Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ITF), terkedilmiş yük gemisi Ula'nın, içlerinde Türk kaptanın da bulunduğu mahsur kalan 19 mürettebatının iki yıllık çilelerinin sonunda sona ereceğini ve yakında evlerine dönebileceklerini bildirdi. Bunun yanında mürettebattan bir denizcinin 31 aydır gemide olduğu belirtiliyor.

Ula, gemi sahibi Aswan Trading and Contracting tarafından 2019 yılında İran kıyılarında terk edilmiş ve herhangi bir mali destek veya varış limanı olmaksızın gemilerinde mahsur kalan mürettebatın tatlı su ve gıda kaynakları giderek azalmaya başlamıştı. Diğer yandan Ocak 2021'de 1982 inşa yük gemisi Ula'nın Hintli, Türk, Azerbaycanlı ve Bangladeşli mürettebatı olan 19 denizci, Kuveyt Shuaiba limanında terk edilmelerini protesto etmek ve maaşlarını alabilmek için açlık grevine başlamıştı.

ITF'in yardımıyla mürettebat, yetkililerden gemi sahibinin yerine maaşlarının Kuveyt tarafından ödenmesini ve eve dönmek üzere yardım talep etti. Kuveyt, maaşlar hakkında olumsuz cevap verse de, gerekirse seyahat ayrıcalığı tanıyacağını belirtmişti.

Gemi satırlısa maaşlarını alacaklar!

Son ulaşan detaylara göre ITF, mürettebatın Kuveyt hükümetiyle bir anlaşma yaptığını ve sonunda evlerine gideceklerini belirtti. Mürettebatın ödenmemiş maaşlarının akıbeti ise belirsizliğini koruyor. Ücretlerini geri almak isteyen mürettebat görülecek davanın sonucunu beklemek zorunda kalacak. Dava kazanıldığı takdirde gemi satılacak ve ücretleri mürettebata iade edilecek.

''Sakin olmanız imkansız!''

ITF'in Orta Doğu bölgesi koordinatörü Mohamed Arrachedi, "Mürettebatın çektiği ıstırabın sürdüğünü bildiğinizde sakin olmanız imkansız." dedi.

ITF'e göre, geminin bayrak devleti, kaptanın sık sık yaptığı çağrılara rağmen denizcilerin ödenmeyen ücretlerine ilişkin işlem yapmayı reddetti. Denizcilik Çalışma Sözleşmesi uyarınca, bir geminin bayrak devleti, sözleşmelerinin bitiminde mürettebatın ülkesine geri gönderilmesinden emin olmakla yükümlüdür ve gemi sahibi bunu yapmazsa veya mürettebat bunu sağlayamayacak konumdaysa, bayrak devleti bunu sağlamakla yükümlüdür. Mohamed Arrachedi "Birincisi, gerçek kimliğini ve mülkiyetini saklayan bir işveren var, bu nedenle rahatlıkla mürettebatı terk eder ve bu kararın mali ve yasal sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalmaz. Öyleyse bu bayrak devletinin Denizcilik Çalışma Sözleşmesi kapsamında desteklemesi gereken standartları karşılamadığı anlamına geliyor.'' ifadelerini kullandı.

ITF Müfettişlik Koordinatörü Steve Trowsdale ise yaptığı açıklamada, armatörlerin denizcilere modern zamanların köleleri gibi davranmasına ve çalışmasına izin veren sorumsuz bayrak devletlerine ilişkin bir açıklama yaptı.

Geminin Türk kaptanı yardım istemişti!

1 yılı aşkın süredir önce Basra Körfezi açıklarında, ardından Kuveyt sınırları içerisindeki bir limanda bekletilen geminin içerisindeki 18 kişilik mürettebatın bugüne kadar dışarıya çıkmalarına izin verilmezken, 16 aydır gemide bir Azerbaycan Türkü başmühendis, bir Bangladeşli ve 16 Hintli personel ile mahsur kaldığını belirten Bursalı kaptan Yusuf Sencer Sotan, mürettebat ile birlikte dünyaya seslerini duyurabilmek için açlık grevi başlattıklarını belirterek; "Bizi ancak sayın Cumhurbaşkanım ve Dışişleri Bakanım kurtarabilir, 1 yıldır eşimi görmüyorum, ne olur bana yardım edin, kurtarın beni" demişti.

Editör: TE Bilişim