe, azami son beş yılda kurulan özellikle Çin gemi inşa tersaneleri müthiş bir sıkıntı içersinde kaldılar. Çin tersaneleri geçen sene Ocak- Kasım ayları arasında 54.3 milyon dwt toplamında yeni inşa siparişi almıştı. Ayni süreçte, Güney Kore tersanelerinin sipariş toplamı 66 milyon dwt, ve Japon gemi inşa tersanelerinin aldıkları sipariş toplamı ise 17.9 milyon dwt idi. Çin bu siparişin halen yüzde 44'ünü kaybettiği ifade ediliyorsa, demektir ki Çin ‘den Kasım 2008 sonu verilerine göre 23,32 milyon dwt'luk gemi siparişi kaybolmuş bulunmakta. Bu durum Güney Kore için 24,42 milyon dwt.
 
Bu olumsuzluklar Türk gemi inşa sanayiine nasıl yansır

"2002 yılında 37 olan tersane sayısının 92'ye çıkarıldığı, gemi inşasında Türkiye'nin dünya 23'üncülüğünden 5'inciliğe yükseldiği" ifadesinin gerçekleri yansıttığı konusunda her sorumlu kişi birkez daha düşünmeli. 92 sayısı küresel anlamda nasıl bir karşılaştırma veya övgü konusu olabilir! Herşeye rağmen Çin'de Hua San ismi verilen ham petrol tankeri sözleşme tarihinden 5 ay önce teslim edildi. Bu tanker tekbaşına 318,000 dwt! Geride iptal edilmemiş 8 ayni tip tanker var ve herbirinin teslim tarihleri 6'şar ay aralıklı..Fincantieri , Aker ve yine Uzak Doğu ülkelerinden birsürü örnekleme yapabiliriz.
Türk gemi inşa sanayii dediğimizde Tuzla Tersaneler Bölgesi, bu sanayinin ruhudur. Ardından Kosbaş Bölgesi şekillenmiş durumda. Yalova Altınova Bölgesi bir umuddur,ama halen potansiyel sayılamaz. Karadeniz'de iki tersaneyi kaydedelim. Karabiga'da İçdaş Tersanesi güçlü bir umuddur ve nihayet onarım ağırlıklı olarak Adana- Yumurtalık Bölgesi onarım ağırlıklı olarak iyi pazar bulacaktır.

Sonucu şöyle değerlendiriyorum; Türk gemi inşa tersaneleri, Çin,Güney Kore, Japonya gibi çok büyük ölçekli tersanelerden oluşmamaktadır. Böyle olduğundan dolayı o ülkelerin tersanelerindeki finansal sıkıntılar kıyaslanamayacak derece büyük rakamlara ulaşmıştır. Nitekim iflaslar çok yüksek maddi kayıplarla meydana gelmiştir. Büyük başın derdi, büyük olur..
 
Çözüm Hazine garantisi olmalıdır

Gemi inşa sanayii bir ağır sanayi biçimidir ve üzerinde titrenmesi gereken bir sanayi alanıdır. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alandaki kalkınması adına eğer birinci sırayı otomotiv endüstrisi alıyorsa, ardından gemi inşa sanayii gelmelidir.

Dünyada furya kaybolduğuna göre,şimdi taşlar yerine oturmaktadır. Bir yıllık süreçte eğer başlanmış ve siparişi halen devam eden gemilerin kredi beklentileri devletin Hazine güvencesinde çözümlenebilirse, bankaların çanakta toplanmış olan kredileri serbest bırakmaları mümkün olacak ve Türk gemi inşa sanayiinin Gisbir odaklı verilerle umudu yakalaması artık daha kolay olacaktır.

Editör: TE Bilişim