İMEAK Deniz Ticaret Odası Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan İMEAK DTO Meclis Üyesi Metin Düzgit, Kabotajda çalışan gemilerin gelirlerinin döviz geliri sayılmaması nedeniyle döviz kredisi çekemediklerine dikkat çekerek konunun ilgili bakanlıkta dile getirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

Gemi adamlarınınn ekonomik durumu bu dönemde kötüye gitmedi!

İMEAK DTO Meclis Üyesi Metin Düzgit şu ifadeleri kullandı; ''Ülkemizdeki ekonomik durum kötüye gitse bile gemi adamlarının ekonomik durumu bu dönemde kötüye gitmedi. Bunun ana sebebi özellikle yabancı bayrakta ya da yurt dışı kabotajda çalışan gemi adamlarımızın gelirleri dövize endeksli. Keza bunun yansıması kara ofislerinde çalışan personellerde de görüldü. Denizcilik sektörü uluslararası bir sektör olduğu için Türkiye’nin yerel ekonomik sıkıntılarından tam oalrak etkilenen bir sektör değil. Bilakis bu dönemde dövizin yüksek olmasının menfaati sağlandı.

Güçlü bir Türk bayrağından bahsedeceksek mevzuat düzenlenmeli!

Gel gelelim denizcilik sektörünün döviz kazandırıcı faaliyeti ilgililere tam olarak anlatabilmiş değiliz. 2019 yılında yapılan 32 Sayılı Kanun’daki tebliğ hala yerinde duruyor. Bu konuda geçmişte bazı temaslar yapmıştık. Bugün siz Türkiye’de bir şirket kurup yeni yatırım yapmak istediğinizde bir bankaya gidip döviz kredisi kullanmanıza önünde engel var. Sadece bir kontrat ibraz etmeniz ve 24 ay vade şartıyla döviz kredisi kullanabiliyorsunuz. Hal böyleyken kabotajda bir gemi çalıştırdığınızda bunun kabotajdaki gelirleri de döviz kazandırıcı hizmet olarak sayılmadığı gibi, bu da kabotajda çalışacak gemilerin döviz kredisine yatırım yapmasına engel oluyor. Bu mevzuat bu şekilde durduğu sürece Türk bayrağında yeni gemi altyapısı, filo yenilemesi ve genç yaşta gemi alınması da eksik kalıyor. Eğer biz güçlü bir Türk bayrağından bahsedeceksek ve Türk bayrağındaki geminin otomatikman gelirde Türkiye’nin döviz geliri olarak sayıldığını dikkate alırsak, bizim değişmiş olan bakanlıkta bu konuyu dile getirmemiz gerekiyor.

Denizcilik piyasaları açısından Türk bankalarının kredi verebilecekleri koşullar mevcut. Kuru yük ve konteyner sektöründe gelirlerin boyutları malumken ve bankalar da bunları gözlemliyorken, bu zamanlamayı kullanmamız gerekiyor. Ve bu mevzuatın önünü açarak en azından Türk bayrağında da olsa gemi yatırımları teşviki için bir altyapı oluşturulması gerekiyor. Eğer bizler bundan iki yıl önce dinlenilmiş olsaydık, Türk bayrağına son 2 yılda kuru yük ve konteyner gemileri almış olsaydık, bugün meyvesini topluyorduk. Ama o gün çözülmedi, sonraya bırakıldı. Belki en azından bugün bu fırsatı değerlendirerek bu düzenleme yapılabilir.''

Editör: TE Bilişim