Birleşmiş Milletler’in 2006 İnsani Gelişme Raporu, “insanlığın geleceği suda” diyor ve hem kalkınma hem de barış için su kaynaklarının adaletli kullanımına dikkat çekiyor.

Son 50 yılda, ülkeler arasında su yüzünden çıktığı söylenen savaşların sayısı 37. Yedisi hariç, tüm bu çatışmalar Ortadoğuda patlak verdi. Aynı dönemde su konusunda 200’den fazla anlaşma yapıldı.

Önümüzdeki yıllarda, Arap ülkelerindeki su kaynakları en az dörtte bir oranında azalacak. Çin ve Hindistan gibi nüfusu yoğun olan ülkeler de, su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasına katılacak.

Ve işte rakamlar da krizin habercisi... Dünyada her gün 4900, her yıl ise toplam 1 milyon 800 bin çocuk ishalden yani temiz suya erişimi olmadığı için ölüyor.

2004 yılında bu tedavisi mümkün hastalıktan ölen çocukların toplamı, 1990’larda her yıl silahlı çatışmalarda ölen çocukların toplamından altı kat daha fazla.

 Milyonlarca kadın, her gün yaklaşık dört saatini su taşıyarak geçiriyor.

Su kaynakları yetersiz değil, dağılım adaletsiz İşin ilginci su sıkıntısı dünyadaki su kaynaklarının azlığından değil, suyun adaletsiz dağılımından kaynaklanıyor ve su sorunu yoksulların sorunu olarak ortaya çıkıyor.

Oysa Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Raporu’na göre bu kazanılmayacak bir savaş değil. Milyonlarca insanın yaşamını kurtarmak için, ulusal stratejiler hazırlamak, uluslararası yardımı arttırmak ve küresel bir eylem planı geliştirmek gerekiyor.

Üstelik araştırmalar gösteriyor ki, su ve sağlık koşullarının iyileştirilmesine yatırılacak her bir dolar, ekonomiye sekiz dolar gelir getiriyor.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim