Dünyaya 'Baltık'la bakınca...
 
Dünya mali piyasalarındaki büyük çalkantı kesildi, borsa endeksleri her gün hop oturup hop kalkmıyor artık. Şimdi reel ekonomiler sarsılıyor. Büyüme, enflasyon, ticaret, tüketici güveni ve daha pek çok gösterge tepetaklak gidiyor, işsizlik artıyor. Peki, bu seyir nereye kadar devam edecek?

Bu sorunun cevabı ülkeden ülkeye değişiklik arz etse de dünya geneli için bir gerçek var ki, o da ciddi bir ekonomik durgunluğun yaşanmakta olduğu.

Bildiğimiz göstergeler ve veriler, geride bıraktığımız dönemin fotoğrafını çekiyor ve pek çoğumuz hadiselerden iş işten geçtikten sonra haberdar oluyoruz.

Dünya ekonomisinin bugününü ve önümüzdeki dönemde ne olacağını gösteren çok önemli bir endeks var: Baltık Kuru Yük Endeksi (Baltic Dry Index). Pek bilinmeyen bu endeks, Londra merkezli bir şirket tarafından hesaplanıyor. Mevcut durumu yansıttığı gibi geleceğin işaretlerini veriyor. Bu endekse bakarak dünyadaki ekonomik faaliyetlerin seyrini takip etmek mümkün. Ayrıca spekülasyona kapalı bir alan. Yükü taşıyacak gemi ile yük sahibinin vereceği fiyatlar sanal değil reel bir alışverişin ürünü.

İlk bakışta Baltık Denizi'yle ilgili bir endeks gibi algılansa da alakası yok. Endeksin geçmişi 18. yüzyıla kadar uzanıyor ve Londra'nın finans merkezi konumundaki 'Virginia&Baltick Cafe'de kurulmuş olmasından dolayı Baltık adını taşıyor.

Endeks, demir cevheri, çelik, hububat, çimento, kömür ve bakır gibi sanayi üretiminde kullanılan temel hammaddelerin taşıma maliyetini yansıtıyor. Her gün bu malların 26 ayrı rotadaki nakliye fiyatları derlenip ortalama bir veri haline getiriliyor. Hesaba konteyner ve mamul taşımacılığı dahil değil.  

Endekste 2008 Haziran ayından sonra (mali piyasalardaki çöküşten birkaç ay önce) keskin bir düşüş dikkati çekiyor. Sebep, kendini hissettirmeye başlayan yavaşlama. ABD ve Avrupa'da ekonomiler yavaşlamaya başlayınca hammadde talebi azaldı. Sıkıntılar, Çin ekonomisini de sarınca hava iyice bozuldu. Taşımacılık ağır darbe yedi. Endeks görülmedik bir düşüş yaşadı.

Mesela 100 bin tonu aşan gemiler için oluşturulan endeks (BCI), haziran ayında tarihî rekor kırarak zirve yapmıştı. Fakat bu zirve noktasından sonra gerileme başladı ve yüzde 90'ı aşan bir kayıpla son 22 yılın en düşük seviyesini gördü. Günlük kiralama ücreti 220 bin doların üstünde olan büyük (cape size) bir geminin kirası aralık ayında 3 bin dolara kadar düştü. Bu ise geminin sigorta ve işletme giderlerini karşılamayan bir rakam. Bu yüzden, limanlar boş bekleyen gemilerle dolmaya başladı. Büyük miktarda hammadde alımları kesildiği için en fazla zararı da büyük gemiler gördü.

Yavaşlama ve durgunluğun sonucu olarak, sadece hammadde değil, mamul ticareti de daraldı, daralmaya devam ediyor. Japonya ve Çin'den Almanya'ya kadar dev ekonomilerin ihracat ve ithalatında önemli oranda küçülme söz konusu. Türkiye de üzerine düşen payı alıyor.

Bu durum, gemi inşa sanayiini de vuruyor tabii ki. Yeni sipariş yok. Yapılan siparişlerde iptaller görülüyor. İkinci el fiyatlar da düşüyor. Türkiye'de de benzer bir gelişme söz konusu. Bazı iptaller, ertelemeler yaşanıyor.

Baltık endeksi düşe düşe, dibe yakın bir noktaya kadar gelip durmuştu. Bedava taşımacılık olmayacağına göre, daha aşağı inmesi mümkün değildi çünkü. Sonra bir miktar yükseldi; ama rakam, hâlâ hazirandakinin yüzde 5'i bile değil. Eğer bu endekste hızlı bir yükselme görürsek, işlerin normale dönmekte olduğundan bahsedebiliriz. Türkiye'yi dünyadan bağımsız düşünmek imkânsız, böyle bir yükseliş bizde de üretim ve ihracatın düzelmeye başladığının habercisi olacaktır. Yani krizin bittiği, yükselişin başladığı haberini önce gemicilerden ve tersanecilerden alacağız. O yüzden bu endeksi yakından takip etmekte fayda var.

 

Editör: TE Bilişim