İMEAK Deniz Ticaret Odası Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katılımıyla 8 Nisan Perşembe günü saat 10:00’da Piri Reis Üniversitesi’nde ve aynı zamanda video konferans sistemi üzerinden gerçekleştirildi. Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı aynı zamanda İMEAK DTO resmi yayın organı olan YouTube kanalı DTO Plus’tan da canlı yayınlandı.

Meclis Başkan Yardımcısı Emin Eminoğlu’nun açılış konuşmasını yaptığı 37. Meclis toplantısı; vefat haberlerinin verilmesi, 4 Mart 2021 tarih ve 36 sayılı toplantı zabıtlarının görüşülmesi ve onaylanması ile 2021 şubat ayı mizanının görüşülmesi ve onaylanmasının ardından verilen on dakikalık serbest görüş arasında üyelerin görüşlerini beyan etmesinden sonra Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun toplantıya teşrif etmesiyle devam etti.

‘’Yapay gündem yaratma girişimlerini şahsen kınıyorum!’’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun katıldığı toplantı Meclis Başkanı Salih Zekiçakır’ın konuşmasıyla devam etti. Zekiçakır; ‘’Sektörümüz, idaremiz ve hükümetimizle çok yakın iş birliği içindeyiz ve sorunların çözümü içi her türlü desteğin sağlandığını ifade ediyor, teşekkürlerimi sunmak istiyorum. İş dünyası ve yatırımcılar için en önemli sermaye sosyal siyasi ve ekonomik istikrardır. Yapay gündemlerle bunu bozmaya yönelen girişimleri şahsen çok zararlı buluyorum. Bizler deniz ticaret müteşebbisleri olarak iş ve aş üretmeye ve büyümeye odaklanmalıyız diye düşünüyor ve bu minvalde gayret gösteriyoruz. Bu anlamda son dönemde yapılan yapay gündem yaratma girişimlerini şahsen kınıyorum.’’ İfadelerini kullandı.

''Denizciliğimizin ülke ekonomisi için olan önemini rakamlandırıyoruz!''

Salih Zeki Çakır şöyle devam etti; ‘’Deniz ticareti pandemi dönemi içinde oldukça önemli aşamalardan geçti. Uzun yıllar denizciliğimizin ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu ve katkı değer sağladığını çeşitli vesilelerle her platformda oda ve diğer paydaş sivil toplum kuruluşları olarak dile getiriyoruz. Fakat önemli ölçüdeki bu büyüklüğü rakamlandırmakta bir zafiyet vardı. Bakanlığımızın yetkilileri farklı rakamlar söyler, üniversiteler çalıştay, panel ve konferanslarda farklı rakamlar söylerdi. Biz bunun, DTO’nun da faaliyet sorumluluk alanında olduğu için deniz ticaret merkezli/odaklı bir çalışmayla sektörümüzün büyüklüğünü ortaya koyulması için bir süreç başlattık. Yönetim kurulumuzun almış olduğu karar neticesiyle bu işi akademik bir ekip üstlendi. Sıkı bir çalışmayla bir rapor ortaya koyuldu. Müsaadenizle diğer gündem maddelerine geçmeden önce bu çalışma grubunun sorumlusu Profesör Doktor Ruhi Kaykayoğlu beyi, sektör envanteri olarak adlandırılan bu çalışmayı sizinle paylaşmak üzere davet ediyorum. Bu bir süreç ve tarihinde ilk kez yapılan bir çalışma. Tabii bakanlık bünyesinde yapılan çalışmalar da var. Tüm bu çalışmaları kıyaslayarak bir sonuca ulaşıldı. Bunu sizlerle paylaşmak ve önümüzdeki yıllarda daha sağlıklı çalışmalar yürütmek istiyoruz.’’ ifadelerini kullandı.

‘’Her sene neler olduğunun açıklandığı bir rapor hazırlanmak istiyoruz!’’

Ardından Profesör Doktor Ruhi Kaykayoğlu sektör envanteri sunumunu yapmak üzere kürsüye çıktı. Kaykayoğlu; ‘’Projemizi epey olgunlaştırdık. Birazdan paylaşacağım sonuçları hem Türkçe hem İngilizce bir kitap haline getirdik. Sayın Meclis Başkanı’nın da bahsettiği gibi bu bir başlangıç. Sayın Bakanın burada bulunmasını fırsat bilerek kendisine bunu arz etmek istedim. Umarım bu çalışma bakanlığın personelinin de desteğiyle her sene otomatik ve en sağlıklı bir şekilde bir araya getirilmesiyle o sene neler olduğunun açıklandığı bir rapor hazırlanmasını istiyoruz.’’ diyerek Türkiye ekonomisi için ilintili sektörlerde ekonomik ve istihdam değeri çalışmalarında gelinen yer hakkında kısa bir bilgilendirme yaptı.

Dünyada oluşturulan milli gelirin %50’sinden fazlası denizyolu hizmetlerinden oluşuyor!

Kaykayoğlu, denizcilik sektörünün; sadece taşımacılık alanında %90’lara yaklaşan payın ve dünyada oluşturulan milli gelirin %50’sinden fazlasının denizyoluyla taşınan mal ve hizmetlerden oluştuğunu hatırlatarak, ‘’Bu proje, bu sektörün ülkemizde de stratejik öncelikli sektörler arasında olduğunu göstermek ve geleceğe ışık tutmak için yapılmıştır.’’ İfadelerini kullandı.

‘’Türkiye’de denizcilik sektörü 79 milyar dolar ekonomik katkı ile 1 milyon 123 kişilik istihdam yaratmakta!’’

Kaykayoğlu’nun sunumunu yaptığı envanterde A grubu olarak belirlenen ‘’Türk Gemi ile Yük Taşımacılığı Endüstrisi’nin Türkiye ekonomisine direkt, endirekt ve uyarılmış olarak 28,2 milyar dolarlık bir toplam değer ile 408 bin kişilik toplam istihdam sağladığının altı çizildi. Ayrıca B grubu olan Limanlar’ın Türkiye ekonomisine 17,52 milyar dolarlık bir toplam değer ile 103 bin kişilik istihdam sağladığı belirtildi.

C grubu olarak adlandırılan Deniz Endüstrisi’nin Türkiye ekonomisine direkt, endirekt ve uyarılmış olarak 19.05 milyar dolarlık bir katkı ve toplam 549,000 kişilik istihdam sağladığı açıklanırken, dünyadaki tüm tersanelerin yüzde 26’sının Türkiye’de bulunduğunun altının çizildiği Denizcilik Hizmet Sektör İşletmeleri isimli D grubunun Türkiye ekonomik değerine toplam 9,38 milyar dolar katkı sağladığı ve 39,600 kişilik toplam istihdam sağladığı belirtildi.

Son grup olan E grubunda ise Balıkçılık ve Balık Üretme ve Yetiştirme Faaliyetleri‘nden Türkiye ekonomisine direkt, endirekt ve uyarılmış toplamda 3,72 milyar dolar katkı ile direkt endirekt ve uyarılmış olmak üzere toplamda 25,830 kişilik istihdam sağladığı belirtildi.

Genel olarak, ülkemiz denizcilik sektörü direkt etki olarak 23 milyar dolar katkı ve 232 bin kişilik istihdam sağlarken, direkt, endirekt ve uyarılmış olarak toplamda yaklaşık 79 milyar dolar ekonomik katkı ile 1 milyon 123 kişilik istihdam yaratmakta olduğu belirtildi.

Sunumda paylaşılan rakamların pandemi dönemini kapsayan 2019’un rakamları olduğu ve yüzde 10 kadar aşağı çekilmiş olabileceği belirtildi. Ayrıca yurt dışı marina, balıkçılık ve liman faaliyetlerinden edinilen değerlerin de hesaplamalara dahil edilme sürecinin devam ettiği açıklandı.

Sunum envanter sonucunda oluşan 10 stratejik alan önerisiyle sonlandırıldı. Sunumun ardından İMEAK DTO mart ayı faaliyetlerinin sunumu izlendi.

‘’Pandemi önlemlerine en üst seviyede riayet ediyoruz!’’

Ardından Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran gündem değerlendirmesi yapmak üzere kürsüye çıktı. Tamer Kıran; ‘’Son bir yılı aşkın süredir insan ve toplum hayatına, ekonomi ve ticaret alanına olumsuz etki eden Covid 19 ile mücadelemiz devam ederken, mutant virüsler nedeniyle vaka sayılarının dün itibariyle 50 binlerin üzerinde çıktığı bir ortamda toplantımızı pandemi önlemlerine en üst seviyede riayet ederek gerçekleştiriyoruz. Sayın bakanımız ve ekibinin daha kalabalık bir katılımla misafir etmek isterdik ancak yine de hem odamızın yayın organı DTO Plus yayın organından canlı yayın hem de Zoom Webinar ile üyelerimize halihazırda ulaşmış bulunuyoruz. Ülkemizde aşılama çalışmaları büyük bir hızla devam ediyor. İnşallah yakın bir gelecekte bu salgını başımızdan def etmiş olarak daha kalabalık ve daha samimi toplantılarda bir araya gelmeyi temenni ediyorum.

‘’Sürdürülebilir büyüme için düşük enflasyon ve fiyat istikrarı son derece önemli!’’

Son bir yıldır ekonomik gidişatı belirleyen Covid-19 vaka sayıları küresel ölçekte bu yılın ilk iki ayında kapanmalar ve aşıların etkisiyle önemli bir gerileme gösterirken, maalesef mart ayında tekrar yükselme eğilimine girdi. Her şeye rağmen pandemi ile mücadelede hızlı aşılamanın önemini ve faydasını ABD ve İngiltere örneklerinden izliyoruz. ABD’nin pandemi ile mücadelede son dönemde başarılı olması ve hükümetinden gelen peş eşe destek paketleri bu ülkenin yüzde 7’lerin üzerine çıkabilecek tarihi bir büyüme gösterme olasılığını artırıyor. ABD ekonomisine ilişkin bu gelişmelerin bir başka yansımasını enflasyon beklentilerinde artış olarak izliyoruz. Buna bağlı olarak 17 yıllık tahvil faizlerinin 0.60lardan 1.70lere gelmesi, risk iştahını azaltıp sermayeyi ABD’ye yönelterek finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açmaya başladı. Bu yüzden bizim de içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelerin ara ara bu volatiliteyi yaşamasını beklememiz gerekiyor. Geçtiğimiz ay ekonomiye ilişkin ülkemizde, en önemli ekonomik gelişmelerden birisi Merkez Bankası başkanlığındaki görev değişimi oldu. Finansal piyasalarda dalgalanma yaratan bu gelişmenin yeni Başkan Profesör Doktor Şahap Kavcıoğlu’nun enflasyon ile mücadele konusunda peş peşe gelen kararlı açıklamaları ile yatışmaya başladığını görüyoruz. Sürdürülebilir büyüme için düşük enflasyon ve fiyat istikrarının son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Bu hedefi gerçekleştirme konusunda yeni başkanımızın açıklamalarını önemsiyor ve başarılar diliyoruz.

‘’Küresel ticarette rekabeti lojistik performans belirleyecek!’’

Şu an itibariyle öncü göstergeler, bu yılın ilk çeyreğinde büyümeye devam ettiğimize işaret ediyor. Diğer taraftan denizcilik piyasalarına bakacak olursak yılın ilk 3 ayı itibariyle navlunlar canlı kalmaya devam etti. Özellikle konteyner tarafında talep artışının devamı, liman ve lojistik sıkışıklıklar, navlunları ve gemi kiralarını rekor seviyelere taşıdı. Dökme yük taşımacılığında da Çin kaynaklı ticari büyümenin pozitif etkisiyle hareketli bir piyasa yaşandı. Yıllık bazda 2020 yılında talep tarafında 11,6 milyar ton seviyesinde olan deniz taşımacılığında gemi filosunun büyüklüğü DWT olarak da 2.139 milyar tona ulaştı. 2020 yılının özellikle 2. Yarısından itibaren hızlı artan talep karşısında birçok piyasamızda navlunlarda hızlı artışlar yaşandı. Önümüzdeki sürece ilişkin beklentilerde de talebin arza göre birçok segmentte daha hızlı bir gelişme göstermeye devam edeceği öngörülüyor. Nitekim dökmecilerde ve bir ölçüde tankerlerde yeni gemi inşa siparişlerinde filoya kıyasla azalma devam ederken konteynerde siparişin filoya oranı yüzde 12,12’ye yükseldi. Ton bazında 2020 yılında yüzde 3,6 düşen ticaret hacmi, ton/mil bazında yüzde 1,7 geriledi. Bu yıl için beklentiler global ticarette beklenen genişleme ile birlikte ton bazında yüzde 4,2 artarak, 12,12 milyar tona yaklaşması, ton/mil bazında ise yüzde 4,1 artarak 61,3 trilyon ton mile ulaşmasıdır. Yük türü ve ton bazında baktığımızda ise sırasıyla gaz gemilerinde yüzde 7,5, konteynerde 5.5, kimyasallarda yüze 4.1, petrol tankerlerinde yüzde 3,8, ve bulkerlerde de yüzde 3’lük bir artış öngörülmektedir. Global filonun 2021 yılında teslim edilmesi beklenen 79 milyon DWT ile 2,2 milyar DWT büyüklüğüne yaklaşması beklenmektedir. Covid-19 sonrası döneme ilişkin olarak ülkelerin küresel ticarette rekabet avantajı sağlamak için ciddi hazırlıklar içinde olduklarını takip ediyoruz. Bir yandan sağlık, haberleşme ve iletişim, ulaştırma, lojistik ve enerji altyapıları hızla gözden geçirilirken, yeni alt ve üst yapı yatırım paketleri birbiri ardına açıklanıyor. Lojistik sektörü tüm bu hazırlıkların odak noktasında yerini alırken önümüzdeki dönemde küresel ticarette rekabetçiliğin ölçüsünü yine lojistik performansın belirleyeceği öngörülüyor.

‘’Deniz Ticaret filomuzu 29 milyon DWT’dan 50 milton DWT’a çıkarmamız gerekmektedir!’’

Denizcilik sektörünün desteklenip geliştirilmesi, deniz ticaret filomuzun mutlaka artırılması gerekmektedir. Ticaret filomuzu artık 29 milyon DWT’dan 50 milton DWT’a çıkarmamız, limanlarımızı dünyanın en büyük lojistik merkezleri, tersanelerimizi ise yeni nesil gemilerin üretildiği yerler haline getirmemiz gerekmektedir. Aksi takdirde dış ticaretimiz ulaşımdan kaynaklı problemler nedeniyle ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır ki, son dönemlerde yaşadığımız konteyner krizi ile ilgili karşılaştığımız durum ortadadır. Bu nedenlerle, halihazırda sayın bakanlığımızın da gündeminde olan ve ivedilikle çözüm bekleyen bazı konuları hatırlatmak amacıyla dile getirmek istiyorum. Sektörümüzün en önemli konularından bir tanesi, tonaj harcı takip kütüğünün bir an önce yasalaşmasıdır. Sektörümüz gemilerin temin ve işletilmesinde, uluslararası eşit rekabet koşulları sağlanarak, ülkemizi uluslararası bir denizcilik merkezi haline getirmek, deniz ticareti ve deniz taşımacılığının ülke ekonomisine katkısını artırmak amacıyla bu kanun taslağının yasalaşması beklenmektedir.

‘’Yaşlanan koster filosunun rekabet gücünü kaybetmemesi büyük önem taşımaktadır!’’

Bir diğer konumuz koster filosu yenilenmesi projesinin hayata geçirilmesidir. Tüm sahipli koster filomuz gerek Akdeniz içerisinde gerek Türkiye’nin ithal ve ihraç yüklerinin taşınmasında gerekse Ege ve Akdeniz’de yakın yol taşımacılığı söz konusu olduğunda bölge ticaretinde önemli rol oynamaktadır. Yaş ortalaması 27 olan koster filomuzun yenilenmiş ülke filolarına karşı rekabet gücünü kaybetmemesi büyük önem taşımaktadır. Yaklaşık 875 adet olan koster filomuzun yenilenmesi için ilk etapta 10 adet geminin hayata geçirilmesi planlanan bu projenin kredi imkânı yaratılarak artık sonlandırılmasını bekliyoruz. Yine sektörümüz tarafından hurda teşviki kanununun hayata geçmesi için yapılması gereken yasal düzenlemelerin sonuçlanmasını bekliyoruz. Denizcilik genel müdürlüğümüz tarafından hazırlıkları tamamlanmış olan bu düzenlemenin ivedilikle çıkmasını beklediğimizi belirtmek isterim.

‘’Kılavuz kaptanlarımız ve deniz çalışanlarımız bir an önce aşılanmada öncelikli listeye alınmalı!’’

Sayın bakanım, bu anlamda son olarak kılavuz kaptanlarımız ve deniz çalışanlarımızın bir an önce aşılanmada öncelikli listeye alınmasını buradan bir kez daha duyurmak istiyorum.  Şöyle ki deniz çalışanlarımız, son zamanlarda pandemide meydana gelen artışlar sebebiyle uluslararası seyahatlerde ciddi sıkıntılar yaşamaya başlamışlardır. Bu sabah öğrendiğim kadarıyla Bangladeş de gemi adamı değişikliğini durdurmuş. Önemli bir imkandı bizim için gemi adamı değişikliğimiz için. Dolayısıyla her geçen gün pandemi ile beraber doğru orantılı olarak ülkelerin kapanması da artıyor. Bu anlamda aktif görevde olan deniz çalışanlarımıza, aşılamada öncelik verilmesini tekrar buradan bu konuda bize destek olmanıza ihtiyacımız olduğunu bilginize arz ediyorum.’’ İfadelerini kullandı.

Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu konuşma yapmak üzere kürsüye çıktı.

‘’Gemi imalatlarımızdaki yerlilik oranını yüzde 80’e çıkarmayı hedefliyoruz!’’

Karaismailoğlu; Sözlerin başında 2003 yılından bugüne denizcilikte kat ettiğimiz mesafeyi kısaca ifade etmek istiyorum. Değerli sektör temsilcileri bildiğiniz üzere son 19 yılda tersane sayımızı 37’de 84’e çıkardık. Gemi imalatlarımızdaki yerlilik oranını da yüzde 60’dan yüzde 80 bandına çıkarmayı hedefliyoruz. 500 groston üzeri gemilerle ilgili gemi geri dönüşüm verilerine göre Türkiye 2019 yılında 1,1 milyon gros ton ile Avrupa’da lider dünyada 3. Sırada yer almıştır. Bu miktar 2020 yılında 1,5 milyon grostona çıkmıştır. Dünyanın önde gelen yat imalatçısı olan ülkemiz 2020 yılı mega yat projelerinde dünyada 3. sırada yer almaktadır. Değerli arkadaşlarım, limanlarımızdaki yük yolcu ve ticaret verileri de şu şekildedir: 2003’te limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 190 milyon tondan tam 496 milyon tona çıkmıştır. Aynı dönemde 2 buçuk milyon ton olan konteyner elleçleme miktarını 4 kattan fazla arttırarak 11,6 milyon tona yükselttik. Kabotaj hattımızdaki yük taşımacılığında 59 milyon tona, araç taşımacılığımızı da 10,9 milyon tona ulaştırdık. Toplam dış ticaretimizde, 53 milyar dolar olan deniz yolu payını, yüzde 279 artırarak 215,8 milyar dolara yükselttik. Türk ticaret filomuz 2003’te 8,9 milyon ton DWT ile 17. Sıradayken bugün 28,9 milyon DWT ile 15. Sıraya yükselmiştir. Deniz yolu ile gerçekleşen dış ticaret taşımacılarımız 2003’te sadece 149 milyon ton iken 2020 verilerine göre yüzde 245 artış ile 365,4 milyon ton olarak gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin toplam dış ticaret için de deniz taşımacılığının değeri 2003’te 57 milyar dolar iken, 2020 yılı itibariyle 215,8 milyar dolara yükselmiştir. Denizcilik sektörüne son 17 yılda 8,6 milyar liralık ÖTV desteği sağladık. Yine 2020 yılında dünya konteyner taşımacılığı yüzde 4 oranında küçülürken aldığımız tedbirlerle küçülmemiş hatta artmıştır.

‘’Türk bayraklı gemilerin yerine yeni gemi inşa teşviki yönetmeliğini de hazırladık!’’

Değerli arkadaşlar, 1 yılı aşkındır tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde, lojistik pandemi kurallarını üst seviyede uyguladık. Pandemi sürecinde gemi insanı ve diğer sektör çalışanlarını kilit çalışan ilan ederek kısıtlamalardan muaf bir şekilde işleri aksatmadan sürdürmeye çalıştık. Gemi yenilemelerine de büyük önem veriyoruz. Hurdaya ayrılan Türk bayraklı gemilerin yerlerine yeni gemi inşa edilmesinin teşviki yönetmeliğini de hazırladık. Yayınlanacak yönetmelik ile en yaşlı gemilerimizden başlamak üzere yeni inşa edilecek yılda ortalama 5 gemi ile 5 milyon lira teşvik vereceğiz. Bu desteğimiz ile hem kabotaj hattında çalışan gemilerimizi yenilemiş olacağız hem de gemi inşa ve geri dönüşüm sanayine ivme kazandırmış olacağız. Bir diğer önemli çalışmamız da özellikle Marmara denizinde kabotaj taşımacılığı yapan küçük tonajdaki teknelerin yerine inşa edilecek teknelere teşvik vermeyi planlıyoruz. Bu teknelerde çevreci yakıt teknolojilerini kullananlara öncelik vererek örnek projeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Gemi adamlarımızın yetiştirilmesi konusunda armatörlerimizden, gemilerindeki Türk gemi adamları istihdamını artırmalarını da bekliyoruz. Danimarka, Hong Kong ve Norveç ile imzaladığımız karşılıklı gemi insanı tanıma anlaşmaları ile dünya deniz ticareti filosunda ilk 20’de yer alan bu ülkelerin gemilerinde gemi adamlarımız çalışabilecek. Yine ülkelerle görüşmelerimiz devam etmektedir. Denizcilik eğitimi konusunda milli eğitim bakanlığı ile yaptığımız iş birliği neticesinde belirlediğimiz 6 adet proje neticesinde İngilizce dil öğreniminin yanı sıra mesleki bilgi ve becerileri de kazandıracağız. Buralardan mezun olan gençlerimize yerli ve yabancı gemilerde istihdam imkânı da tanıyacağız.’’ İfadelerini kullandı.

‘’Denizciliğimizdeki dijitalleşme sürecini hızlandırdık!’’

Bakan; ‘’Deniz kazalarındaki insan faktörünü azaltmak amacıyla gemi adamlarımızın modern bir eğitim merkezinde yetiştirilmeleri amacıyla deniz emniyeti eğitim merkezini hayata geçireceğiz. Bayan denizcilerimizin staj imkanlarını artırmak amacıyla 12 deniz işletmecimizle fırsat eşitliği, iyi niyet iş birliği protokolünü de imzaladık. Önümüzdeki dönemde de proje kapsamını genişleteceğiz. 2003 yılına kadar 1 milyon amatör denizci projemiz pandemi şartlarına rağmen devam ediyor. Projede bugüne kadar 832 bini aşkın amatör denizci belgesi verdik. Hedefimizi de vaktinden önce gerçekleştireceğiz. Mavi vatandaki arama ve kurtarma sorumluluk sahamıza Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren milli gemilerimizin arama sahalarını da ekledik. Uluslararası uydu tabanlı deniz ve hava arama kurtarma sistemimize sanal uydu sinyal verici simülatörümüzü de ekledik. Bu sistem dünyada sadece 3 ülkede var. İran, Gürcistan, Ukrayna, Irak ve Afganistan’a arama kurtarma kapısını da koordinatör ülke olarak açtık. Denizciliğimizdeki dijitalleşme sürecini de hızlandırdık. Sicil işlemleri, teknik kütük işlemleri, bağlama kütüğü işlemleri yapılan eski yazılımları yeni altyapısıyla tek çatı altında Umurbey yazılımı ile birleştirdik. Gemi ve su araçları için tüm işlemler E-devlet sistemi üzerinden yapılmaktadır. Artık vatandaşlarımız bu işlemler için Liman Başkanlıklarına gitmek zorunda değildirler. Türk bayraklı gemilerimizin yabancı ülke limanlarında geçirdikleri liman devleti denetimlerinde tutuklanma yaşanmadan ticari faaliyetlerinde gecikme yaşamalarının önün geçilmesi için, pandemi nedeniyle yaşanan zorluklara rağmen 1110 denetim gerçekleştirdik. Paris MoU tarafından yayınlanan verilere göre beyaz bayrak devlet sıralamasında 7 basamak çıkarak 25. Sıraya yerleştik.  Bu başarılar sayesinde Türk bayraklı gemilerimizin denetim bürokrasileri ve bekleme süreleri kısaldı. Emeği geçen tüm arkadaşlarıma buradan teşekkür ediyorum.

2003’de Boğazlarda, 2016’da İzmit Körfezi’nde, 2018’de İzmir Körfezi’nde ve son olarak 2019’da Mersin’de hizmete alınan sistemlerin yerli sistemler ile yenileneceğini belirten Bakan Karaismailoğlu, Yerli ve milli yazılımların yakın zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Akdeniz’i kapsayacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Projesi için kullanılacağını dile getirdi. Karaismailoğlu, “Bunun yanında Marmara Denizi’nin tamamını gemi trafik hizmetleri kapsamına alacağız. 5 adet yeni trafik gözetleme istasyonu vasıtasıyla 2 yeni hizmet sahası oluşturulacak. Bu çalışma ile yakında yapımına başlayacağımız Kanal İstanbul’da gemi trafiğinde izlenebilecektir. Boğazlardan geçen gemilerin denetimi ile birlikte tehlikeli yük miktarının istatistiki verileri tespit edilecek” diye konuştu.

''Büyüyen ticaret hacmi dikkate alındığında Kanal İstanbul’un önemi ve aciliyeti görülecektir!''

Orta Koridorun, Kuzey-Güney hattında bulunan İstanbul Dünya ticaretinin odak noktalarından birisi olmaktadır. Bugün 12 milyar ton olarak gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 90’ı deniz yolu ile taşınıyor. Dünya ticaret hacminin 2030’da 25 milyar, 2050’de de 90 milyar ton olarak gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. Dünyada büyüyen ticaret hacmi ve gelişen ticaret yolları dikkate alındığında Kanal İstanbul’un önemi ve aciliyeti görülecektir. Ülkemizin mevcut limanlar Rize-İyidere ve Filyos gibi liman yatırımlarının yanı sıra Kanal İstanbul ile Karadeniz’deki güç ve etkinliğini artıracaktır. Ülkemizin göz bebeği olan boğazlarımızı korumak için her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz.”

Değerlendirmelerinin ardından Bakan Karaismailoğlu hediye plaket takdim edilerek uğurlandı.

Ardından toplantı Başkan Vekili Emin Eminoğlu’nun yönetiminde gündem maddeleriyle devam etti.

Editör: TE Bilişim