Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kilis’i umursamayan veya Kilis’i umursamayanı, Halep’i umursamayanı biz de umursamama hakkına sahibiz. Özellikle AB organlarının ve kimi ülkelerin, Türkiye’nin terörle mücadelesi konusundaki mevcut bunların üslupları ve onların bu üslupları, tarzları karşısında ne müttefiklikle, ne de ahlakla anlaşmaz yapısıyla anlaşmamız mümkün değil. Kendisi için hak gördüğünü bizim için lüks gören, kabul edilmez bulanların yaptıkları işin adı açık söylüyorum, ikiyüzlülüktür." dedi.

Erdoğan, ‘Türk Siyasi Tarihinde Yerli ve Milli İrade Programı’nda konuştu.

"SİZ NE ZAMANDAN BERİ TÜRKİYE'Yİ İDARE ETMEYE BAŞLADINIZ?"

Konuşmasının bir bölümüne Avrupa Birliği'ni terörle mücadele konusunda eleştiren Erdoğan, "İşte Avrupa Birliği’nin tavrını görüyorsunuz. Neymiş efendim; terörle mücadeledeki terör örgütü konusundaki tavrımızı yumuşatmalıymışız. Ya bana bak, siz ne zamandan beri Türkiye'yi idare etmeye başladınız? Kim size bu yetkiyi kim verdi ya? Yani bunlar nasıl demokrat, nasıl demokrasiye inanıyor, anlamak mümkün değil. Benzer bir sözü kim söylüyor, ana muhalefet partisinin başındaki, ismini bir daha zikretmeme kararı aldığım zat söylüyor. Dikkat ederseniz terör örgütü ne diyorsa, terör güdümündeki siyasetçiler ne diyorsa bunlar da aynısını tekrar ediyor. Bakın Bangladeş’te bu kararı alan yönetimin bir benzeridir bizim ana muhalefet... Aynıdır bunlar, aynı. Türkiye'nin AB ile ilişkilerini terör örgütünün ve onun güdümündeki siyasetçilerin taleplerine mahkum edenler tarihi bir yanlışın içindedir." ifadelerini kullandı.

"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN TEZLERİNİ SAVUNANLARA AYNI GÖZLE BAKIYORUZ"

Erdoğan, şunları kaydetti: "Eğer AB, Türkiye Devleti yerine terör örgütünü muhatap alacak kadar küçülmeye razı ise bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Çünkü biz terör örgütüne hangi gözle bakıyorsak, onların tezlerini savunanlara da aynı gözle bakıyoruz. Ancak, bugün bize bir terör örgütünün ağzıyla konuşanların, yarın bir başka terör örgütü kendi topraklarında eylem yaptığında tek bir söz dahi söylemeye hakları olmayacaktır. Bugün terör örgütünü koynuna alan, yarın benzer örgütlerin kendilerine yönelecek eylemlerine de razı demektir. Bunları kendi koyunlarında besliyorlar, bunlara avroları veriyorlar ve avroları vermek suretiyle 'Türkiye'yi gidin, bölün' diyorlar, silahlarını da veriyorlar. Ya siz bizim bunları bilmediğimizi mi zannediyorsunuz? Yani biz iki tane gülücüğünüze bu vatanın kıymetlerini, değerlerini değişmeyiz. Bunu biliniz. Bize milletimizin gülücüğü yeter!"

DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK KAVRAMLARINI ASKIYA ALDILAR"

Erdoğan, "Biz 35 yıllardır terörle mücadele eden bir ülke olarak bu meselenin üstesinden bir şekilde geliriz; ama Avrupa ülkeleri bu işin altından kalkamaz. Paris ve Brüksel saldırılarından sonra yaşananları hep birlikte gördük. Bize demokrasi ve özgürlük nutukları atanlar bu kavramları neredeyse askıya aldılar. DAEŞ kendi ülkelerinde eylem yaptığında dünyayı ayağa kaldıranlar, Türkiye’yi aynı örgütle olan mücadelesinde yapayalnız bırakmıştır. Hatta utanmadan, sıkılmadan kimi medya kuruluşları ve siyasetçileri vasıtasıyla ülkemizin terör örgütlerine destek verdiğini yalanını söylemeye cüret etmişlerdir." diye konuştu.

DAEŞ'in özellikle Kilis'e yönelik saldırılarına karşın 3 bin mevzisini vurduklarını, bin 300 mensubunu da imha ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Terör örgütleriyle böylesine kapsamlı, bölgesine cansiperane bir mücadele yürüten bir ülkeye ‘bu işten vazgeç’ demek, terörün safında yer almakla eş değerdir. Evet, Türkiye’ye ‘terör tanımını yumuşat’, ‘terörist tanımını değiştir’ demek, bu işten vazgeç demektir."

"KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ"

Kilis’te yaşanan sıkıntılar sebebiyle sınırın diğer tarafını temizlemek için gerekli hazırlıkların yapıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları vurguladı: "Ama henüz müttefiklerden, özellikle de bölgede silah gücü bulunan ülkelerden arzu ettiğimiz desteği alabilmiş değiliz. Kilis sokaklarında karşı taraftan atılan roketlerle her gün vatandaşlarımız şehit olurken, müttefiklerden, maalesef keyifleri el vermediği için daha ne bekleyeceğiz? Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Bu konuda gereken adımları icap ediyorsa tek başımıza atmaktan çekinmeyeceğimizi de buradan ifade ediyorum. Kilis meselesi, DAEŞ karşıtı koalisyonun samimiyetini ve işlerliğini ortaya koyacak bir turnusol kâğıdı vazifesi görecektir. Bu şehrimize düşen her rokete tıpkı Moskova’ya, Londra’ya, Brüksel’e, Washington’a, Paris’e, Berlin’e yönelmiş muamelesi yapmayan hiçbir ülkenin DAEŞ’le mücadele konusunda samimi olduğuna inanmıyoruz."

"YAPTIKLARI İKİYÜZLÜLÜK"

Erdoğan, "Kilis’i umursamayan veya Kilis’i umursamayanı, Halep’i umursamayanı biz de umursamama hakkına sahibiz. Özellikle AB organlarının ve kimi ülkelerin, Türkiye’nin terörle mücadelesi konusundaki mevcut bunların üslupları ve onların bu üslupları, tarzları karşısında ne müttefiklikle, ne de ahlakla anlaşmaz yapısıyla anlaşmamız mümkün değil. Kendisi için hak gördüğünü bizim için lüks gören, kabul edilmez bulanların yaptıkları işin adı açık söylüyorum, ikiyüzlülüktür. Kendi değerlerini, ilkelerini, prensiplerini ayaklar altına alan bir Avrupa Birliği’nin ne üyelerine, ne de dünyaya faydası kalmaz." diye konuştu.

"SCEHNGEN'E TABİ OLANLARA BUNLARI UYGULUYOR MUSUN?"

Vize muafiyeti konusunda da değinen Erdoğan, "Biz bu işi bitirdik, bunlarla imzaları attık. Ekim ayında uygulamaya geçeceğini karar altına aldık. Ama şimdi çıktılar 72 madde ileri sürdüler. Bunun içine bir de terörü sıkıştırdılar. Nerede var bu ya? AB müktesebatı içinde vize şartları içinde bunlar mı var? Güney Amerika’dan Schengen'e tabi olanlara sen böyle bir şey uyguluyor musun? Var mı böyle bir şey? Bunların sebebinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Kimse kimseyi aldatmasın! Birliğin Türkiye'ye karşı çarpık ve ikircikli tutumundan vazgeçmesini bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde ya AB ile ilişkilerimizi geliştirecek bu yolu nihayete ulaştıracağız, ya da kendimize yeni bir yol tespit edeceğiz. Bizim tercihimiz yeni Türkiye'yi Avrupalı dostlarımızla inşa etmekten yanadır. Şimdi Avrupalı dostlarımızın kararını bekleyeceğiz." şeklinde konuştu.Cihan
Kaynak: cha