En eski batığın 1771 tarihinden kalma. en son batan gemi batığının ise  1921 ait olduğu, Sakarya ırmağından, İğneada’ya kadar olan bölgede Cumhuriyet öncesi meydana gelen gemi kazalarını konu alarak geniş araştırma yapan Ali Soysal, bu bölgede bulunan batık gemiler ile ilgili bize engin bilgiler veriyor.

Ali Soysal, bir yılı bulan araştırmalar sonunda edindiği bilgileri DenizHaber okurları ile payşatı.

İşte Ali Soysal'ın anlatımıyla Sakarya Irmağı'ndan, İğneada’ya Cumhuriyet öncesi meydana gelen gemi kazaları ve batıklar...

-Daha önceleri kurtarma faaliyetlerinin çok sistemli olmayan bir şekilde mahalli idareciler tarafından yapıldığına dair Osmanlı arşivlerinde belgeler bulunmaktadır. Özellikle kıyıya vuran eşya ve donanımların kurtarılması için bazı çalışmaların yapıldığını belgelerden öğrenmekteyiz. İngiliz amirali Henry Woods İngiltere’deki sistemi esas alarak ve gerekli donanımı İngiltere’den getirerek 1868 senesinde boğazın Karadeniz girişinde kurtarma istasyonlarını kurmuştur.
 
-Bilindiği üzere ülkemizde kaza riskinin en çok olduğu yerlerin başında Karadeniz'in Boğaz girişi gelir. Çok eski zamanlardan beri irili-ufaklı yüzlerce tekne bu bölgede batmıştır. Tahlisiye Teşkilatı kurulduktan sonra, bu hizmetin yürütülmesini sağlamak için geçen gemilerden ton başına 15 altın vergi alındığı anlaşılmaktadır.

-Benim çalışmamın konusunu Sakarya ırmağından, İğneada’ya kadar olan bölgede Cumhuriyet öncesi meydana gemi kazaları teşkil etmektedir.  Bu çalışmayı Osmanlı arşivlerindeki belgeleri taramak sureti ile yaptım. Çalışma yaklaşık bir yıllık zaman aldı. Arşivde ulaştığım belgeler; geminin milliyeti, kaptanı, taşıdığı yük, kazanın nerede olduğu, kurtulan olup olmadığı, kurtulmuşsa kaç kişinin kurtulduğu, gemiden eşya kurtalıp kurtarılmadığı ve kurtarılmışsa nevi konularında bilgi içermektedir. Kazaların oluş tarihleri günü gününe belli değilse de, resmi yazışmalardan hareket ederek yaklaşık tarihi çıkartabilmek mümkündür. O tarihlerde özellikle tahlisiye istasyonu kurulmadan önceki tarihlerde jurnal tutulmadığı için kesin kaza tarihlerine ulaşılamamıştır. Ben 35 adet kaza tespit ettikten sonra bunları bir harita üzerinde gösteren resim yaptırmayı düşündüm ve bu amaçla kendisi de eski bir denizci olan Tuncay Efe ile görüştüm. Kendisi çok sanatkar bir arkadaştır. Atölyesi Moda’ dadır. Eskizlerin üzerinde bir hafta kadar birlikte çalıştık. Gerçek ölçeğe bağlı kalmaksızın haritayı oluşturduk. Daha sonra bu harita üzerinde deniz fenerlerini ve tarihi kaleleri göstermeye karar verdik. Ben projenin fikir babalığını yaptım, uygulamayı ise Tuncay Efe yaptı. Her bir gemiyi bayrakları ile birlikte sembolik olarak yerleştirdi ve kıç tarafına bir numara verdi sonra da haritanın sol alt tarafında kısa bir bilgi notuna yer verdi. Numarasına göre, geminin nerede ve hangi tarihte battığı bu notta yer alıyor. Eğer geminin ve kaptanın adı da belli ise, bu bilgi de notta yer alıyor. Sağ alt köşe de ise, batan gemilerin milliyetini gösteren bayraklar sembolik olarak yer alıyor. Burada ilginç bir bayrak da var şimdi İtalya’ya bağlanan ama o zaman bağımsız bir devlet olan Sardunya Devleti’nin bayrağı. Bu gemi 1860 senesinde Terkos Ormanlı Köyü açıklarında kazaya uğrayarak batmış.

-Batıkların en çoğu Ruslara ait. Sonra sırada Türk gemileri var. Üçüncü sırada Yunan gemileri yer alıyor. İlginç bir bilgi olarak 1859 senesinde boğazın girişinde bir İsveç gemisinin battığını görebiliyoruz. Haritayı yaparken ressam, Piri Reis’in harita tekniğini esas aldı. Kıyıları dantel şeklinde resmetti. Ben ayrıca bu belgeleri tasnif edip, günümüz türkçesine çevirerek bastırmayı planlıyorum.

Ali Soysal'ın bilgilerini paylaşıp, Denizcilik üzerine çok sayıda resim çalışması bulunan ressam Tuncay Efe ile birlikte hazırladıkları Sakarya Irmağı'ndan, İğneada’ya kadar olan bölgede Cumhuriyet öncesi meydana gelen gemi kazaları ve batıkları konulu tablo.

Editör: TE Bilişim