Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TSK’nın temel görevi Türk yurdunu savunmak olduğunu belirterek, “Kimse TSK’yı rahatsız etmesin” dedi. Işık, Kılıçdaroğlu’nu da eleştirerek, “Sayın Kılıçdaroğlu, 7 yıldır partisinin oy oranını arttıramadı ama polemik yapmada ve polemik yönünü geliştirmede fevkalade başarılı” dedi.

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli ve Sakarya’da görev yapan medya kuruluşlarının çalışanları ile bir araya geldi. Başbakanlık Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün ev sahipliğinde gerçekleşen programa, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu da katıldı. Programda konuşan Bakan Fikri Işık, önemli açıklamalarda bulundu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TSK’daki eleman alımına yönelik eleştirilerine cevap veren Bakan Işık, “Arkadaşlar bunu getirince bir hayli şaşırdım. 30 binlik kadro için 500 bin müracaat olmasını halkımın TSK’ya olan ilgisinin bir göstergesi olarak yorumladım. Bundan dolayı memnuniyetimi ifade ettim. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra özellikle meydana gelen olaylar, bizim Türk Silahlı Kuvvetlerindeki personel açığının oluşmaması için aldığımız bir tedbir ve halkımızın gösterdiği ilginin yansıması. Bizim genlerimizde vardır. Söz konusu vatansa geri her şey teferruattır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasın görünce, her konuyu negatif tarafa çekme ve polemik konusu yapma alışkanlığının hiç tahmin etmediğim vatan savunması noktasına taşıması da bizi üzdü. 7 yıldır partisini oy oranını arttıramadı ama polemik yapma da ve polemik yönünü geliştirmede fevkalade başarılı. TSK’ya ilgiyi göstere bir konuyu bile alıp işsizliğe bağlamak bir maharet işi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu gelişimini görmezden gelemeyiz. Kendisini tebrik ediyoruz“ dedi.

‘PYD’nin Suriye’de Kürtleri desteklediği büyük bir yalan’

PYD’nin bir terör örgütü olduğunun altını çizen Bakan Fikri Işık, “Bu noktada bizim hiç tereddüdümüz yok. Bugüne kadar yaşanan gelişmeler de, bunun bir terör örgütü olduğunu ortaya koyuyor. Sevindirici taraf şu; artık PYD’nin bir terör örgütü olduğu batı medyasında da yavaş yavaş yer almaya başladı. Bununla ilgili bizde bakanlık olarak yazılanları toparlıyoruz ve bunları diğer deliller ile bütün muhataplarımıza aktaracağız. PYD’nin Suriye’deki Kürtleri temsil ettiği büyük bir yalandır. Suriye’de Kürtlere karşı en fazla cinayet işleyen örgüt PYD’dir. Kendi anlayışından olmayan ve emir komutasına girmeyen bütün Kürt unsurlarına yönelik düşmanca tavır sergileyen ve zaman zaman onları öldüren bir örgüt. Türkiye’nin tavrı Kürtlere karşı değildir. Bu coğrafyada binlerce yıldır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizdir Kürtler. Bölgede bir egemenlik alanı gayreti içinde olduklarının farkındayız. Zaman zaman buna yönelik cüretlerde bulunduklarını görüyoruz. Bu cürette bulundukları her an TSK’nın öldürücü darbesi tepelerine iniyor. Daha önce Afrin’den doğuya doğru, Münbiç’ten batıya doğru ilerlemeye kalktıklarında operasyonun nasıl yapıldığını, 200’ün üzerinde teröristin nasıl etkisiz hale getirildiğini biliyorsunuz. O harekattan sonra Türk askerine yönelik çok fazla bir hamle yapmadılar. Yaparsalar nasıl bir karşılık alacaklarını çok iyi biliyorlar. Ancak şimdi DEAŞ ve rejim ile işbirliği yaparak, Münbiç’ten çıkmazlarsa çıkarılacaklarını anladıkları için DEAŞ ve rejimle anlaşarak bölgeye rejime bırakma planını devreye sokmaya başladıklarını görüyoruz. ABD ve diğer koalisyon güçlerinin bölgede bu konunun hassas bir denge olduğunu bilmelerini bekliyoruz” diye konuştu.

Bakan Fikri Işık, “Son dönemdeki tartışmalar hepimizi üzdü. Maalesef TSK’yı bir tartışma içine çekme gayreti ile karşı karşıyayız. Bu son derece yanlış. Darbelerden Türkiye çok zarar gördü ama en büyük zararı TSK gördü. Bir ülkenin güvenlik ihtiyacı en temel ihtiyaçlarından biridir. Bu güvenlik ihtiyacını karşılayan en önemli iki kurum TSK ve emniyettir. Bu kurumların siyasi tartışmaların içine çekilmesi, bir takım bazı hesapların içinde TSK’nın bulundurulması bu ülkeye en büyük kötülüktür. Başka bir ülkemiz de, ordumuz da yok. Hiç kimsenin kafasına estiği gibi hareket etme lüksü yok. Herkes dikkatli davranmak zorunda. Yaşanan onca olaydan sonra TSK demokrasiye bağlıdır ve demokrasinin gereği olarak kimden emir alacağını ve o emri nasıl uygulayacağını çok iyi bilmektedir. TSK’nın bir başkomutanı vardır ve başbakana karşı sorumludur. Bazıları da maalesef TSK içinde bir polemik oluşturmaya çalışıyor. ‘Şu şucudur, bu bucudur’ gibi bir takım maksatlı çalışmalar içinde bulunuyor Bunları yakinen takip ediyoruz. Kesinlikle hukuk çerçevesinde gereken yapılacaktır. TSK’yı kimse rahatsız etmesin. TSK’nın temel görevi Türk yurdunu savunmaktır” dedi.
Kaynak: iha