Türkiye’de de iş kazaları ve meslek hastalıkları son derecede önemli bir toplumsal sorundur. Ülkemizde her yıl meydana gelen yaklaşık 70.000 – 80.000 iş kazası ve 400 meslek hastalığı sonucu yaklaşık 1000  ölüm ve 2.000.000 işgünü kaybı meydana gelmektedi

Türkiye’de de iş kazaları ve meslek hastalıkları son derecede önemli bir toplumsal sorundur. Ülkemizde her yıl meydana gelen yaklaşık 70.000 – 80.000 iş kazası ve 400 meslek hastalığı sonucu yaklaşık 1000  ölüm ve 2.000.000 işgünü kaybı meydana gelmektedir.

İş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyeti endüstrileşmiş ülkelerde, GSMH’nın  % 1 - % 3’ü düzeyindedir. Türkiyede bu yönde kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte bu miktarın çok daha yüksek düzeyde olduğu tahmin edilmektedir.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin en temel amacı çalışanların korunmasıdır. Çalışanları işyerinin olumsuz etkilerine, iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı koruyarak ruh ve beden bütünlüklerinin sağlanması iş güvenliğinin en başta gelen amacıdır. Ayrıca, İş sağlığı ve güvenliği alanında var olan sorunların giderilmesi toplumumuzda konuya ilişkin güvenlik kültürü bilincinin oluşmasına bağlıdır. İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebilmesi için ilgili tüm kişi ve kuruluşların her birinin üzerine düşeni yapmaları büyük önem taşımaktadır.

İş güvenliği, şansa bırakılamayacak kadar önemli bir konudur. Gerçekleşen bir kaza olayını şanssızlık olarak değerlendirmek doğru değildir. Diğer taraftan, yapılan araştırmalar iş kazalarının % 97 sinin önlenebilir nitelikte olduğunu, kaçınılmaz (önlenemez) kazaların % 3 oranında olduğunu göstermektedir.

İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınması için yapılan harcamaların, bazı işverenler için gereksiz bir harcama olarak görüldüğü de bilinmektedir. Ancak yapılan araştırmalar, kazalar sonucu ortaya çıkan maddi kayıpların, kazaların önlenmesi için yapılan harcamaların 5 katı olduğunu göstermektedir.

Tersane kazalarının temel nedenlerinin; insan (psikolojik, fiziksel, İnsan ilişkileri, takım çalışması, iletişim), makine/ekipman (hatalı makine ve ekipman yerleşimi, eksik veya kusurlu koruyucular, yetersiz standardizasyon, yetersiz kontrol ve bakım, yetersiz mühendislik hizmetleri), ortam/çevre (yetersiz çalışma bilgisi, uygun olmayan çalışma metot ve yöntemi, uygun olmayan çalışma yeri ve ortamı vb.) ve yönetim (yetersiz yönetim organizasyonu, tamamlanmamış kurallar ve talimatlar, yetersiz güvenlik yönetim planı, eğitim ve öğretim yetersizliği, yönetim ve rehberlik uygun olmayan personel istihdamı, yetersiz sağlık kontrolleri vb.) faktörlerinden kaynaklandığı bilinmektedir.

Dünya tersanelerinde ölümlü kaza oranları İsveç’de kaza oranı onbinde 1, İngiltere’de onbinde 1, Amerika’da onbinde 2, Japonya’da onbinde 3, Singapur, Tayvan ve Çinde onbinde 10, Malezya’da onbinde 12 ve Türkiye’de onbinde 3’dür (TBMM Araştırma Komisyonu Raporu, Temmuz 2008).

Türkiye’de 2000 yılında tersanelerde meydana gelen kazalarda ölü sayısı 4, 2001’de 1; 2002’de 5; 2003’de 3; 2004’de 6; 2005’de 7; 2006’da 10; 2007’de 12, 2008’de 28; 2009’da 15 ve Mayıs 2010 itibariyle 13 olmuştur. 

Tersane kazalarının en fazlası iş yoğunluğunun en çok olduğu Tuzla Tersanelerinde meydana gelmektedir. Tuzla Tersanelerinde 2000 Yılı İle 2008 Yılı Haziran ayı sonuna kadar geçen sürede ölümle sonuçlanan iş kazalarının nedenleri incelendiğinde, kazaların % 34 oranında yüksekten düşme, % 16.5 oranında elektrik çarpması, % 16.5 oranında malzeme çarpması/düşmesi, % 11 oranında patlama, % 11 oranında sıkışma ve % 11 oranında diğer nedenler sonucu meydana geldiği görülmektedir.

Tuzla tersaneler bölgesindeki tersanelerde,  yeni gemi inşası ve gemi bakım ve onarım çalışmaları yapılmaktadır. Bu çalışmalarda iş sağlığı ve güvenliği yönünden kazaya neden olabilecek çok sayıda tehlike kaynağı ve riskler bulunmaktadır. Bunlar: Yersiz ve düzensiz çalışma alanı, açık alanlarda olumsuz termal konfor şartlarında çalışma, zararlı maddelere yoğun maruziyet, boya, gaz, kaynak kullanımı halinde yangın ve patlama riski olan kapalı dar alanlarda çalışma, yüksekte çalışma, yoğun ve/veya uzun süreli çalışma, kimyasallarla çalışma, yoğun olarak elektrikli iş ekipmanı kullanımı, organizasyon, kontrol ve denetim eksikliği olan çok sayıda alt işveren, çalışanların sık değişmesi ve eğitimsiz, yeteneksiz ve kalifiye olmayan işçi, malzeme düşmesi/çarpması, sıkışma gibi riklere neden olabilecek ağır parçalarla çalışma, zararlı maddelere, gaz/duman/zararlı ışın ve yangın gibi risklere neden olabilecek yoğun kaynak işleridir.

Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin diğer sorunlar ise kurumsallaşma, alan darlığı ve yoğunluk, kapasite fazlası kullanım, mevzuattan kaynaklanan sorunlar, tersaneler Bölgesinde ulaşım ve trafik sorunu, deniz itfaiyesi ihtiyacı gibi altyapı ve üstayapı sorunları, alt işveren (taşeron) uygulamasıdır.

Alt işveren (taşeron) uygulaması, tersanelerde, iş sağlığı ve güvenliği açısından yaşanan sorunların çözüme kavuşturulmasında önemle  ele alınması gereken bir husus olup henüz çözüme kavuşturulamamıştır.

Gemi inşa sektörü içerisinde yer alan tersanelerde gerçekleştirdikleri gemi inşaatının yapım aşamaları ve yapılan işin süreleri, maliyetlerinin azaltılması ve ülkemizin bu konudaki uluslararası piyasadaki rekabet koşulları açısından alt işverenlik (taşeron) uygulanması yapılmaktadır. G.Kore ve Japon gemi inşa sanayiindeki taşeron uygulamaları toplam istihdamın en fazla %50’si civarındadır. Ülkemizde ise bu rakam yaklaşık %80’dir. Tuzla Tersaneler Bölgesine ilişkin yapılan incelemelerde tersanelerin yeterli  eğitimi ve deneyimi olmayan ve işyerindeki riskleri algılayamayan taşeron grupları ile çalıştıkları  ve ana işveren ile taşeron arasında gerekli koordinasyonun sağlanamadığı görülmüştür. (TBMM Araştırma Komisyonu Raporu, Temmuz 2008).

İş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması açısından sektördeki  alt yüklenici firmaların çalışma  standartlarının ve alanlarının  belirlenmesine ilişkin yapılacak yasal düzenlemeler ile standardı yüksek, sertifikalı ve vasıflı  taşeron çalıştırılması sağlanmalıdır.   İşçilerin haklarını korumak ve yoğun  çalışmalar sonucunda yaşanan iş kazalarının önlenmesi amacıyla, alt yapısı uygun tersanelerde  vardiya sistemine geçilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Gemi İnşa Sanayindeki İş Güvenliği ve Çalışma Şartları Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyon Raporu”nda iş güvenliği ve işçi sağlığına ile gemi inşa sanayiine ilişkin  aşağıda belirtilen birçok öneride bulunulmuştur:

Yapısal Sorunlara İlişkin Çözüm Önerileri

  1. Tersane alanlarında sıkışıklıkların ortadan kaldırılması ve genişleyecek tersane alanları üzerinde iş sağlığı ve güvenliğine uygun çalışma şartlarının sağlanması için Tuzla Gemi İnşa Sanayi Bölgesinde şahıs, kolektif, limited ve küçük anonim şirketlerinin birleşmesi teşvik edilmelidir. 
  2. Tersanelerde yapılan ana işler tek tek belirlenmeli ve bu işler her ne ad altında olursa olsun alt işverene (taşeron) verilmemelidir.
  3. Alt işveren uygulaması objektif kriterlere bağlanmalıdır. Sektörde  alt yüklenici firmaların çalışma  standartlarının ve alanlarının  belirlenmesine ilişkin yapılacak yasal düzenlemeler ile standardı yüksek, sertifikalı ve vasıflı  taşeron çalıştırılması sağlanmalıdır. 
  4. Tersaneler için ölçülebilir kriterlere dayalı kapasite belirleme çalışmaları yapılmalıdır.
  5. Tuzla Aydınlı Koyu için yapılan deniz içi yatırımlar sonucunda koyda meydana gelen daralmanın önüne geçilmesi için  bir Master Plan çalışması yapılmalıdır.
  6. Koy içerisinde onaylı imar plan sınırları dışında yapılan izinsiz dolguların ilgili valilik
    tarafından izlenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir.
  7. Gemi inşa sanayinde kurulacak her bir yeni tersane için uluslararası sermayenin de yatırım yapmasını cazip hale getirecek büyük tersane alanları oluşturulmalıdır.
  8. Tuzla tersaneler bölgesinde yaşanan ulaşım ve park sorunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu planlar doğrultusunda hızla çözüme kavuşturulmalıdır.
  9. Tersanelerde gemi bloklarını teçhiz ettikten sonra kızak üzerinde birleştirerek verimlilik ve inşa kabiliyetini artırıp, iş güvenliği risklerini azaltacak ileri dizayn teknolojisinin uygulanması sağlanmalıdır.
  10. Gemi üretiminde özellikle kesme, kaynak ve boyama işlemlerinde otomasyona geçilmelidir.
  11. Tuzla Gemi İnşa Sanayi Bölgesi’nde diğer kamu kurumlarınca rasyonel olarak kullanılmayan alanlar, dar bir alana sıkışmış yat imalatçılarının sorunlarını çözmek için öncelikle yat imalatçılarına tahsis edilmelidir.
  12. Denizcilik Müsteşarlığı tarafından hazırlanmakta olan “Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerlerine İşletme İzni Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” bir an önce çıkarılarak yürürlüğe konulmalıdır.
  13. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirleri yerine getirmeyen tersanelerin faaliyetlerine devam etmelerine izin verilmemeli ve önlemler alınıncaya kadar faaliyetlerinden men edilmelidir.  
  14. Ruhsatsız tersaneler ruhsatlandırma işlemini ivedilikle tamamlamalıdır.
  15. Denizcilik sektörünü kurumsal bir yapıya kavuşturması için sektörde genellikle etkin olan aile şirketleri yerine SPK’ya açık sermaye şirketleri haline dönüştürülmelidir.
  16. 18.02.2006 tarih ve 26084 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Hazine Arazilerinin Tersane Yatırımlarına Tahsisinde Uygulanacak Esas ve Usullere İlişkin Tebliğ” hükümlerinde teknolojik yatırımların önünü açacak mali düzenlemeler yapılmalıdır.
  17. Tuzla yan sanayisi, Tuzla, Yalova, İzmit ve Sakarya  bölgelerinde  mevcut olan tersanelere hizmet verebilecek bir noktada kurulacak bir Organize Sanayi Bölgesi’ne taşınmalıdır.
  18. Gemi inşa yan sanayisini geliştirmek amacıyla ana makine, yardımcı makine, şaft, kovan pervane ve navigasyon cihazlarının üretimlerine ilişkin yatırımlar teşvik edilmelidir.

Çalışma Koşulları ve Organizasyona İlişkin Çözüm Önerileri

  1. Tersanelerdeki asıl işveren ve alt işverenler, çalıştırdığı işçi sayısına bakılmaksızın en az bir iş güvenliği uzmanı ve iş güvenliği elemanı bulundurmalı ve çalışan sayısına göre istihdam edilecek iş güvenliği elemanı sayısı artırılmalıdır.
  2. Tüm tersaneler işçi sayısına bakmaksızın işyeri hekimi çalıştırmalıdır. İşyeri hekimleri öncelikli olarak koruyucu sağlık hizmetlerini yerine getirmeli ve iş sağlığı eğitimi vermelidir. 
  3. İşyeri hekimi tarafından işçilerin işe giriş ve periyodik sağlık muayeneleri etkin olarak yapılmalıdır. 
  4. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı ücretleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından karşılanmalı ve söz konusu ücretler işveren tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yatırılmalıdır.
  5. İşçilerin sigortalılığı ile fiili ve kaydi sigortalı primlerinin incelenmesi amacıyla ilgili kurumlar tarafından izleme çalışmalarına devam edilmelidir.
  6. Tersanelerde sigortasız işçi çalıştırılmasını önlemeye yönelik denetim mekanizması etkin hale getirilmeli ve işçilerin sigorta primlerinin gerçek ücretleri üzerinden yatırılması sağlanmalıdır. 
  7. Tuzla Gemi İnşa Sanayi Bölgesi’nde İş Müfettişlerinin ve Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişlerinin sürekli denetim yapmalarını sağlayacak bir yapı oluşturulmalıdır. 
  8. Tersanelerde ölümle sonuçlanan kaza nedenleri (yüksekten düşme, malzeme çarpması/düşmesi, elektrik çarpması, patlama, sıkışma vb.) öncelikli olmak üzere  bütün kaza nedenlerinin ortadan kaldırılması için İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatına ve ilgili standartlara uygun önlemler alınmalıdır.  
  9. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Taslağı bir an önce kanunlaşmalı, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin hazırlanmakta olan yönetmelikler bir an önce tamamlanarak yürürlüğe konulmalıdır. 
  10. Tersanelerde yürütülen faaliyetlerden “Sağlık Kuralları Bakımından 7.5 Saat ve Daha Az Çalışılması gereken İşler Hakkında Yönetmelik” kapsamında olan işlerde 7,5 saatten fazla çalışma yapılmasını önleyici tedbirler alınmalıdır.
  11. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının koordinatörlüğünde işveren, işçi sendikaları, üniversiteler, yerel yönetimler ve akreditasyon kuruluşlarından oluşan “İş Sağlığı ve Güvenliği  Danışma Kurulu” oluşturulmalıdır.

Sendikalaşmaya İlişkin Çözüm Önerileri

  1. Tersanelerde iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması açısından önemli olan sendikal örgütlenmenin  önündeki engeller kaldırılarak sendikalaşma yaygın hale getirilmelidir.
  2. Bakanlar Kurulunca hazırlanan Sendikalar Kanun Tasarısı bir an önce kanunlaştırılmalıdır.

Barınma ve Sosyal Tesislere İlişkin Çözüm Önerileri

  1. Devlet ve sanayi işbirliği içerisinde, hazine ve yerel yönetimlerin arsa temininde sağlayacağı kolaylıklarla her tersane veya tuzla gemi inşa sanayi bölgesinin tümü için seçilecek  lojman, sosyal konut veya yurt projelerinden  biri veya birkaçının işveren katkılarıyla gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır.
  2. Tersanelerde genel olarak çalışan işçi sayısına göre yetersiz olduğu görülen soyunma yeri, tuvalet, duş, dinlenme yeri, yemekhane gibi sosyal tesisler  mevzuatlarda istenen standart ve ölçülere uygun hale getirilmeli ve tersaneler bölgesinde işçilerin fiziken dinlenmelerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak sosyal donatı alanlarının oluşturulması sağlanmalıdır.

Eğitime İlişkin Çözüm Önerileri

  1. Yönetim kadrosu dahil olmak üzere tersanede çalışanların tümü iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almalıdır.
  2. Mesleki eğitim almayan işçilerin tersanelerde çalıştırılmalarını önleyici tedbirler alınmalıdır.
  3. Klas kuruluşları tarafından kaynakçılara getirilen sertifikalandırılma zorunluluğu gemi inşasıyla ilgili diğer işler (boya, eğme, bükme vb.) için de getirilmelidir. 
  4. Teknik Meslek Liselerinde Gemi İnşa Bölümleri arttırılmalı, Gemi İnşa Teknik Meslek Liseleri tersane ve sahil bölgelerinde öncelikli olarak kurulmalı, Teknik Liselerin son sınıfında iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmeli, Meslek Yüksek Okullarında gemi inşa bölümleri oluşturulmalı ve söz konusu bölümlerin son sınıflarına iş sağlığı ve güvenliği eğitimi dersleri konulmalıdır.
  5. İş Sağlığı ve Güvenliği Meslek Yüksek Okullarında öğretim üyesi sayısı arttırılmalı ve bu okul mezunlarının başta tersanelerde olmak üzere iş güvenliği uzmanı olarak istihdamı özendirilmelidir.
  6. Gemi İnşa Fakültelerindeki öğretim üyesi ve araştırma görevlilerinin sayısı arttırılmalı ve bu fakültelerin son sınıflarında zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersleri konulmalıdır.
  7. Tersanede çalışan işçilere her sabah işe başlamadan önce yarım saat iş güvenliği eğitimi verilmelidir.

İtfaiye Teşkilatına İlişkin Öneri

Tuzla gemi inşa sanayi bölgesinde kara ve deniz itfaiyesinden oluşan İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı özel bir itfaiye birimi kurulmalıdır.

Hastane Kurulmasına İlişkin Öneri

Tuzlada acil, yanık, mikro cerrahi, ortopedi ve travmatoloji, beyin cerrahisi bölümlerinin bulunduğu bir hastane kurulmalıdır.

Meydana gelen iş kazalarının nedenlerinden biri de çalıştığı konu ile ilgili eğitim verilmiş olmasına rağmen, bireylerin hayatın hiçbir evresinde güvenlikle ilgili bir anlayışın eğitim, öğretim süreci ve sonrası süreçte aşılanmaması nedeniyle eğitimde anlatılanların sahada tutumsallaştırılamamasıdır. Bu nedenle, sosyal yaşamda “güvenlik kültürünün” her alanda yaşam biçimi hale getirilmesi ve bunun için de ilkokuldan itibaren bu kavramın eğitim müfredatına alınmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Dünyanın en büyük tersanesi ve dünya gemi siparişlerinin %40’dan fazlasını teslim eden Güney Koreli Hyundai Tersanesi’nde verilen toolbox eğitiminin tersanelerimizde uygulanması önerilmektedir. Toolbox Eğitimi her sabah 10 dakika süreyle verilmektedir. Tüm tersane işçileri çalıştıkları bölümlere göre gerekli koruyucu giysileri giyip ve emniyet kemeri, maske vb. koruyucu donanımları takmakta olup yanlış kullanan işçi ben hatalıyım diyerek kendini alkışlamakta ve arkadaşları tarafından da hatalı olduğu söylenerek alkışlanmaktadır. Japonların ve Güney Kore'lilerin uyguladığı toplam kalite yönetiminin bir parçası olan bu sistemle her işçi hem gerekli koruyucu elbise ve donanımı kullanmak zorunda olup ve hem de güvenlik kültürü aşılanmaktadır. Ölümle ya da yaralanmayla sonuçlanan bir kaza olmasındansa hatalı olduğundan dolayı kendini alkışlamak kuşkusuz tercih edilmelidir. Ancak her tersanenin de gerekli giysi ve donanımı verme zorunluluğu olmalıdır. Bu yöntemin tersanelerimizdeki kazaları önemli ölçüde düşüreceğini düşünmekteyim.

Sonuç olarak, tersane kazalarının çoğunda kazaya neden olan başlıca faktörlerin tersanelerde yeterince emniyet tedbirlerinin alınmaması, eğitim eksikliği, koruyucu elbise ve donanım kullanılmaması ve vasıfsız taşeron çalıştırılması olduğu görülmektedir. Tersanelerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin ivedilikle ve azami düzeyde alınması gereklidir. Söz konusu TBMM Araştırma Komisyon Raporu’nda belirtilen önerilerin hayata geçirilmesinin, yeterli eğitimin verilmesinin ve toolbox eğitiminin uygulanmasının tersanelerde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin önlemlerin etkin bir şekilde yerine getirilmesinde, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenmesinde, gemi inşa sanayiinde üretim ve verimliliğin arttırılmasında önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.

İnsan hayatı kuşkusuz herşeyin üzerinde olup öncelikli olarak gözetilmelidir. Ancak tersanelere ilişkin işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri alınırken söz konusu tedbirler dışında gemi inşaasında 1,5 milyar Dolar ve bakım onarımda 1 milyar Dolar olmak üzere toplam 2,5 milyar Dolar döviz girdisi, yan sanayii ile birlikte 100 bin istihdam sağlayan  gemi inşa sanayiimizin çalışmalarını sıkıntıya sokacak ve pragmatik açıdan sorun yaratacak tedbirler alınmamasına da özen gösterilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. 

Satırlarıma son verirken tersane kazalarında hayatını kaybeden tüm işçilerimize Allah’tan rahmet, ailesi, çalışma arkadaşları ve yakınlarına başsağlığı dilerim.