1) Tersanelerin Tarihsel ve Teknolojik Seviyeye Göre Sınıflandırılması: Üretim teknolojileri, üretim yönetimi modelleri, üretim/imalat modelleri, tersane yerleşim modelleri, organizasyon yapısı, bilgi iletişim teknolojileri imkanları, tersane alt yapıl

1) Tersanelerin Tarihsel ve Teknolojik Seviyeye Göre Sınıflandırılması:

Üretim teknolojileri, üretim yönetimi modelleri, üretim/imalat modelleri, tersane yerleşim modelleri, organizasyon yapısı, bilgi iletişim teknolojileri imkanları, tersane alt yapıları gibi bir çok kritere göre tersaneler, teknolojik açıdan beş ana sınıflandırma ile karşımıza çıkmaktadır. Bunlar aşağıdaki şekilde tanımlanabilir.

Birinci Nesil Tersane: Hava koşullarına açık kızak, havuz veya buna benzer bir alanda tek parça şekilde üretimin yapıldığı ilk tersane yapılanmasıdır. Birçok kızak, havuz ve benzeri alan bulunmakta ve çok sayıda iş gücüne ihtiyaç duyulmaktadır. Tekne, indirme sonrasında rıhtıma çekilerek donatımı tamamlanmaktadır. Tersane alanı içinde donatım ve çelik inşa alanları, binaları birbirinden uzaktır ve aralarında iletişim ve bilgi alış verişi bulunmamaktadır. Genel olarak 1960’ların başlarında bu teknoloji seviyesindeki tersaneler gemi inşaatında dönemin ileri ülkelerinde görülmektedir. Taşıma olanaklarının örneğin vinç kapasitelerinin kısıtlı olduğu ve mekanizasyonun olmadığı bir teknolojik alt yapı bulunmaktadır. İşletme yönetim sistemleri çok basit ve el yordamı ile gerçekleştirilmiştir. Günümüz koşullarında bu tür bir teknolojik seviyede tersane bulunmamaktadır.

İkinci Nesil Tersane: Üretimde teknolojik seviyenin artması ile birlikte tersanelerde özellikle yeni gemi inşaatında üretim metodu olarak birimler ve bloklar kullanılmaya başlanmıştır. Kayda değer bir değişiklik kızak, havuz ve benzeri alanların sayısının iki veya üç ile sınırlanmış olması ve montaj işlerinin büyük imalathaneler gibi kapalı alanlarda, binalarda yapılmaya başlanmasıdır. Donatım işlerine bakıldığında ise bu teknolojik seviyedeki tersanelerde hala donatımın büyük kısmı indirme sonrası yapılmakta sadece çok küçük bir miktar donatım işi indirme öncesi yapılabilmektedir. Tersane alanı içinde donatım ve çelik inşaa alanları, binaları hala birbirinden uzaktır fakat artık donatım rıhtımının yanına doğru konumlandırılmışlardır. Bu teknolojik seviyedeki tersaneler 1960’ların sonunda ve 1970’lerin başında dönemin lider gemi inşaatı ülkelerinde modernizasyon çalışmaları ile yayılmıştır. İşletme yönetiminde bilgisayar hesaplamalarının ilk basit uygulamalarının gerçekleştirildiği teknolojik seviyedir. İkinci nesil tersanelerin, birinci nesil tersanelerden daha iyi olduğu aşikardır. Fakat şu an var olan dünya gemi inşaatı endüstrisinin normlarından oldukça aşağıda bir seviyedir.

Üçüncü Nesil Tersane: Üçüncü nesil tersanelerde, tersane alanı içinde hala donatım ve çelik inşa alanları birbirlerinden ayrıdır. Çelik blokların birleştirilmesinde mekanizasyon önem kazanmıştır. Özellikle geminin vasat bölgesinde yada diğer tanımlama ile paralel gövdede veya geminin nispeten düz bloklarında üretim hatlarının ilk uygulamaları başlamıştır. Bu atılım ile çelik montajda üretim hızı arttırılmıştır. Blokların fiziksel büyüklüğü bir önceki nesle göre artmıştır. Blok inşa süresi bir önceki nesle göre daha düşüktür ve blok inşa üretim merkezleri yada alanlarının sayısı daha azdır. İndirme öncesi donatım iş miktarı artmıştır ve kayda değer bir gelişmede bloklarda teçhiz işlemlerinin ilk uygulamalarının yapılabilir olmasıdır. 1970’lerin sonları en iyi üçüncü nesil tersane uygulamalarının olduğu dönemdir. Amerika Birleşik Devleti’nde, Avrupa’da, Güney Kore’de ve Japonya’da yeniden yapılandırma sonucunda gelişmiş yapıdır. Mekanizasyon tersanenin anahtar rekabet unsuru olmuştur. Tasarım ve en önemlisi üretim başta olmak üzere tüm alanlarda bilgisayar kullanım oranı yüksektir.

Dördüncü Nesil Tersane: Dördüncü nesil tersanelerde temel olarak çelik ve donatım inşa alanları birbirinden ayrıdır. Çelik montaj otomasyona geçmiş ve birçok üretim hattı kurulmuş ve tek çatı altında birleştirilerek bir fabrika görünümü verilmiştir. Bloklar fiziksel olarak daha da büyümüştür ve indirme öncesi donatım iş miktarı kayda değer bir oranda artmıştır. Donatımda modüler yaklaşım önem kazanmıştır. Üretim çevrim süresi düşürülmüştür. 1980’lerde özellikle en ileri teknolojinin tersanelerde kullanılması hevesinin artması ile birlikte geliştirilen yapılanmadır. Çevre korumaya önem verilmiş ve kızak ve havuzdan atık toplama sistemleri geliştirilmiştir. Atıkların en az oranda olmasına özen gösterilmiştir. Üretkenlik ve verim yüksektir. CAD/CAM uygulamaları ve özel işletim sistemleri ve bilgi teknolojileri uygulamaları etkin şekilde görülmektedir.

Beşinci Nesil Tersane: Şu anda bilimsel çalışmaları ve araştırma geliştirmeleri devam eden yeni nesil tersanelerdir. Ürün bazlı bir yapısı olması hedeflenmektedir. Bununla beraber günümüzde verim artımı ve çevrim süresinin düşürülmesi ve dar bir ürün bandının bulunduğu ve hedeflendiği tersane yapısından tamamen ara ürünlere yönelmiş, bunların standartlaşmasının sağlandığı bir tersane yapısıdır. Teknolojik anlamda en gelişmiş tersane yapısı olacak olan bu yapı sayesinde ürün çeşitliliği sağlanabilecektir. Tüm gemi için çelik ve donatım iç geçimi sağlanması planlanmaktadır. Bu iki ana etkinlik eş zamanlı yürütülecektir. Ürün çeşitliliğinin artmasının yanında en önemli faydasının öğrenme eğrisinin üretimde düşeceğinin düşünülmesidir. 1990’ların başında sanatsal durum olarak görülmüş ve çalışmaları başlamıştır. Robotların ve otomasyonun etkin kullanımı ve işletim sistemleri ile tüm sistemlerin tam birleşimi ve örtüşüşünü öngörmüş bir düzeydir.

Bu bilgilere ek olarak tersanelerde hollerin olup olmadığı, kesim atölyesinin olup olmadığı, kesim imkanları, varsa tezgah özellikleri, kesim atölyesi taşıma yetenekleri, kesim atölyesi hurda taşıma olanakları ve araçları, panel üretim hattının bulunup bulunmadığı, varsa ekipmanları ve panel hattının yapısı, panel hattında kaynak ekipmanları ve esneklikleri, panel hattı taşıma imkanları, alt montaj ve montaj imkanları ve fiziki varlıklar, kumlama ve raspa imkanları ve fiziki varlıkları, koruma ve boya imkanları ve fiziki varlıkları, çelik donatım atölyeleri, imkanları ve fiziki varlıkları, depo imkanları ve fiziki varlıkları, yüzer veya kuru havuz ya da kızak veya diğer sistemlerin bulunduğu indirme ve inşa alanları da diğer mukayese unsurlarıdır.

2) Türk Tersanelerinin Durumu:

Türkiye Tersaneler Master Planı’na göre; Türk tersanelerinden bir kaç tanesi 3.nesil, geri kalanı ya 2.nesile ya da 3.nesile yakın tersanelerdir ve ülkemiz yatırımcılarının sermaye olanaklarının kısıtlı olması nedeniyle, genelde yeni kurulan tersanelerin mevcut tersanelerden teknolojik olarak ileri olduğunu söylemek de mümkün değildir.

3) Genel Değerlendirme/Sonuç (Öneri):

Pek çoğu ya 2. ya da 3.nesile yakın Türk tersaneleri, başta Uzak Doğu tersaneleri olmak üzere yeni nesil tersanelere göre teknolojik açıdan epey dezavantajlı durumdadır.

Türkiye’de mevcut tersanelerin teknolojik bakımdan en az 4.nesil seviyesine çıkarılması ve yeni tersane yatırımlarında da bu seviyenin altına düşülmemesi gerekli ve faydalıdır.


Kaynakça:

- Bruce, G. J. ve Garrard, I. (1999), The Bussiness of Shipbuilding, Hong Kong, Lpl.

- Hamid CHABANE (2004), “Design of a Small Shipyard Facility Layout Optimised For Production Report and Repair”, Commandement Des Forces Navales, Symposium International : Qualité et Maintenance au Service de l’Entreprise QUALIMA01 - Tlemcen 2004.

- National Shipbuilding Research Program (NSRP) Executive Control Board, “Benchmarking of U.S. Shipyards Industry Report”, January 2001.

- Türkiye Tersaneler Master Planı, Denizcilik Müsteşarlığı, 2007.